Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.”
Sayfa 64 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sonra tabii ne olduysa, oralar bulanık, büyümenin sancıları, yalnızlık özlemi, hayallerin örtüşmemesi vesaire derken, yokuş aşağı yuvarlanmaya başladı her şey. Birkaç kıskançlık krizi, birkaç günden bir haftaya uzayan küslükler. Freni patlamış kamyon gibiydi ilişkimiz. Her şeyi önüne kattı. Beni devirdi, onu yıktı geçti. “Ben gidiyorum” dedim bir sabah, her şeyi bıraktım, gittim. Uzağa, yalnız kalmanın dibine vuracak, kendi kendime konuşmaya başlayacak, “Deliriyorum ben galiba” diyecek kadar uzağa. Birkaç kırık mektup dolandı aramızda. Gece yarıları ağlaya zırlaya yazıldı, zarflara kondu, aksi istikametlerden yola çıktı. Vardığı yerde hüznü beşe katladı. Mektup zor iş. Hele içine fotoğraflar iliştirilmişse, çekilecek dert değil. Vapurun kenarında oturmuşuz gönderdiği fotoğrafların birinde, kolunu omzuma atmış, 19 yaş sırıtışımızla, adaya gidiyoruz…
Reklam
Sizin yüzünüzden... Yüzünüz diyorum bayım. Bir şey var yüzünüzde. Özlemekle ölmek arasında! Her yanı yara bere. Bakmayın gözlerimi sürekli kapadığıma. Kirpiklerim yangınlardan geçmiş. Çünkü ihanetler görmüşüm geçerken bu dünyadan. Yalanlara doymamış bir de sırtımı dünyanın çürük kapılarına dayamışım. Gardımı bırakmışım bir otobüs terminalinde bizim şarkımız en son söylendiğinde. İntiharlar etmişim gece yarıları bayım. Boğulurken düşünmüşüm kimi zaman "Acaba ölsem mi?" diye...
“Sabit siyah ayrılıktan Aldığım pay denk seninkine. Neden ağlıyorsun? İyisini ver elini ve söz ver bir düşte geri döneceğine. Sen ve ben acıdan bir dağız, Sen ve ben bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız.Hiç olmazsa gece yarıları bir selam gönderebilsen yıldızlardan.”
Sayfa 105Kitabı okudu
Nedir bu halim? Sokağa çıkarken, tramvayda ve yatakta içimi derin bir korku basıyor. Bazen gece yarıları uyanıyorum ve sebepsiz korkuyorum. Bilhassa yalnız kalmaktan.
Sayfa 145Kitabı okudu
Fakat şimdi… Beni hangi Ömer kapının önünde bekleyecek? Kim gece yarıları karanlık sokaklarda bana sevgisinden bahsedecek? Ömürümün en acı gününü en mesut gününe çevirmiştin. Pek az tanıdığım bir adamla hiç bilmediğim bir yere giderken içimde beni çoşturan arzular köpürüyordu… Şimdi gene çıkıp gideceğim… Nereye?…
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Akşamdan güneşin doğuşunu seyredeyim dediğim halde, sabah yataktan çıkmıyorum; gündüzden ay ışığını görünce mutlu olmayı umduğum halde, akşam odamdan dışarıya çıkmıyorum. Niçin yataktan çıktığımı, niçin yatağa girdiğimi tam olarak bilmiyorum. Yaşamamı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
Bir genç kızın çok güç atacağı bir adımı seve seve, inana inana attım. Bunlardan pişman değilim... Kimse beni zorlamamıştı. Doğru buldum ve yaptım. Fakat şimdi... Beni hangi Ömer kapının önünde bekleyecek? Kim gece yarıları karanlık sokaklarda bana sevgisinden bahsedecek?.. Ömrümün en acı gününü en mesut bir güne çevirmiştin... Pek az tanıdığım bir adamla hiç bilmediğim bir yere giderken içimde beni coşturan arzular köpürüyordu... Şimdi gene çıkıp gideceğim... Nereye?..
BAYRAKLI SINIF TAHAKKÜMÜ (1/2)
Askeri Savcı, bir yazımın, içinde “sol” sözcüğü geçen bir bölümünden dolayı kahredici(!) darbeyi vurmuştu. Suç da büyüktü. Yazıda bir halk türküsünü anarak komünistlik yapılmıştı. Kaçırır mıydı bunu, koskoca savcı? “Soldan sağa salla bayrağı düşman üstüne…” İşte dehşetengiz yazı bu…Savcı, uzun araştırmalardan sonra bu sözde komünizm propagandası olduğunu saptayıp imzayı basmıştı. Evet, yakalamıştı komünisti. Hem de kıskıvrak! “Komünist düzenin getirilmesinde bayrağın soldan sağa düşman üzerine sallanacağını belirtmektedir.” Vay anasına! Demek böyle demiş…Demiş mi? Demiş! Öyleyse bas cezayı! Savcı, ciddi ciddi kürsüde bu türküyü okuyor. Beni bir gülme aldı ki, sormayın! Sıkıyönetimler, emirler, gece yarıları ev basmaları, ranzalar, nevresimler, nöbetçiler, adli müşavirler demek hep bu tür suçlar içindi: “Komünist düzenin getirilmesinde bayrağın soldan sağa düşman üzerine sallanacağını belirtmektedir.” Düşünün bakalım, Lenin böyle mi yapmış? Ya yapmışsa?...yapmışsa yandığın gündür. Hiç adamın gözünün yaşına bakmazlar. Sallamasaydın bayrağı efendi! Eloğlu sallıyor mu?
gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
Reklam
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum. 64
Sabit siyah ayrılıktan aldığım pay denk seninkine. Neden ağlıyorsun? İyisi mi ver elini ve söz ver bir düşte geri döneceğine. Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız. Hiç olmazsa gece yarıları bir selam gönderebilsen yıldızlardan
"Sabit siyah ayrılıkdan aldığın pay denk seninkine. Neden ağlıyorsun? İyisi mi ver elini ve söz ver bir düşte geri döneceğine. Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız. Hiç olmazsa gece yarıları bir selam gönderebilsen yıldızlardan.''
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.