Büyük felaketin üstünden 3 gün geçti. Koca 3 gün... Değişen ne? Hiçbir şey. Geç müdahaleyle 9 bin değil 90 bin insanı kaybettik biz orada. Bütün sorumlusu sizsiniz!!! 20 senedir bu ülkenin başındasınız ama yaptığınız tek şey yol, köprü, şehir hastanesi, depreme zerre dayanıklı olmayan binalar... Yaptığınız tek şey Türkiye'yi karadeliğe
ahh!
Biz, biz istiklâl askerleri, tüfeklerimizle beraber Türkistan’ın en aziz geleceğini omuzlarımızda taşıdığımız gibi, o çoluk çocuğun, o kadınların gözyaşlarının azabını da içimizde taşıdık...
Sayfa 36Kitabı okudu
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,8bin okunma
Biz, biz istiklâl askerleri, tüfeklerimizle beraber Türkistan'ın en aziz geleceğini omuzlarımızda taşıdığımız gibi, o çoluk çocuğun, o kadınların gözyaşlarının azabını da içimizde taşıdık. Biz de vahşi, insan kılığından çıkmış o onbaşıların izlerine basarak yürüdük. Onların vahşiliğine çarçabuk alıştık. Biz de o onbaşılar gibi hayatın vahşi keyfiyle sarhoş olup başkalarının telaş ve korkularını kendimize zevk, eğlence ettik. Hayatın ve insanlığın bize verdiği güzel, ilahî şeyleri ayaklarımızın altına aldık, ayaklarımızdaki Prusya çizmelerinin altına alıp körcesine, ahmakçasına ezdik. Ebedî gayemize, aziz Türkistan'ımıza ulaşmaya çalışırken, çok fena şeyler de yaptık.
Sayfa 36Kitabı okudu
Ölüm
Tüm insanlar, imanlılar ve iman etmemiş olanlar bir gün ölürler. Kutsal Kitap'ta "ölüm" sözcüğünün birden fazla anlamı vardır. İnanlının ölümün farklı anlamlarıyla olan ilişkisini anlamak önemlidir.
GÜNAHIN SONUCU OLARAK ÖLÜM.
Yaratılış 2-3'te ölümün yeryüzüne günah yüzünden girdiği öğretilir. İlk anne-babamız sonsuza dek
Sayfa 667 - Yeni Yaşam YayınlarıKitabı okudu
60 İhtilaline Katılanlardan Dündar Taşer'in Öz Eleştirisi...
“Nitekim biz de aynı hataya düştük ve ‘bir mükemmel anayasa yapılırsa, Türkiye'nin Almanya veya İngiltere düzeyine geleceğini’ sandık ne yapalım ki, Türk aydınının çok yanlış ve köklü eksikliklerinden biri de, bazı kavramlarda sihirli bir güç tasavvur etmesidir. Tabii bu, aydının kendine yabancılaşmasından doğmaktadır. Çünkü kendine yabancılaşma, milli ölçüyü kaybetme demektir. Milli ölçüyü kaybeden kimse ise, dış ve iç politika olaylarını kendi milletinin çıkarlarına uygun bir şekilde değerlendirmekten yoksun olan adam demektir.”
Sayfa 13 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
