Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kuvayı Milliye
Sonra. Sonra, 30 Ağustosta düşman kuvâyi külliyesi imha ve esir olundu. Esirler arasında General Trikopis : Alaturka sopa yemiş bir temiz ve sırmaları kopuk frenk uşağı ... Yaralı bir düşman ölüsüne takıldı Nurettin Eşfak'ın ayağı. Nurettin dedi ki : " Teselyalı Çoban Mihail," Nurettin dedi ki : " Seni biz degil, buraya gönderenler öldürdü seni..."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Sayfa 610 - Nâzım Hikmet Bütün Şiirleri, YKY Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
2 Eylül'de Uşak'a giren kuvvetlerimiz kaçmaya vakit bulamayan Yunan başkumandanı General Trikopis ile diğer yüksek komuta heyetini esir ettiler. 9 Eylül'de ordularımız savaşarak İzmir'e girdiler.
Reklam
... Fakat Trikopis, tiyatro oyunu oynar gibi bir jestle, 'Ah general!' diye haykırdı. "En son yapmam gereken şeyi yapamadım." Kendini öldürme cesaretini gösterememişti. Mustafa Kemal, Trikopis'in bu heyecan gösterisi karşısında kaşlarını çatarak, ona biraz alayla baktı. Sert bir sesle, "Bu" dedi, "Yalnızca sizi ilgilendiren kişisel bir konudur." #tarih #KurtuluşSavaşı #NihaiZafer
Sayfa 374Kitabı okudu
"Mustafa Kemal, Trikopis'in elini sıkıp tutarak, içtenlikle , fakat mavi gözlerinde bir ışıltıyla, " Savaş bir şans oyunudur general," dedi. "Bazen en ustası de yenilir. Siz, bir asker ve şerefli bir insan olarak elinizden geleni yaptınız. Üzülmeyin."
General Trikopis, kederden ve yorgunluktan sönmüş yüzünde ruhunun yarasını belirten bir hüzünle, başına bir felaketin geldiğini, vazifesini sonuna kadar yaptığını, fakat en son vazifesini, kendisini çekip öldürmek vazifesini yapamadığını, çünkü buna vakit kalmadığını anlattı.
"O zamana kadar toplarımızı az çok kullanarak geri çekiliyorduk. Fakat sırtımız o yamaca dayatıldıktan sonra kıpırdamamıza mecalimiz kalmadı. Artık toplar da işleyemez bir dara girdik. Nihayet öyle oldu ki, tüfeklerin bile işleyemeyeceği bir dara düşürüldük. İşte o zaman karşımızda süngüler pırıldamaya başladı. Arkamız, önümüz, her yanımız süngü!.. Böylece iş bitmişti. Atımı bile bulamıyordum. Ormanlar içine yaya düştük.Sonu malum..." General Trikopis
Reklam
26 Ağustos günü erken saatte başlayan top atışını arkadan bir hücum ve ilk aşamada güneyde, Çal köyünde Yunan tümenlerinin önemli kısmının çembere alınması ve kuzeyde Eskişehir mıntıkasındaki Yunan işgal kuvvetlerine hücum izledi. Savaş ani saldırıyla başlamıştı ve öyle de devam etti. Aslında başarılı bir asker olarak tanınan Başkumandan General Trikopis ve karargâhı 2 Eylül’de Uşak’ta esir alındı ve öncü kıt’alar İzmir’e girdiler. Birinci Ordu Kumandanı Nureddin Paşa’ydı. 9 Eylül’de ise Gazi Mustafa Kemal Paşa ve kıt’alar İzmir’e törenle girdi.
30 Ağustos
"Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20,30 kilometre uzunluğundaki sağlamlaştırılmış cephelerini düşürdük. Yeniden düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos'a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos'ta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun Başkomutanlığını yapan General Trikopis de esirler arasında idi. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir'e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı."
Sayfa 481 - Alfa Yayınları
Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustosa kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos'ta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun Başkomutanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyel izmir'e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı
Başkumandan Savaşı
Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisarın güneyinde 50 ve doğusunda 20,30 km uzunluğunda ki sağlamlaştırılmış cephelerini düşürdük. Yeniden düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos‘ta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkumandan Muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun başkomutanlığını yapan general Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleri ile İzmir’e doğru yol alırken diğer birlikleri ile de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.
Sayfa 480 - Dorlion Yayınevi
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.