Bu eserle aramdaki ilişkiyi tek kelimeyle anlatmamı isteseler, "garip" derdim.
Lise yıllarımın Felsefe derslerinde anlamaya çalışmadığım, her şekilde saçma bulduğum filozofların başında gelen Camus'a ait bir kitabı, yeni keşfettiğim bir sitede ilk inceleme olarak seçmem son derece garip çünkü.
Kitabın baş karakteri Meursault için -hayata bakış açısı, insanlarla olan ilişkisi/ilişkisizliği, ailesine karşı donuk tutumu, yaşam ve yaşamakla ilgili düşünceleri göz önüne alındığında- söylenebilecek ilk tanım da garip çünkü.
Olayların ışık hızında gerçekleşip sonuca varması, afallatıyor bir nebze okuru. Okurken ayrıntıların farkına varmak zor oluyor ve son cümleden sonra düşünmek, sindirmek için zaman istiyor kitap. Adeta, "Bu neydi şimdi?" sorusuna çivileyip kafalarda bir yığın soru işareti bırakıyor. Sonra cevaplar geliyor sırayla ve kimin, neyin; kime ve neye yabancı olduğunu çok iyi öğretiyor her şeyin sonunda.
"Bazı insanların sırf normal olabilmek için olağanüstü enerji sarf ettiklerini kimse bilmez."
Garip okumalar...