Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ahmed Rasim'in 1913 yılı Nevsal-i Millī’sinde çıkan "Sokaklarda Geceler" adlı küçük yazısını hatırlar mısınız? İstanbul gecelerinin bütün büyüsü, yerli hayatın biçareliği ile beraber bu yazıdadır. Artık kaybolan yahut kalıntı hayatını yaşayan eski İstanbul mahallesi orada sanki kendi uykusunda sayıklar. Pek az adam onun gibi yaşadığı şehrin üstüne eğilmiş ve bir ses makinesi gibi her duyduğunu kaydetmiştir.
Sayfa 128
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Reklam
Burada şimdiki açık saçıklılığın,eski kapalılık yanında ne kadar incelikten yoksun kalmakta olduğunu anlatmak istemem.Benim kadın kelimesinden anladığım:Her zaman,içi saklı kalan güzelliğin sahibi bir vücuttur.Onu endamıyla meydana çıkarmakta kendisi için bir emel,bir zevk,söz verilmiş,bir güzellik olsa da sırf benim için solmuş bir emel,tadına bakılmış bir zevk,sınırlı bir güzellik niteliğindedir.
Kötülük daima kolay oluşan ve o anda yerleşen bir görenektir.Özellikle ten zevklerinde ayrıca bir çekicilik vardır.Onun içindir ki az zaman içinde Alafrangalık diye toplum edeblerimiz içine saldıran açık saçıklık bizde aile zevklerini kökünden sarsabilmiştir.Halbuki aslında Alafrangalık ta hiç bir zaman böyle çirkin bir manzaraya değer kazandıramaz.
İstanbul'la aram bozuk bu aralar: 5. Tespitler
Şimdilerde bakıyorum da, doğduğum, yaşadığım, ilikleri­me kadar bağlı olduğum İstanbul’la bir besleme ve kalkındırma ilişkisi kalmamış aramızda. Bir nostalji canavarının eline düş­müş, yalnızca asimetrik iskeletiyle ayakta durabilen, gururu kı­rılmış bir kent artık İstanbul. Resmi tarihlere elbette bel bağlan­maz ama bu izlenimci tarihlere bel
Akşamı Getiren Sesler
Akşam, kızıllığını alıp gelmişti. Bir taraçada oturuyor ve üşüyorduk hafiften. Uzaktan, otomobillerin motor ve klakson sesleri, çocuk çığlıkları ve bin bir türlü gürültünün içinden bir adamın, ne dediği anlaşılmaz sesi duyuldu. 'Saat, sekiz.' dedi dostum, şaşırdım. Nereden biliyorsunuz? Saatini gösterdi, evet tam 20:00'ydi Kim bu?
Sayfa 55 - Kapı Yayınları
Reklam
Bunu en çok da biz istedik.
Kitaplar olmadan şehir hasreti, şehir sevgisi, yani şuurlu yaşamak meselesi kendine konacak bir yer bulamıyor. İstanbul'a dair yazılmış o güzel sayfalar eşliğinde okunan eski zamanlar, mazideki yapraklar, şehrine vefalı kimselerin yüreğine su serpiyor. Kıyamete kadar da bu böyle olacak gibi görünüyor çünkü şehirlere verdiğimiz zararı telafi
Ben ne bilirdim ki fuhuş bir kilit, mey onun anahtarı imiş?
Bir şeyin asıl manası bilinmezse zihin ne hükmederse o, odur... Mesele niyettedir vesselam!
Ne bayağı düşüncesizlik! Keşke sağ olsaydı onun gülyüzüne bakıp ömür geçirseydim ve erkeklikten bile nasibim olmasaydı!'
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.