Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelecek belleği dolu olanlar, gelecek merkezli yaşarken, gelecek hafızası boş kişiler, geçmiş merkezli yaşarlar. Geçmiş merkezli yaşayanlar dikiz aynasına bakarak ilerlemeye çalışan sürücüler gibidir!
Sayfa 82 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Yaşam, belleği icat etmekle gaddarlık etmiş. En eski anılarını ayrıntılarıyla içlerinde taşıyan ihtiyarlar gibi, ölümün kıyısına gelmişken belleğim, güneşin çevresinde dönüyor ve neleri aydınlatmıyor ki o güneş! Her şey mevcut, hiçbir şey yitmemiş. Tıpkı, size daha da canlılık verecek, içinizi acıyla zonklatan gizli bir güç gibi: Hiçbir gelecek olmadığının kesinliği karşısında geçmiş büyüyor, kökleri genişliyor, bendeki her şey bir köktabaka halinde, renkler her tabakada saydamlaşıyor, en ufak görüntü mutlaklaşma eğiliminde, yürek kreşendo atıyor.
Sayfa 2 - Everest Yayınları
Reklam
Yaşam, belleği icat etmekle gaddarlık etmiş. Hiç bir gelecek olmadığının kesinliği karşısında geçmiş büyüyor , kökleri genişliyor , bendeki her şey bir köktabaka halinde, renkler her tabakada saydamlaşıyor , en ufak görüntü mutlaklaş­ma eğiliminde, yürek kreşendo atıyor .
Varlık ,hiçlik , ölüm
Benim Ölümüm [Ma mort] Ölüm, “duvar”ın öte yanındakilerden olduğu için hiçbir şekilde insani olmayan şey gibi görünürken, sonra bir anda bambaşka bir bakış açısından düşünülmeye, insan yaşamının bir olayı gibi ele alınmaya başlandı. Bu değişiklik çok açık bir biçimde anlaşılır: ölüm bir terimdir ve her terim (ister sonuç, ister başlangıç terimi
Yaşam, belleği icat etmekle gaddarlık etmiş. En eski anılarını ayrıntılarıyla içlerinde taşıyan ihtiyarlar gibi, ölümün kıyısına gelmişken belleğim, güneşin çevresinde dönüyor ve neleri aydınlatmıyor ki o güneş! Her şey mevcut, hiçbir şey yitmemiş. Tıpkı, size daha da canlılık verecek, içinizi acıyla zonklatan gizli bir güç gibi: Hiçbir gelecek olmadığının kesinliği karşısında geçmiş büyüyor, kökleri genişliyor, bendeki her şey bir köktabaka halinde, renkler her tabakada saydamlaşıyor, en ufak görüntü mutlaklaş­ma eğiliminde, yürek kreşendo atıyor .
(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
Reklam
Gelecek belleği dolu olanlar, gelecek merkezli yaşarken, gelecek hafızası boş kişiler, geçmiş merkezli yaşarlar.
Sayfa 82 - Alfa Yayınları 6. Baskı Temmuz 2018Kitabı okudu
Gelecek belleği dolu olanlar, gelecek merkezli yaşarken, gelecek hafızası boş kişiler, geçmiş merkezli yaşarlar.
Sayfa 82 - Alfa Basın
ROMAN KARAKTERİ ÖZEL İNCELEMESİ
Sahilde Kafka
Sahilde Kafka
Haruki Murakami
Haruki Murakami
𝐍𝐀𝐊𝐀𝐓𝐀 𝐀𝐌𝐂𝐀 (𝐒𝐚𝐭𝐨𝐫𝐮 𝐍𝐚𝐤𝐚𝐭𝐚) Arafta Kalmış Bir Ruh . . . Satoru Nakata, nam-ı diğer Nakata Amca. Romandaki en özel karakter. Benim favori roman karakterim, Nakata Amca’dır.
Haruki Murakami
Haruki Murakami
, her romanında doğal olarak ana karakterini daha çok ön plana çıkartmış olsa da genelde benim favorim ana karakter dışında romana dahil olan başka
"Odysseia'nın sekizinci kitabında tanrıların, gelecek kuşakların söyleyecek bir şeyleri olsun diye şarkılarını mutsuzluk örüntüleriyle süslediklerini okuyoruz; otuz yüzyıl sonra Mallarmé, "Dünya bir kitaba konu olmak için var" derken sanki kötülüğün varlığını estetik açıdan doğrulayan aynı anlayışı yineliyor. Ancak iki teleoloji bütünüyle çakışmıyor. Yunanlınınki sözlü kelam dönemine rastlıyor, Fransızınki ise yazılı kelam dönemine. Birinde şarkılardan söz edilir, ötekinde kitaplardan. Bizim için bir kitap, herhangi bir kitap, kutsal bir nesnedir; insanlara fazla kulak vermeyen Cervantes, "sokaktaki yırtık kâğıt parçaları"nı bile okurdu. Bernard Shaw'un oyunlarından birinde alevler İskenderiye Kütüphanesi'ni tehdit eder; bir karakter, "insanlığın belleği yanıp kül olacak!" diye haykırır; Sezar ona şöyle der, "Bırak yansın, o bir utanç anıtı." Bana kalırsa tarihteki Sezar yazarın ona atfettiği bu düşünceyi ya onaylayacak ya da reddedecek, ama bizim gibi kutsala saygısızlık olarak değerlendirmeyecektir. Nedeni açık: Eski çağların insanı için yazılı kelâm, sözlü kelâmdan sonra gelen bir şeydi."
Sayfa 175 - Kitap Kültü ÜzerineKitabı okudu
Reklam
Toplumun belleği yitmişse, yaşam projelerinin, gelecek tasavvurunun azlığındandır.
Sayfa 229 - Kapı
104 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.