“İlkel toplumlarda evlilik özel bir ilişki değildir; aileyi ya da grubu ilgilendirir. Kabile ya da klan, evliliği onaylamakla kalmaz, karar mercidir; evlilik kararını onlar verir. Karşı cinsten iki bireyin kendi inisiyatifleriyle evlilik kararı almaları şok edicidir; hatta belki daha da kötü karşılanır.”
Evlilik,hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmek istediğiniz kişiyle araba yolculuğuna çıkmak gibidir.Ama bu yolculukta size yardımcı olacak bir haritanız ya da GPS sisteminiz olmaz.Hangi müziği çalacağınız ya da hangi yöne gideceğiniz konusunda her zaman aynı fikirde olmayabilirsiniz.Tıpkı sizi sınayan zamanlar olacağı gibi.Öyle ki,yeri gelecek arabadan inerseniz her şeyin daha kolay olacağını düşüneceksiniz.Mesele şu ki , hayat karşınıza bir sürü sorun çıkaracak.İki seçeneğiniz var;ya birlikte geçireceğiniz bu yolculuğun keyfini çıkarmaya bakarsınız ya da gideceğiniz yere asla varamamaktan şikayet edip durursunuz.Doğru kararı sizden başka kimse veremez.
"Bir kadının hayatını etkileyebilecek evlilik gibi bir kararı kendisi yerine meclisinde yer alan dedesi yaşındaki adamların vermesi gerçekten ironiktir."
Kişiler, beklentileri ve amaçlarının %70-80 birbirine uyduğunu, birbirlerini tanıma konusunda da yeterli bilgi sahibi olduklarını düşünüyorlarsa evlilik kararı alabilirler.
...evlilik cennet de olabiliyor cehennem de...Bu kitabın amacı, evliliği böylesine zıt kutuplara sürükleyebilecek unsurlar üstüne okuru düşündürmek ve evlilik kararı vermeden önce onu farkındalıklarla donatmak.
Evlilik kararı, gerçek yakınlık ve duygusal ortaklığa hazır oldukları anlamına gelir. Evlilikte başarılı olup olmayacakları bir yana, insanların akıllarında bu hedef olmadan da evlenebileceğini kabul etmek istemiyoruz.
“Kadın alınır ya da alınmaz, istenir ya da istenmez bir maldır yani, diyor Na. Böyle bir bağlantıyı onun istemiyor olması düşünülemez bile. Birlikte yaşadığı erkek de zor kabul eder böyle bir seçimi, kadının niyetinden kuşkuya düşer. Alışılmış biçimiyle evlilik kararı erkeğe bırakılmış bir haktır. O ister, o alır.”
Japonya’nın en zengin kadını Bayan Toyota,
kendisiyle görüşen bir kadın gazeteciye
evlilik prensiplerinden birkaç ipucu veriyor:
“Japonya erkeklerin dünyasıdır.
Evin hakimi onlardır;
biz de onlara en iyi hizmeti vermek için oradayız.
Onları mutlu etmek, bizim kadın olarak en büyük görevimizdir.
“Yüzümüzden gülümseme eksik olmaz.
Tek
“Bir kadın düşün; genç, güzel ve iyi bir işi olan… Beş yıldır beraber olduğu evli erkekle ilişkisini bitirmekte zorlanıyor… Bu süreçte birlikte olduğu erkeğin asla eşinden ayrılmayacağını anlamış ve ondan herhangi bir maddi beklentisi de yok. Nedir sence ilişkiyi bitirmesine engel olan? Engel, beş yıllık süreç içinde bu ilişki için yapılan
İslâm eğitimcilerine göre bir çocuğun eğitimi, evlenme kararı verirken başlar. Evlilik kişinin sadece kendisi için verdiği bir karar değildir. Evleneceği kişiye "Benim çocuklarımın annesi/babası olabilir mi?" gözüyle de bakmak gerekir.
İslam eğitimcilerine göre bir çocuğun eğitimi, eşler evlenme kararı verirken başlar. Evlilik kişinin sadece kendisi için verdiği bir karar değildir. Evleneceği kişiye "Benim çocuklarımın annesi/babası olabilir mi?" gözüyle de bakmak gerekir. Kişinin kendi düşünceleri ve hisleri elbette önemlidir ama bir de bu gözle bakması tavsiye edilir. Ayrica küçük bir not olarak geleneksel İslam pedagojisinde çocuğun dini, ahlaki, mesleki vs. eğitiminden öncelikle babanın sorumlu olduğunu da eklemek isterim.
“İlkel toplumlarda evlilik özel bir ilişki değildir; aileyi ya da grubu ilgilendirir. Kabile ya da klan, evliliği onaylamakla kalmaz, karar mercidir; evlilik kararını onlar verir. Karşı cinsten iki bireyin kendi inisiyatifleriyle evlilik kararı almaları şok edicidir; hatta belki daha da kötü karşılanır.”