Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
530 syf.
10/10 puan verdi
İdeoloji Yanlış bilinçtir.
Herbert Marcuse, Thedor Adorno, Erich Fromm, Jürgen Habermas, Max Horkheimer gibi düşünür ve filozofların bir araya gelerek, ikinci dünya savaşı gibi ağır bir süreçte Almanya'da başlattıkları ve -Eleştirel sosyal teori- düşüncesini ortaya koydukları, bu süreç içerisinde kapitalizm'e olduğu kadar faşizm'e de karşı eleştirilerini yoğunlaştırdıkları,
Frankfurt Okulu
Frankfurt OkuluEmre Bağce · Doğu Batı Yayınları · 201521 okunma
Bergman'ım Yaban Çiçekleri'ni keyifle izliyor, Kant'ın Mutlak Aklın Eleştirisi adlı yapıtını okuyor. Mozart dinliyor, Pasolini izliyor, Kafka oluyor, Frankfurt Okulu'nu öğreniyordu.
Reklam
Immanuel Kant Üzerine Bir İnceleme:
Amprik filozoflarla, rasyonalistler arasında kritisizmi benimseyip eleştirel kuramın (frankfurt okulu) temelini atmış; akıl-deney arası rabıtayı çözmeye çalışmış, 18. yy Platonu olmuştur bir anlamda. yükselen skeptisizm’e tepkidir felsefesi. Modern bilimin bilgi teorisini temellendirmiş; nedensellik, zorunluluk, olasılık kavramlarına daha önce
160 syf.
10/10 puan verdi
Frankfurt Okulunu Adorno ve Horkheimer çizgisinden alarak; kamusal alan, müzakereci demokrasi, ötekiye empati, kendi olmak başlıkları altında genel bir Habermas felsefesi ve etiğinin işlendiği nitelikli kitaplardan. Habermas her ne kadar Adorno ve Horkheimer'ın ardından gelen bir isim olarak düşünülse de, okulu 21. yüzyıla taşıyan felsefeyi oluşturmuş olması onu bir adım öne çıkarmaktadır. Okul her ne kadar iletişim ve toplum kültürü alanında çalışmış olsa da Habermas'ın kamusal alanı buna dahil etmesi okulun kapsamını oldukça büyümüştür. Kitapta felsefi anlamda ciddi bir pozitivizm eleştirisi mevcut. Bilgiye ulaşma noktasında oldukça kısır bir metodu olan pozitivist düşünce eleştirisi eleştirel düşüncenin yükseliş akanıdır desek yanlış olmaz. Ayrıca metalaştırma konusu da pozitivist düşüncenin bir ürünü olduğu için her şeyin piyasasının oluşması ve felsefenin yok oluşu da pozitizim eleştiri içerisinde yer alan konu başlıklarından. Aslında bu konuda çok daha uzun yazmak gerek, inceleme bu şekliyle çok kabataslak oldu gözümde. Ancak bu kısacık kitabı uzun bir incelemeyle anlatmış olmayayım. Spoiler vermeden ilgilisine keyifli okumalar diliyorum.
Eleştirel Teori
Eleştirel TeoriRaymond Geuss · Ayrıntı yayınları · 201324 okunma
Eleştirel Teorilerin pozitivizmde somutlaşan felsefî hataya karşı özellikle hassas oldukları bir gerçektir. Frankfurt Okulu üyelerine göre hatalı epistemolojik görüşleri olan insanların doğa bilimlerinde teoriler üretmeleri mümkün olsa da eleştirel teorilerde bu mümkün değildir. Doğru epistemolojiye sahip olmak ile başarılı olarak aydınlanma ve özgürleşme üreten teoriler geliştirme ve test etme arasında yakın bir bağlantı vardır. Bu bakımdan pozitivizm doğa bilimlerinin gelişmesine özel bir engel oluşturmasa da insan özgürleşmesinin ana araçlarına, yani eleştirel teorilere karşı ciddi bir tehdittir. İşte bu düşüncelerden hareketle Frankfurt Okulu’nun pozitivizm eleştirisi, temel bir amaç doğrultusunda geçerli bir bilgi kategorisi olarak ‘dönüşlü olma’nın geri getirilmesidir.
278 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kolektif olaylara önem verelim, ama bireysel düşüncemiz de gelişsin.
