Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
18. yüzyıldaki aydınlanma filozoflarının birçoğu Deizm'i savunuyordu
"Deizm' dediğimiz yaklaşıma göre, Tanrı çok çok eskiden dünyayı yaratmıştır ama kendini bu dünyaya göstermez. Böylece Tanrı en yüksek varlık olarak kabul edilir. İnsanlar tarafından ancak doğa ve doğa yasaları aracılığıyla bilinebilir, ama doğaüstü yollardan belli etmez kendini. Böyle 'felsefi bir Tanrı' Aristoteles'te de çıkmıştı karşımıza. Aristoteles Tanrı'yı evrenin ilk nedeni ya da ilk devindiricisi sayıyordu."
Sayfa 361 - Pan
536 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kralların Adaleti; bir İmparatorluğun adalet sistemini temsil eden bir yargıç ve ekibinin yasaları uygulama yükümlülüğü, bu uğurda yaşadıkları mücadele ve bakış açılarının değişme ve gelişme öyküsünü konu alıyor. Adalet sistemine farklı bir bakış açısı getiren, farklı kültürlere sahip ülkelerin ortak bir yasa altında toplandığı bir evrene dair
Kralların Adaleti 
Kralların Adaleti Richard Swan · Athica Yayınları · 20241 okunma
Reklam
Biz, tüm teknik uygarlıkların ortak bir dili bulunduğu kanısındayız. Bu ortak dil, matematik ve bilimdir. Doğa yasaları her yerde aynıdır. Uzaktaki yıldızlarla galaksilerin tayfları Güneş'in ya da ona göre hazırlanmış laboratuvar deneylerindekilerin aynıdır. Evrenin her yerinde aynı kimyasal elementlerin varlığının yanı sıra, atomların radyasyon emiş ve yayışında geçerli kuantum mekaniği de her yerde aynıdır. Birbirinin yanından geçerek dolanan uzak galaksilere egemen çekim gücü fiziği yasalarının aynısı, yeryüzüne düşen elmaya ya da yıldızlara doğru yol alan Voyager uzay gemisine de egemendir. Yükseliş halindeki bir uygarlık tarafından anlaşılması için gönderilen yıldızlar arası bir mesaj kolaylıkla deşifre edilebilir.
Sayfa 314 - On İkinci Bölüm - Gök Kıtası AnsiklopedisiKitabı okudu
Uzay ve zamanın sınırsız, kapalı bir yüzey oluşturabileceği düşüncesinin, evrenin işleyişinde Tanrı'nın rolüne ilişkin etkisi bulunmaktadır. Bilimsel kuramların olayları açıklamaktaki başarısı sonucu, çoğu kişi Tanrı'nın evreni bir takım yasaları çiğnemediğine inanır olmuşlardır. Ama bu yasalar, evrenin başlangıcında nasıl olduğunu belirtmektedirler -mekanizmayı kurmak ve nasıl başlayacağını seçmek, Tanrı'ya kalmıştır. Evrenin bir başlangıcı oldukça, bir yaratıcısı olduğunu varsayabiliriz. Ama evren gerçekten tümüyle kendine yeterli, sınırsız ve kenarsız ise, ne başı ne de sonu olacaktır; yalnızca olacaktır! O halde bir yaradana ne gerek var?
Sayfa 175
Bilimin sonu felsefenin başlangıcı olan nokta
Doğanın yasaları bize evrenin nasıl davrandığını anlatır, ama niçin öyle davrandığını anlatmaz.
Sayfa 155Kitabı okudu
Marx'in felsefi materyalizmi, dünyanın doğası gereği, maddi olduğu; evrenin sayısız olaylarının hareket halindeki maddenin başka başka görünümleri oldukları, diyalektik yöntemin ortaya koyduğu gibi olayların bağıntılarının ve birbirlerini karşılıklı koşullandırmalarının hareket halindeki maddenin gelişmesinin zorunlu yasaları oldukları, dünyanın hareket halindeki maddenin yasalarına göre geliştiği ve hiçbir evrensel tini gereksinmediği ilkesinden hareket eder.
Reklam
Bazı kimselerin, evrenin merkezinin insan olduğunu hayal etmeleri, belki de ufuklarının bu şekilde sınırlı olmasından kaynaklanmaktadır.
Diyalektik olarak, evrenin en genel yasalarını, fizik doğadan düşünceye kadar, canlı doğaya ve topluma geçerek, gerçeğin bütün görünümleri için ortak olan yasaları inceler.
Hubble'ın gözlemleri büyük patlama denilen, evrenin sonsuz küçük ve sonsuz yoğun olduğu bir zamanın varlığını ileri sürüyordu. Bu koşullar altında bilimin tüm yasaları ve dolayısıyla geleceği öngörebilme kabiliyeti işlevsizdir. Eğer söz konusu zamandan (Büyük Patlamadan) önce belirli olaylar gerçekleşmişse, bu durumda şimdiki zamanda olup biteni etkileyemezler. Bu olayların varlığı göz ardı edilebilir; zira gözlemlenebilir herhangi bir sonuç yaratamazlar.
