11) Çoğu da kendini "okur ve okur rehberi" sanıyor şu fenomenlerin. Bunların çoğu demagogluktan başka bir şey yapmıyorlar özünde. Bir de video çekip akıl veriyorlar 'şunu okuyun, bunu okudum, bu ayki satın aldığım kitaplar, siparişlerim geldi, mutlaka okunması gereken kitaplar bunlar' falan filan diye. Okumayı salt okumak gören ve demogojiden öteye geçmeyen şekilsellikleriyle ham ve olgunlaşmamış okurları avlamaktan, bu kitleden beğeni almayı hedefleyip fenomen olmanın dayanılmaz hafifliğiyle egolarını tatminden başka hiçbir şeye yaramayan kuru önerileriyle okurlara iyilik yaptıklarını, okuma bilinci aşıladıklarını sanıyorlar. Bir kere okuma kavramını, ekonomik ve sınıfsal temelden bağımsız olarak ele alamazsın. Bunun farkında değiller. Bu fenomenlerin çoğu ne tarih bilirler, ne maddeyi bilirler, ne felsefe bilirler, ne sınıfsal kavramları bilirler ne de gerçekten hayatı bilirler. Videolarını izleyenler şunu net olarak gözlemleye bilirler: Bunların ne tezlerinin ne fikirlerinin ne de teorilerinin olmadıklarını rahatlıkla gözlemleye bilirler. Bu fenomenler bohemlik, marjinallik, snopluk, kendilerini toplumdan ve insandan soyutlama gibi yapay eğilimleri ve iğreti özentilikleriyle aslında ne kadar gerici olduklarını gerçek ve düşünen okurlara gösterirler. Rahat yaşam koşullarıyla, kitaba rahatlıkla ulaşabilecek maddi imkanlarının nimetleriyle, herkesin kendileri gibi olduğunu varsayan zihniyetleriyle önemli bir iş yaptıklarını sanıyorlar. Ben bunları takip edip her dediğini emir telakki eden saf ve müridimsi bilinçsiz okura acıyorum.