Nefes Egzersizi
Soluk alır, ayağımızı yere basarız. Zihin yatışır. Artık geçmişe kaymaz, geleceğe doğru bir gezintiye çıkmaz. An’ı kaçırmaz, yargılamaz. Bu da zihni sakinleştirmektir.
Satılmışların Ekonomisi isimli kitaptan aslında burası
Kim kapadı bizi bu küçük dolaba? Kapamak yetmezmiş gibi, her geçen gün biraz daha kapıyı itip bizi sıkıştırmaya, ezmeye kimler çalışıyorlar? Bunlar yıllar önce Boğazlar’dan geçemeyen tayfaların, komutanların başka isimlerle örgütlenmiş torunları. Yalnızca isimleri farklı. O gün geminin üzerinde yazan ‘Ingiliz, Fransız veya X donanması' yerini bugün ‘Avrupa Birliği’, ‘Dünya Bankası’, ‘küresel komisyonlar’ veya büyük şirket, banka isimlerine bırakmış. Yöntem de değişmiş. O gün soğuk metal gemiler ve tanklarla gelenler, bugün klavyenin tuşlarıyla, aldığımız ürünlerle, içimize soktukları kişiler aracılığıyla gelir olmuşlar. Kısacası çok şey değişmiş fakat zihniyet ve varılmak istenen hedef aynı kalmış... Peki'biz değişmiş miyiz. O gün Anadolu bozkırında var gücüyle savaşan bu millet, bugün üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi teslimiyetçi ve gözünün önünde olan biteni görmez bir hale gelmiş.. O gün Atatürk gibi gerçek bir kurtarıcının peşinde canım veren bu millet, bugün küresel hakimiyetin adamlarını kurtarıcı sanacak kadar gerçekleri göremez olmuş. O gün umutlan olan bu millet yaşadığı savaşlarda değil ama yaşatılan ağır krizlerde geleceğe dair taşıdığı umutlarını içinde eritip, ‘sadece nefes almaktır yaşamak’ diyecek hale gelmiş. Neler oluyor bize? Uyanın be! Uyanın!..
Sayfa 74 - Otopsi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kendini müthiş özgür hissediyordu şimdi. Öfkesi, korkusu, kaygısı, pişmanlığı, kızgınlığı kalmamıştı artık; tek duyumsadığı dudaklarına dokunan serin, çok serin, mehtabın serinlettiği, hafif bir meltemle dalgalanan yoğun havaydı şimdi... Düşünceleri sakin ve emin bir biçimde geçmisten geleceğe yöneldi... Rahat bir nefes aldı...
Sayfa 54 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tek istediğim geleceğe dair ufak bir ipucuydu.
Sayfa 170
Beni hiçbir insanın kulağı duymasa da ben gönülleri sızlatırım. Şekil değiştirerek, insanları çok kötü zorlarım. İnsanlar tarafından hiç aranmadığı halde çok sık rastlanan, lanetlendiği kadar da okşanan ve korkunç bir yoldaşım ben! Siz hala üzüntüyü tanımıyor musunuz? Ben bir insanı bir defa elime geçirdim mi, artık o, dünyada hiçbir şeyden hayır göremez. Her tarafını sonsuz bir karanlık kaplar, sanki onun için güneş doğmaz olur. Böyle bir insanın kalbinde daima karanlıklar hüküm sürer. Hiçbir nimetten gerektiği gibi faydalanmasını bilemez, mutluluk ve bedbahtlık, onun için sadece bir vehimden ibaret kalır. Bolluk içinde iken bile aç kalır. Sevinç olsun, üzüntü olsun, her şeyi başka bir güne bırakır. Her geleceğe bağlanır ama hiçbir zaman bir işi bitiremez. Acaba gitsin mi, gelsin mi? Buna bile o kadar kolay karar veremez. Dümdüz bir yolun ortasında bile korkarak ve sendeleyerek yürür. Gittikçe daha çok dalgın bir hal alır. Her şeyi daha çarpık görür. Kendisinin rahat ve huzurunu kaçırdığı gibi başkalarının da rahat ve huzurunu kaçırır. Nefes alabildiği halde tıkanır, nefesi kesilmese bile sanki cansız gibidir. Tevekkül etmeyi bilmez. Böylece sıkıntılı bir hayat, acıklı bir uyuşukluk, bazen kurtuluş, bazen de eziliş, yarı uyku ve iyi dinlenememek onun adeta kaderi haline gelir ve cehenneme hazırlar.
Sayfa 314Kitabı okudu
KİTAP TAVSİYEM Bu dünyayı değiştirecek,zalimin düzenini yıkacak,adaleti tesis edecek,insanlığa anlam katacak olanlar : Yazarlar,ressamlar,şairler kısaca; fikir sanatkarlarıdır... Okuyan ve farkında olan insanlar her dönemde başkaldıran,çarklara çomak sokan,yanlışları söylemek cesaretini gösteren insanlar olarak sevilmedi,sevilmiyor ve
269 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.