Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık. Kimse bir başkası için kederlenmiyor. Birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak duruyor birbirinden. Küçücük çocuklar bile yalnızlığın bilimini yapıyor. Kimse sevdiğine vakit ayırmıyor.
Sayfa 132
“Söyler misiniz, Elisabeth size neden iftira etsin ki?” “Çünkü kendi yaşamı için savaş veriyor. Küçük beyinli, fakir ruhlu bir insan o. Erkek kardeşini bir başka kadına kaptırmak istemiyor. Nietzsche’nin kendisini önemli kılan tek kaynak olduğunun, sonsuza kadar da öyle kalacağının farkında.”
Sayfa 41 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Anlar
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa
"... Kendisini tanıyan ve eğitilmiş herkes kendini kendi çölünde bulur; yaşamlarının bir yerinde de baştan çıkarlar. İnkarları aptalca olabilir ama asla kötü değildir. Bilimin ticari amaçlar için kullanılmasını gerektiren çok cazip bir teklifi, sırf akademide öğretmenlik yapmak için geri mi çevirdiniz? Yeni serginizde bir önceki kadar çok tablo alınmadı ama hala yeni stilinizde kararlı mısınız? Kişisel çıkarlarınızı, bir şeylere sahip olma fırsatını umursamadan yeni bir karar mı verdiniz? O zaman Charles'ın düşüncelerine basit bir züppelik deyip geçmeyin. Onu olduğu gibi görün: Tarihi yenmeye çalışan bir adam. Hem bunun farkında bile değil. ..."
Sayfa 308 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
En zor, en umutsuz zamanlarda da olsa insan; bir şekilde bir yerlerde kolaylık olduğuna iman ettim. Belki biraz fark etmeye çalışmak yetiyor. Bahsetmek istediğim "bağnazca edilen her hale şükür" değil. Ama sürekli ve sadece edilen şikayetler, insanın ruhunu lekeliyor. Zoru daha da zorlaştırıyor. Bazen konuşmak rahatlatır insanı ama
İsa'nın dış görünüşü güzel bir ilkbahar sabahında, güneşli bir çayırı andırır. Gözünüzü dikip ona bakamazsınız, ama vebalı değilseniz, du­yumsarsınız. Onu seversiniz, o da içinizi ısıtır, bir kızıl buyurgan ya da duygusal küçük kentli gibi, karşısına geçip gülmezsiniz. Bir Molotof ya da Malenkofu, güneşli ilkbahar sabahında, çayırda ceylanların ot­layışını seyrederken getirebilir misiniz gözünüzün önüne? Olanaksızdır bu. İsa, ışın saçan, kokulu bir çiçek gibidir, bunun farkındadır, bundan ötürü mutludur; onlarda bulunmadığını bildiğinden, ilk davranışı duy­gularını yoldaşlarına aktarmak olacaktır. Bu duygulardan yoksun ol­duklarını, kendi içlerindeki duyguları öldürdüklerini bilmektedir, ama yeryüzünde en çok arzuladıkları bu duygulardan nefret ettiklerinin far­kında değildir. Ayrıca, daha doğar doğmaz sünnet ederek, gözüne ya­kıcı ilaçlar damlatarak, hoşgeldin yerine kıçına bir şaplak yapıştırarak her yeni doğmuş çocukta bu duyguları öldürdüklerini bilmemektedir. İnsanların bunu farkedebilmeleri için, binlerce yıl yoksulluk çekmeleri, yüzlerce Ermiş'in ateşe atılıp yakılması, savaş alanlarında dağlar gibi insan ölüsünün yığılması gerekecektir. İsa'nın talihsizliği işte bunu bilmemesidir. O, yoldaşlarının yalnızca bilgisiz olduklarına, çetin işlerle açlığın onları alıklaştırdığına inanmaktadır. Bilgeliğinin, susamışları çeken çeşme gibi onları kendine çektiğini sanmaktadır. Sonunda, in­sanlar onu öldürecektir, öldürmeleri gereklidir.
Pdf
Reklam
Farkında mısınız? Giderken camlarda unutuyor insanlar artık bakışlarını
Anılar
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa
Farkında mısınız? Dünyada ve ülkemizde kurgu alanında en çok satan romanlar aşk ya da tarih değil, distopyalar... İleride ne olacağı kocaman bir muamma çünkü. Bugünkü belirsizlikten ve hızlı değişimden hareketle sadece kötü olasılıklar üzerinde durabiliyoruz.
İki dilim buğday ekmeğinin, kan şekerini iki yemek kaşığı şekerden daha fazla yükseltebileceğinin farkında mısınız?
Reklam
Farkında mısınız hayatta herkes bize bir şeyler olmamızı söylüyor.
Sayfa 45 - Destek Yayınları
Başarıdan ne anladığınızın farkında mısınız? Sizin başarı anlayışınız ve o anlayışın altında yatan inanç, isteseniz de istemeseniz de, farkında olsanız da olmasanız da, çocuğunuzla ilişkinizin temelini oluşturur.
Hayatta hiçbir şey birbirimiz kadar önemli değil. Bazen unutsak da, her dakika ne kadar mühim biliyor musunuz? Değerini bilmediğimiz, daha da huzurla, daha da güzelleştirebileceğimiz yaşamımız kadar önemli değil küçük ayrıntılar. Sizce de öyle olduğunu biliyorum ama bunu her zaman hatırlamak çok önemli. Farkında mısınız, o herkesin bayıldığı, üç kızkardeşli, çılgın anne babalı ailemiz artık yavaş yavaş sefere hazırlanıyor. Zamanı durduramayız aynı kalsın diye, ama bazı şeylerin değerini daha iyi anlamak bizim elimizde, öyle değil mi?
"Köylüler. Nasıl bir hayatınızın olduğunun farkında değil misiniz, sizi nasıl sömürdüklerini, aldattıklarını, kanınızı nasıl emdiklerini görmüyor musunuz? Her şey size bağlı, en büyük güç sizlersiniz. Öyleyken, herhangi bir hakka sahip misiniz? Tek hakkınız var, o da açlıktan ölmek."
Sayfa 313 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.