Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ağlamak reçete değil. Marifet de değil. Sadece basit bir eylem. Kimse gözyaşı dökmeye zorlanmamalı. Önemli olan tek şey başkalarını felaketini küçümsememektir. Beni ağlarken gördüklerinde, bana geldiler ve ağlamanın bir işe yaramadığını, İran'ın fazladan bir goygoycu ya gereksinim duymadığını, yapabileceğim en iyi işin Tebrizli çocuklara doğru dürüst eğitim vermek olduğunu söylediler...
Sayfa 212Kitabı okudu
132 syf.
3/10 puan verdi
Normalde orijnal olan yazılı materyali her zaman için görsel uyarlamadan daha önde tutmama karşın Yürüyen Ölüler'de böyle olmadı. Net bir şekilde dizi izlenmeli diyorum. Kurgu, karakterler ve olayların gidişatı açısından dizi kesinlikle daha tutarlı ve güçlü yapılmış. Darly, Merle, Beth gibi dizinin temel karakterlerinin hiçbiri çizgi romanda yok, ilerleyen sayılarda da olmayacaklar, bunun yerine dizide olmayan fazladan karakterler ve olaylar mevcut çizgi romanda. Dizinin etkisindeyim sanırım ama çizgiromanları beğenmedim ne yazık ki.
Yürüyen Ölüler Bölüm 3: Demir Parmaklıklar Ardında
Yürüyen Ölüler Bölüm 3: Demir Parmaklıklar ArdındaRobert Kirkman · Marmara Çizgi · 2011110 okunma
Reklam
261 syf.
8/10 puan verdi
Kötülüğün insan yaratılışında doğuştan var olduğunu, ancak uygar dünya düzeni sayesinde törpülenebildiğini savunan Sineklerin Tanrısı, bir uçak kazası sonucu ıssız bir adaya düşen 6-12 yaş arasındaki çocukların yabanıl doğa şartlarında vahşileşerek insanlıktan çıkmalarını anlatıyor. Golding'in Mercan Adası kitabından esinlenerek kaleme aldığı kitap kesinlikle bir macera ya da çocuk kitabı değil, aksine sembollerle örülü iğneleyici bir kitap. Bittiğinde insan doğasını ve masumiyeti sorgulatan ve düşündürücü birçok yanı olan Sineklerin Tanrısı, yer verdiği iktidar savaşı ve diktatörümsü yönetim şekliyle yer yer Orwell'in Hayvan Çiftliği'ni anımsatıyor. Kitaptaki av sahneleri bile insanı rahatsız ettirecek boyutta gerçekçi anlatılmış. Kesinlikle okunması gereken modern klasiklerden, fakat lise ya da ortaokul çağlarında okunduğunda daha sarsıcı olabileceğine inandığım bir kitap oldu Sineklerin Tanrısı. Eski basımlarında Mina Urgan'ın önsözüyle başlayan ve çok sayıda sürprizbozan içeren kısım, yeni basımda en sona atılarak yerinde bir karar verilmiş, eğer elinizdeki basım önsözle başlıyorsa kesinlikle kitabın sonunda okumanızı tavsiye ederim çünkü kitabın özeti sayılabilecek ve kitaptan zevk almanızı engelleyecek çok sayıda fazladan bilgi verilmiş bu yazıda.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma
İşte o anda,zamanda geri gitmek ve onunla yaşadığım her anı sil baştan yaşamak istedim. Bir gizli gülümseme daha. Paylaşılan fazladan bir kahkaha daha.. Onu bulmak, aradığımdan habersiz olduğum birini bulmak gibiydi. Hayatıma çok geç girmişti ve fazla erken gidiyordu. Benim için her şeyden vazgeçeceğini söyleyişini hatırladım. Vazgeçmişti bile...
"İnsanların doğrudan size değil de, kendi kendilerine konuştuklarını farz etmek çok daha kolaydır. İnsanlar doğrudan size bir şey söylediğinde, duymazlıktan gelmek rahatsız edici bir durum halini alır ve fazladan çaba gerektirir."
Sevgili yüzündeki solgunluğu, içinden geçen bir mutsuzluk esintisini, ellerinle fazladan oynayışını, gözünü fazladan kaçırışını, saçlarınla fazladan oynayışını, gözlerini fazladan kırpıştırmalarını bile fark eder. Sevgilinin baktığı bir yüz her şeyi açığa vuran bir aynadır. Âşık olmak bir yüze aşina olmaktır. Âşık olmak, bir yüze yansıyan bir hissi en ince ayrıntısına kadar hissedebilmektir.
Sayfa 75
Reklam
Fazladan bir kemiğinin olduğunu bilirim, hani kıyılıp kadına verilmeyenini.
Büyük sözlerim yoktu dilimde Öylece baktım usulca resmine Biliyorum, Tepside kalmış fazladan bir çay gibiyim Dumanı sönmüş, soğumuş Kendi halinde...
“Bir dal sapa bile önemliymiş gibi davran ve asla fazladan bir adım atma.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.