Sayfa 21 - ALFA BİLİMKitabı okuyor
☆ Hiçbir devir sadece iyi ya da sadece kötü değildir.İki belirgin hat halinde bütün insanlık tarihi boyunca uzanır iyi ile kötü.Çoğu zaman iç içe geçerler.(286) ☆ Tanrı kendini doğa yasaları aracılığıyla, sadece doğa yasalarıyla dışavurur.(286) ☆ Dünya olduğu gibidir ve biz yavaş yavaş öğreniriz bunu.(315) ☆ Doğru olan görüş yaşamaya devam eder.(415) ☆ NİYE Kİ BU BİTMEK BİLMEZ YARATIŞ, YOK OLACAKSA BİR GÜN HER YARATILMIŞ!(437) ☆ Evrenin herhangi bir köşesinde, küçük bir gezegenin üstünde yaşıyor olmamız ne tuhaf bir düşünce, değil mi?(566)
Reklam
207 syf.
·
Puan vermedi
Richard Feynman adını duyduğum lakin tanımadığım bir fizikçiydi. Bir gün YouTube'da maddenin katı, sıvı ve gaz hallerindeyken; özellikle bir halden diğerine geçişte atomların hareketleri üzerine yaptığı bir konuşmada kendisine denk geldim ve hayran kaldım. Hayran kalmamın sebebi anlatımı, anlatırken yaşadığı mutluluk, ve anlattığına olan hayranlık idi. Bu olaydan birkaç ay sonra ise kütüphanede elime geçirdim bu kitabı. Fizik yasaları üzerine eğlenceli bir anlatı diyebilirim. Karmaşıklığı ve matematikselliği dolayısıyla insanı sıkma potansiyeli fevkalade yüksek olan Fizik ve konuları, Feynman'ın anlatımı ile bir hikaye, bir masal havası kazanıyor. Peki kitapta neleri anlatıyor? Mesela yer çekimi yasası. Bunun kuantum yasalarına uymadığını söylüyor. Hiçbir yasaya yüzde yüz doğrudur gözüyle bakamayacağımızı anlatıyor. Elektromanyetikten, yansımaya, ışıktan enerjinin korunumuna birçok yasayı irdeleyip günlük hayata endekslemeye çalışarak okurda bir farkındalık ve bilinç oluşturma derdinde Feynman. Aklımda kalan en sarsıcı nokta ise şu oldu: Diyor ki üstad, neden evrenin çok küçük bir yerinde, çok kısa bir anında gerçekleşenleri anlamak ve çözümlemek için sınırsız sayıda bilgisayar mantık ve hesaplamalarına ihtiyacımız var ki? Neden böyle bir şey oluyor? Düşünmek lazım. Neden acaba?
Fizik Yasaları Üzerine
Fizik Yasaları ÜzerineRichard P. Feynman · Tübitak Yayınları · 1998441 okunma
Neden kaos değil de doğa yasaları var? Neden evrenin farklı bölgeleri aynı doğa yasalarına uymaktadır?
Eğer bilim yasaları evrenin başlangıcında askıya alınırsa, o halde başka zamanlarda da başarısız olmazlar mı? Yasa, yalnızca belirli zamanlarda geçerliyse bir yasa olmaktan çıkar. Bence evrenin başlangıcını bilim temelinde anlamaya çalışmalıyız. Bu, gücümüzün ötesinde bir görev olabilir, fakat en azından böylesi bir girişimde bulunmamız gerekiyor.
Her Şeyin Teorisi?
Eistein her daim evrenin, mikroskobik ölçekte kuantum fiziğinin indeterminist ve rastlantısal yasaları ile makroskobik ölçekte klasik fiziğin nesnel ve determinist yasaları olmak üzere, farklı farklı yasalara göre işleyemeyeceğinde ısrar etti. Bu durumda birçok fizikçinin hayali, teorileri birleştirerek her şeyin kuramı diye adlandırdıkları şeyi üretmek oldu. Atomlar belli yasalara uyarken atomlardan oluşan varlıkların, yani bizim başka yasalara tabi olmamıza hakikaten akıl ermiyor. Makroskobik evreni ve kuantum evrenini birleştirecek her şeyin kuramı, fiziğin “Kutsal Kasesidir” Gel gelelim şimdiye kadar hiç kimse böyle bir teori geliştirmeyi başaramadı.
Sayfa 307Kitabı okudu
Dharma
○ Güneş'i düşün... Güneş'in Dharma'sı sabah doğmaksa sadece doğar. Önünü bulutlar kesmiş, ışığının Dünya'ya düşmesini etkilemiş... onun için fark etmez. Gökyüzü bulutlu olacakmış diye sabah donamazlık etmez... Her sabah tam olduğu yerde, olması gerektiği gibi, çıkar ortaya. ● DHARMA: Evrenin düzenini ve ruhsal gelişimi sağlayan kozmik doğa yasaları.
977 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.