"Ne denli zor bir işe girişmek istiyorum, ama aynı zamanda da ne denli boş şeylerden korkuyorum" diye düşündü tuhaf bir gülümsemeyle. Hmm...Evet...Hem her şey insanın kendi elinde, hem de insan yalnızca korkaklığı yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor...Bu artık yadsınamaz bir gerçek,bir belit. İlginç bir şey, acaba insanlar en çok neden korkarlar ? Atacakları yeni bir adımdan, kendi söyleyecekleri yeni bir sözden herhalde...
Herkese merhabalar...
Suç ve Ceza Dostoyevski'nin okuduğum ilk kitabıydı. Kitabın kalınlığı ilk başta gözümü korkutmadı desem yalan söylemiş olurum ama Dostoyevski'nin akıcı anlatımıyla elimden hiç bırakmadan kısa bir sürede bitirdim. Kitabın başkahramanı Raskolnikov, toplum kurallarını ve dayatmalarını sorgulayan, sürekli düşünen, hasta ve yoksul bir genç. Biz Raskolnikov ' un yaşadıklarını, iç dünyasını, toplumdaki alışılmış kurallara aykırı olan davranışlarını , yaptığı eylemler sonucunda yaşadıklarını okuyoruz. Kimse konuşmasa da toplumda kabul gören kurallar var. Raskolnikov gibi kimi insanlarsa o kurallara uymak yerine kendi kurallarını koymak isterler ama bu kurallar başta ne kadar akla uygun gelse de vicdan denen bir gerçek vardır ve sinsice ele geçirir bizi . Herkesi sustursak da ona söz geçiremeyiz. Okurken birçok duyguya ev sahipliği yapacağınız bir eser Suç ve Ceza.