- Olağanüstü bir gayret göstererek kendileri için boş zaman elde ediyorlar ve daha sonra saatlerin geçmesini saymaktan başka ne yapacaklarını bilemiyorlar bu boş zamanda.
" Yatakta doğduk, Allah'ın rızası için gayet konusunda ayakta ölelim. Beşikte doğduk, cennete giden yolda, gayret kapısında eşikte ölelim ki, Allah bizleri Peygamberimizin bilgisine, sevgisine, şefaatine nail eylesin. "
İlim öğrenmekteki gayen, bilgileri aktarmak değil, doğru hidayete vesile olmaksa; ne mutlu sana! Sen yürüdükçe, melekler sana kanat gerer. Sen gayret gösterdikçe, denizdeki balıklar bağışlanman için dua eder.
Eksilenler oluyor hayatımızdan
Üç beş derken sırası olmadan yolcu oluyoruz bir bir
Ve yavaş yavaş kimse kalmıyor etrafımızda
Sığındığımız limanlar yok oluyor
Ardından hayat acı bir kahve tadına bürünüyor
Ve Üstelik bir de kırk yıllık hatır bekliyor
Yine de umut edip tutuyorsun yaşamın bir kıyısından
Düşmemeye gayret ediyorsun
Dönüp bakıyorsun geride kalanlara
Hepsi yaşarken ölmüşler sanki
Beklediğin yalnızca bir tebessüm hâlbuki
Fazlalık olmaktan korkup kaldırmıyorsun ahizeyi
Sözcükler sahteleşiyor ve sonra
Karşılaşıyorsun yüksekten bakan tanıdık yabancılara
Bir elin beş parmağına bakıp
Kesip atıyorsun kan bağını
Kocalar karısı kendisine ne şekilde davranmalarını isterlerse kendileri de karısına o şekilde davranarak her iki tarafın hoşnutluğunu sağlamaya gayret etmeli.
Akıllı olanın yapması gereken elinde olanı koruması, bir zalimin tahakkümü altına girmemek ve bir cahilin yağcılığına maruz kalmamak için kazanmaya gayret etmesidir. Fakirlik hakkında birçok şeyler iddia edensufilerin böylesine yanlış görüşlerineiltifat edilmemesi de gerekir. Bile isteye fakirlik ancak acizlerin hastalığıdır. Bu kimseler serbest hareket etmekten korkar ve el açmayla yetinir. Böyle davranmak yiğitlerin mertebelerinden biri değildir, bu ancak ‘korkak zahidlerin’ makamlarındandır.
Hubeydiye Anlaşması'ndan bir yıl sonra Umre için Mekke'ye tekrar gelen Hz. Muhammed (sav) (s.a.v.), Hz. Halid'in Mekke'de olmaması sebebiyle, Hz. Halid'den önce Müslüman olan kardeşi Hz. Velid'e: "Halid gibi bir insanın İslam'ı tanımaması ne tuhaf! Keşke o, gayret ve kararlılıklarını Müslümanların yanında müşriklere karşı gösterseydi; bu kendisi için çok daha hayırlı olurdu."şeklinde söylemesi üzerine Hz. Velid kardeşi Hz. Halid'e Hz. Muhammed (sav) (s.a.v.)'in övgülerini içeren bir mektup yazmıştır. Hz. Halid aldığı mektuptan sonra, Müslüman olmaya karar verip, 629'da Medine'ye giderek Müslüman olmuştur.
"Ruhum ,bütün bu alâkalar içinde , kendisini, dosdoğru, Allah'a götüren Doğru Yol ( Sırat-ı Müstakim) un dışındakilerden uzak durma disiplinine ermeye gayret etmektedir sürekli olarak ."