Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En sevdiğim dizesi...
__ Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata. __
Sayfa 21 - pdf ( METİS YAYINLARI)Kitabı okudu
Çocukken, Amerikalı yazar Max Ehrmann'ın 1927 yılında yazdığı "Desiderata" isimli şiirden büyülenmiştim. En sevdiğim dizesi şudur: "Sen de evrenin çocuğusun; en az ağaçlar ve yıldızlar kadar, burada olmaya hakkın var." İşte bu yüzden uzayla DNA'mız arasında bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Tüm canlılar, kozmosu yaratan, galaksileri oluşturan, yıldızları yaratıp yok eden ve gezegenleri biçimlendiren süreçlerin doğrudan bir sonucudur. Bizler, gerçekten de pek çok açıdan yıldız tozlarıyız. Dünya'da yaşayan her şeyin her bir atomu uzaydan geldi ve zaman içinde başka yıldızları, başka gezegenleri, hatta belki de başka yaşamları yaratacak olan "tozlar"ını uzaya sunacak olan yıldızlardan gelen ışığı gözlemleyecek kadar evrimleşmiş olmamız hem şiirsel, hem de çok keyifli bir durumdur. İşte bu yüzden, yıldızlara duyduğumuz aşkın DNA'mıza işlenmiş olduğunu söyleyebilirim. İster profesyonel bir astronom, ister sıradan bir gözlemci olalım, dikkatimizi uzayın derinliklerine çeken şey budur. Orası, bizim geldiğimiz yerdir.
Sayfa 11 - Say Yayınları
Reklam
En sevdiğim dizesi
Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak? Kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak.
Sayfa 76
Kitabın en sevdiğim dizesi olmaya aday
Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni Yoluna baş koymak diyoruz Biz barbarlar buna.
En sevdiğim dizesi olabilir...
bu kartondan yapılmış gibi duran yüzlere baktığımda, kahkahaya benzemeyen kahkahaları duyduğumda kendimi sık sık cehenemin bağırsaklarındaymışım gibi hissediyorum...
Sayfa 52 - Parantez Gazetecilik Ve Yayıncılık, İkinci Baskı Ocak 2023Kitabı okudu
Okyanus
Villon'un bu en sevdiğim dizesi çakıyor belleğimde. "Çeşmenin yanında susuzluktan ölmekteyim" Sabahattin Eyuboğlu'nun bu dizeyi "Ben senin yanındayken de hasretim sana," diye çevirdiğini anımsıyorum.
Reklam
Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi, kimi Odesa'da yatar, kimi İstanbul'da, Pırağ'da kimi. En sevdiğim memleket yeryüzüdür. Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi. Şairin, 1959 yılının 16 Ağustos günü yazdığı "Dörtlük" adlı şiirinin son iki dizesi üzerinde çok duruldu. Moskova'da bulunan mezarını Türkiye'ye getirmek isteyenler, Anadolu'da bir köy mezarlığına gömülmek özlemiyle yazdığı "Vasiyet" adlı şiirini dillerinden düşürmezlerken, bu isteğe katılmayanlar, Nâzım Hikmet için önemli olanın üzerinin yeryüzüyle örtünmek olduğunu dile getirdiği dizeleri kullanırlar.
Sayfa 147Kitabı okudu
Sanırım kitabın en sevdiğim dizesi
“Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu İki kere öpsem üçün boynu bükük.”
"Geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı" demiş yıllar evvelinden Nazım İyi ki demiş de benim de en sevdiğim şiir dizesi oluvermiş bu sözü
Sayfa 131Kitabı okudu
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.