Minima Moralia epey bir süre elimde sürünen, yer yer okumakta çok zorlandığım bir kitap oldu. Elime alıp da bir solukta biterebileceğim bir kitap değildi, asla. Hattâ kimi zaman bir cümle bile uzuuun uzuuun düşünmeme sebebiyet veriyor, Adorno’nun tam olarak ne ifade etmeye çalıştığını anlamaya çalışarak zamanım geçiyordu. Adeta mücadele etmeniz
Minima Moralia
Minima MoraliaTheodor W. Adorno · Metis Yayınları · 2005533 okunma
Reklam
1/10 puan verdi
eleştirisi üzerine Tom Bottomore'a genel hatlarıyla katılamadığım için pek sevemedim bu kitabı. habermas, adorno, horkheimer ve marcuse'u ampirik sonuçlarla ilgilenmemekten, tarihsel perspektiften kaçındıkları ve genel olarak felsefik analiz getiremedikleri için frankfurt okulunun çöküşünün yaşandığını iddia etmekte. ancak sorun şu ki bay bottomore okulun neo-marksisizm ya da marksizimi yeniden yapılandırmak için değil ''eleştirel kuramı'' insanlara anlatmak için ortaya çıktığını görememektedir. İDEOLOJİ YANLIŞ BİLİNÇTİR. frankfurt okulu gibi, birmingham okulu ve chicago okulunun da ana tezi budur. hemen her ideolojik tutumu birer saplantı olarak görür ve bilincin önündeki en büyük set olduğunu düşünürler. burada işin içine tarihsellik katmak pek de içerikle alakalı bir durum değil. keza tezler deneysel bilgiyle değil özgür bilinçle ortaya atıldığından herhangi bir varlık iddiası da yoktur. eleştirel kuramın bir ideoloji olarak varolması önce kendisiyle çelişmesi değil midir zaten. keza bu okullar kültür endüstrisini, aydınlanmanın diyalektiğini, müzikoloji ve sosyolojik açıdan marksizmin eksik kaldığı noktalarda aşmış bir boyutta seyretmektedir. eleştirel kuram önce kendini reddetmekle başlar.
Frankfurt Okulu ve Eleştirisi
Frankfurt Okulu ve EleştirisiTom Bottomore · Say Yayınları · 201356 okunma
197 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Frankfurt Okulu’nun çalışmalarının büyük bölümü, “ideolojilerin eleştirisi” başlığı altında toplanabilir. İdeoloji, Frankfurt Okulu için, bir siyasi akımın hatta bir sınıfın sistematik dünya görüşü değildir. Marx’ın Alman İdeolojisi’ndeki tanımıyla da (hakim sınıfın, ezilen sınıflarca da paylaşılabilen, yanlış, çarpık düşünceleri) yetinmezler.
Akıl Tutulması
Akıl TutulmasıMax Horkheimer · Metis Yayınları · 1986436 okunma
Bilimin olguları ve bilimin kendisi toplumun yaşam sürecinin bir parçasıdır.
Reklam
Modern ampirizmin bütün sistemi, liberalizmin gelip geçici dünyasına aittir...
Ne kadar çok insan, karşı çıktıkları şeye "hayır" demede birleşirse birleşsin, eğer onları somut bir hedef için aynı zamanda ortak bir "evet" birleştirmiyorsa, fiilen (pozitif anlamda) yaptıkları bağlantısız kalacaktır.
Kapitalist dünyada burjuvazi ve işçi sınıfı halen temel sınıflardır.
GİRİŞLER 356 - FRANKFURT OKULU VE ELEŞTİRİSİ
Güncelliğe karşı bu garip mesafe bir kenara bırakıldığında, Max Horkheimer’in efsanevi ünü ile Eleştirel Teori’nin adı, işte bu otuzlu yıllara dayanır; yani Sosyal Araştırmalar Dergisi’nde, Eleştirel Teori’nin yöntem ve içeriğini oluşturan temel denemelerin yayınlandığı zamana.
Bu eleştiri değil eleştiri adı altında giydirme daha yerinde olur.
Eleştirel teoriler pozitivizmde somutlaşan felsefi hataya karşı özellikle hassastır. Frankfurt Okulu üyelerine göre, acıklı ölçüde hatalı epistemolojik görüşleri olan insanların doğa bilim lerinde birinci-düzey (first-orcler) teoriler üretmeleri, bu teorileri test etmeleri ve kullanmaları mümkündür, ama eleştirel teorilerde bu olmaz. Doğru epistemolojiye sahip olmak ile başarılı olarak aydınlanma ve özgürleşme üreten birinci-düzey teoriler geliştirme, test etme ve uygulama gücü arasında yakın bir bağlantı vardır. Bu yüzden pozitivizm doğa bilimlerinin gelişmesine özel bir engel oluşturmaz, ama insan özgürleşmesinin ana araçlarına, yani eleştirel teorilere karşı ciddi bir tehdittir. Frankfurt Okulu’nun temel bir amacı pozitivizmin eleştirisi ve geçerli bir bilgi kategorisi olarak ‘dönüşlü olma’nın geri getirilmesidir.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.