Furkan
@furkansenaslan
tanımlanmak istemiyorum.
Öğrenci
Felsefe ve Din Bilimleri
Türkiye
111 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Senin de fikirlerin tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş.
Her dil, insani biliş tarafından koşullandığı için sınırlı bir anlatım olanağına sahip olduğu gibi, belli bir mantıksal yapıyı da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, dilsel olarak ifade edilen her şeyin kimi sınırlılıklara sahip olması ve beşeri bir mantığa bürünmesi kaçınılmazdır.
Sayfa 47Kitabı okudu
Suskunlukla geçiştirilmiş tüm hakikatler zehirlenir.
Sayfa 113
Okur Takip Önerileri
Uzun zaman Arap olduğumu bilmedim, çünkü kimse beni aşağılamıyordu. Bunu bana ancak okulda öğrettiler. Ama hiç dövüşmezdim, insan birini dövdü mü hep bir yanı sızlar.
Sayfa 3Kitabı okudu
395.jpg){kind=small}
Sahiden, hep bunu yaptınız siz: zehir ettiniz bana en iyi balımı ve en iyi arılarımın emeğini.
Hep en arsız dilencileri gönderdiniz yufka yürekliliğimin önüne; ve hep en iflah olmaz edepsizleri saldınız merhametimin üzerine. Böyle zedelediniz erdemimin inancını.
Sayfa 108
Bir arabacının gölgesini gördüm, bir arabanın gölgesini bir fırçanın gölgesiyle temizliyordu.
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen
biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni
ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.
Sayfa 626
Yalnızlıkta kendi kendini yer bitirirsin; insan içindeyse kalabalık seni yer bitirir. Şimdi seçimini yap bakalım!
Sayfa 112
Her şeye rağmen, anlaşılmamak, bizim gibilerin yazgısı.
Sayfa 24Kitabı okudu
Yüz seçkin kişi arasında saygımı kazanacak olan; bir şeyi beklerken, yani hiçbir şey yapmadan otururken hemen o arada eline geçirdiği herhangi bir aletle, örneğin bastonuyla, bıçakla, çatalla ya da başka herhangi bir şeyle ritmik sesler çıkartmayan ya da takırdatmayan kişidir. Çünkü olasılıkla bir şey düşünüyor demektir. Buna karşın birçok insanda düşünmenin yerini bakmanın aldığı görülür: Eşyaları takırdatarak kendi varlıklarının bilincinde olmaya çalışırlar, tabii ellerinde yine aynı amaca hizmet eden bir sigara yoksa. Aynı nedenle gözleri ve kulakları da sürekli etraflarında olup bitenlerle meşguldür.
Sayfa 219Kitabı okudu
-Neler mi oluyor, dedi. Anlamıyor musunuz? Az sonra ölecek olan şu adam, arkadaşı da kendisiyle beraber ölmeyeceği için isyan ediyor. Bıraksalar, kendisi ölmek üzereyken, hayattan tekrar zevk alması için bırakılan ötekini dişleriyle parçalar. Ah, insanlık...
Timsah soyundan gelen insanlık, sizi ne kadar iyi tanıyorum...
Kendiniz için ne kadar değerlisiniz!
Sayfa 149
Babamın ölümü bir nimet, bir özgürlük olarak da görülebilir. Onun geçici arzuları asla benim yasam haline dönüşmedi. Kimsenin daha önce geçmediği bir yolu, kendi yolumu kendim keşfetmek üzere tek başıma bırakıldım.
Sayfa 300Kitabı okudu
Nietzsche'nin yaptığı dostluk tanımını düşündü: İki insanın daha yüce bir hakikatin peşinde koşması.
Sayfa 302Kitabı okudu
-Gördüğünüz gibi, zengin değilim. Ama elden ne gelir? Bu dünyada rahat etmek için, namuslu olmak yetmiyor.
Sayfa 103