Evlilik kararı düşünceyi devre dışı bırakan aşkın körlüğüne bina edilmez.
Sayfa 261
“Erkekler bazen evliliği gerçekten düşünmese bile evlilik kararı alabilir. Ne bileyim, kimi yaşadığı hızlı hayattan bıkmıştır, kiminin yaşı geçmiştir, kimi de çevresinde onun adına karar vermeye çalışanlara inat ‘Benim seçtiğim olacak’ demiştir. Kısa zamanda alınan her evlilik kararının arkasında bir şey yatar.”
Ihlara vadisinin kenarında, başı dumanlı Hasan dağının kıyısında, Aksaray’da dünyaya geldi, 1988 yılında, Güzelyurt kasabasında.
*
1924’teki mübadele sırasında bugünkü Makedonya topraklarından göçen Türkler yerleştirilmişti oralara… O nedenle sarışındır hep Güzelyurt’un insanı, tıpkı Mustafa Kemal gibi… Enes de öyleydi.
*
Kendini bildi
1 Mart 2016 Sözcü - Bordo
İdeal bir dünyada, evlilik yeminleri baştan sona yeniden yazılacak. Nikah masasındaki çift şunları söyleyecek: ' Birkaç yıl sonra, bugün burada yaptığımız şey hayatımızın en kötü kararı gibi görünmeye başlarsa, paniklememeyi kabul ediyoruz. Bununla beraber, gözümüz dışarıda olmayacak, söz veriyoruz. Zira dışarıda bundan daha iyi seçenekler olamayacağını kabul ediyoruz. Hiç birimiz iflah olmayız. Kaçık bir türüz biz.
Sayfa 193Kitabı okudu
Daniel Defoe
Evlilik kararı için aşkın önemli olmadığını söyleyen kimse haklı olabilir. Ama kim, aşkın mutlu bir evlilik yaşamı için önemsiz olduğunu söylüyorsa... o, çok yanılmaktadır.
Sayfa 174Kitabı okudu
Arthur da olsan aşık olursun :)
Schopenhauer tarihsel kayıtları içinde en üzücü aşk hikayesi Arthur 43 yaşında iken 17 yaşındaki Flora Weiss'e kur yapmaya çalışınca yaşandı. Bir akşam tekne partisinde Flora'ya bir salkım üzümle yanaştı. Onu çok çekici bulduğunu ve anne babasıyla görüşeceğini söyledi Daha sonra Flora'nın babası evlilik teklifiyle şaşkına döndü."Ama o daha bir çocuk" diye karşılık verdi. Sonunda kararı Flora'ya bırakmayı kabul etti. Flora Schopenhauer'den hiç hoşlanmadığını açıkça bildirince konu kapandı.
Sayfa 228
Sürekli baskıya maruz kalan çocuklar evlilik kararı alırken de üzerlerinde aşırı baskı oluşturabilecek ve hayatlarını olumsuz yönde etkileyebilecek kişileri kendilerine eş olarak seçebilirler. Bu durumdan hoşnut değildirler ancak başka bir ihtimalin varlığına da inanamazlar.
Sayfa 38 - 3Çivi YayınlarıKitabı okudu
■ Ateşli bir şekilde savunulan görüşler asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir; gerçekten de şiddetli duygusallık, görüş sahibinin rasyonel kanıtlardan yoksun olduğunun bir göstergesidir. Politika ve din konularındaki görüşler hemen hemen tümüyle aşırı duygusallık ile bağıntılı olan türdendir.
■ Araştırmacıların üzerinde anlaştığı konular
