Bir sanat eseri, yaratıldığı devre göre ve o devrin hassasiyetini, zevkini ve anlayışını en iyi ifade ettiği için mi değer kazanır? Yoksa o devri aşan, her zaman, çok taze, hatta her zaman yeni güzellikleri keşfedilen edebi değerlere mi sahiptir? Başka ve daha kestirme bir deyimle, bir eserin, bilhassa bir şaheserin değeri “tarihi” midir, “edebi”