Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kardaş, dedi, etme! Herkese de söyledin. Çiçeklideresi köyünde duymayan kalmamış. Kasabada da duyulmuştur. Yakalarlar seni. Etme bunu! Memed başını kaldırdı, dik dik yüzüne baktı: Doğrusun. Haklısın Cabbar. Ama gel bana sor. İçerime sor. Yüreğimi iki el tutmuş sık babam sık ediyor. Edemem. Hatçeyi görmeden edemem.
168 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Güzel Şeyler İlgi İstemez
“Tibet’te altı yıldır izlediğim bir hayvan var” dedi Munier. “Yaylalarda yaşıyor. Onu fark edebilmek için uzun uzun yaklaşmak gerekli. Bu kış oraya döneceğim, gel benimle.” “Kimmiş bu?” “Kar panteri.” “Yok olduğunu düşünmüştüm.” “İşte öyle düşündürtüyor.” Nasıl ki Kaptan Ahab Moby Dick’in peşinden binlerce deniz mili yol aldıysa, Munier de aynı
Kar Panteri
Kar PanteriSylvain Tesson · Kırmızı Kedi Yayınları · 202210 okunma
Reklam
Pikniğe diye çıkıp Taliban’a götürülmek:)
Evde Moein'in altmış yaşlarındaki bir eniştesini de gördük. Bize, "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu. Moein de "Pikniğe gidiyoruz, gel istersen," diye cevap verdi. Eniştesi, Taliban'a gideceğinizi bilmeden, "E tamam, ben de geleyim madem," dedi ve mangalını bagaja atıp, ayağındaki terliklerle bindi arabaya. Yoldan Seyit'i de aldık ve toplam beş kişi Taliban'la görüşmek için yola koyulduk.
Sayfa 211Kitabı okudu
Defterimi kapattım, hesaplarımı gördüm, yavaş yavaş yeryüzünden topuklamanın zamanı geldi, dedi. “Gel birlikte topuklayalım. Ben de çürümekten usandım” dedim.
Sayfa 13 - Can yayınları, 24. BaskıKitabı okudu
hayatımda ilk kez birisi bana " kendine çok dikkat et " dedi. anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde... rastgele, yürürken aklına geleyim sızlasın için... zaman sen olmayınca geçmiyor, sen olunca da yetmiyor... üşüyorsan söyle, seni bir kat daha seveyim. bak! papatya mevsimi geldi. mevsimlerden papatyayı severim. sonra seni. sonra yine seni. ve hep seni... kim istemez mutlu olmayı ama mutsuzluğa da var mısın? çık gel bir kez daha çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat ben güzel değil miyim? neden kuş koymuyorlar yoluma? ben sana kızsam, kendime küserim... en çok sesini aradım. gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydi... gözlerini sildi zaman.. dedim ya… Eylül’dü. savruluşu bundandı kimsesizliğimizin. sonra dalgalar geldi dile sonra bir mavilik aldı her yerimizi; nasıl hatırlıyorsan dünyayı öyle. kötülüklerin büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağ bu biliyorsun hasret kalmışız , yüreği güzel insanlara. bazen sadece yorgun oluyor insan. ne küs, ne yalnız, ne de aşık... ama sen yine de gitme gidersen peşinden gelmem ama kalırsan bu masalın sonunu birlikte öğreniriz. meğer ne çok canı yanarmış insanın, baktığı yerde göremeyince görmek istediğini birgün aklına gelecek olursam, bana şiir ısmarla. Eylül'ü konuşalım.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
‘- Kahveni nasıl alırsın?’ dedim. ‘-Elinden..’ dedi. Gel de sevme... 💛
Reklam
Umut Sarıkaya
Umut Sarıkaya
geçen hafta reddedemeyeceğim bir teklif aldım. tüsiad'tan aradılar. bir iki hafta önce yazdığım ve rahmi koç'tan bahsettiğim bir yazıdan dolayı aradığını, yazıyı rahmi bey'e de gösterdiğini söyledi karşıdaki ses. tam özür dileyecekken, böyle bir densizliği bir daha yapmayacağımı söyleyip "yaparsam na şu ekmek gözümü
sayın
1000Kitap
1000Kitap
1-1.5 saat önce şu şekil i.hizliresim.com/2mu8re2.png i.hizliresim.com/i8iwm3s.png alıntı paylaşamayıp yorum yazamadığım için biraz da bu duruma sebep olan sana sinirimden kitap okumayı bırakıp arkadaşla aramızda doğru ya da en yakın tahmin edenin 10 lira kazanacağı beş liralık küçük doritos paketlerinden -bütün
Gayret dedi Aşk'a ey birâder Gel yol eri yolda olmak ister
Sayfa 91 - Hüsn ü Aşk.
Halbuki o da beni seviyor. Bunu bana evvelisi gün ağlayarak söyledi. “Gel dedim, beraber kaçalım”Acı acı güldü, Ağam dedi ben senden noksa­nım, bana sadaka mı veriyorsun?…Onu nasıl sevdiğimi anlat­tım Bana kolunun yerine kalbini veriyorsun dedim, bir kalp bir koldan daha mı az değerlidir?'
Reklam
Hiç unutmadığım bir şey var, bir gün bir beyefendi geldi ve dedi ki: "Benim çocukluğum mahrumiyetle geçti, bir oyuncağım olmadı. Kap kacakla, tencereyle oyuncak niyetine oynardım. Gel zaman git zaman varlık edindim. Yurt dışına gittiğim ilk seferde iki bavul dolusu oyuncakla döndüm." Oyuncakları çocuğuna alıyor ama kendi doyurulmamış çocukluğuna alıyor aslında. Sonra, "Çocuğum üç-dört gün mutlu oldu. Bol bol onlarla oynadı. Ardından hiçbirinin yüzüne bakmadı. Bir daha da aldığım hiçbir oyuncak onu heyecanlandırmadı," dedi. Bununla ilgili yazılmış bir kitap var, çocuklara çok fazla ayrıcalık vermenin çocuğun karakterini bozduğunu anlatıyor. Demir tavında dövülür misali, çocukları acıyla, hayal kırıklığıyla ve üzüntüyle eğitmeyi de başarmak lazım. Bizler her şeyi çocuklarımızın önüne sermekle iyi anne ve babalık yaptığımızı zannediyoruz ama onları rüzgara, hazana hazırlayamıyoruz. Bahara hazırlıyoruz hazırlamasına ama hazana hazırlayamıyoruz.
Zar zor duyabildiği bir sesle, "Aklım, başıma gel" dedi. "Başıma gel."
Sayfa 105Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.