Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç aklıma yatmıyordu. Birisinin aniden dünyada var olmayı bırakmasının hissi, bana gerçek gibi gelmiyordu. Günler, haftalar, aylar ve yıllar boyu var olduktan sonra, birden kayboluyorlardı. Aniden dünyanın tüm zamanı parmaklarının arasından kayıp gidiyor, bir daha başka bir fırsat, başka bir an, başka gün, hafta, ay ve yıllar kalmıyordu.
Sayfa 153Kitabı okudu
Öfke her şeyden kopuk bir halde tek başına var olmadığından, içimde bir kızgınlık hissediyorsam, bunun beslediğim bir algıya cevaben or­taya çıkmış olması gerekir. Şahsi bir münasebette yaşanan bir kayıp veya kayıp tehdidi karşısında oluşabilecegi gibi, sınırla­rımıza yönelik gerçek veya tehdit olarak algılanan bir saldırıya işaret ediyor da olabilir. Kendime, öfkemi yaşama veya kızgın­lıgımı tetiktemiş olabilecek şeyi enine boyuna düşünme imkanı verirsem, kimseye zaranın dokunmadan muazzam bir güce eri­şirim.
Reklam
Aşkın ne demek olduğunu biliyorsa, ona kesinlikle âşıktı, .. ama.. Ama tam kendisiyle onun hakkındaki o uzun düşünce şölen­lerinden birine doğru kayıp gidecekken, onunla evlenmeyi isteyip istemediğini sorarak kendine engel oldu. Gerçek sorun buydu, çünkü bu dertlerle ıstıraplara katlanmak olanaksızda kararını vermesi gerekiyordu. Aniden, kimseyle evlenmek is­temediğine karar verdi. .
Sayfa 271 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Tabii ya, aldatılan herkesin aynı şeyi araması çok normal. Peki sen de tüm yaşanmışlıkları sorguluyor musun? Hakikatin tam olarak nerede, ne zaman yi- tirildiğini, neyin sahte neyin gerçek olduğunu anlamaya çalışı yor musun? O halde bunun artık imkansız olduğunu da fark etmişsindir. Sahte bir geçmişle hakiki bir gelecek kurmak mümkün değil. Dünya ayaklarının altından kayıp gitmiş bir defa, istesen de dengede duramiyorsun. Dengesiz yaşamaktansa gitmek daha kolay, külfetsiz ve hızlı." Kadın da gülüyordu artık. "Ve bu yüzden hayatta hakikiliği sorgulanmayacak tek şeye sığınıyorsun, ölüme."
Sayfa 46 - dipnotKitabı okudu
Yasın ilk evresi olan inkâr, bir tür savunma mekanizmasıdır ve kaldırılması güçle yüzleştiğimizde devreye girer. Bir tür şok durumudur yaşanan. O an yüzleşilen gerçeğin karşısında hissedilen acziyettir duyumsanan. Gerçek fazlaca ağır geldiğinde onu kaldırmak güçleşir. Kayıp haberini aldığımızda kulaklarımıza inanamayız bazen ya da rüya gördüğümüzü düşünebiliriz. Bir yanıyla lütuftur bu aşama. Bu sayede gerçekliği kaldırabileceğimiz kadarıyla içimize alırız. Bu savunma mekanizması kalıcı değildir. Hazır oldukça inkâr mekanizması zayıflar.
Sayfa 111Kitabı okudu
Kayıp Ruhlar Durağı
Kalbi göğsünde freni patlamış tren gibi hızla çarpıyordu. Bu, gerçek olamazdı. Bu,olamazdı. Bunu çocuklara kimse yapamazdı. Belkide ölmüştü.Belkide otobüs buraya gelirken bir kaza yapmış ve ölmüştü. Belkide burası Cehennemdi.....
Sayfa 88 - Arkadya YayineviKitabı okudu
Reklam
Acılar ayna gibidir. İnsanların gerçek benlikleri acının aynasında görünür. Kimileri ayakta kalır, kimileri düşer; kimileri daha da güçlenir, kimileri savrulur. Acılar sebep değil vasıtadırlar. Gerçek kimlik olan sergilenendir. 
Sayfa 155 - YedisuKitabı okudu
İnsanlar hayatın olağan akışında sevdiklerinin can sıkan sözlerini, davranışlarını dahi onları kaybedince özlemeye başlar. En kıymetlilerle geçirilen zamanın kıymeti onlarsız yaşamaya başlayınca anlaşılır. Hele o insanlar gibi seven, koruyan kollayan başka kimsenin hayatında olmayacağını bilmek, hepsinden acıdır. Hayatın doğal akışıdır; doğmak, büyümek ve ölmek. Bir insanın gerçek anlamda büyümesi ise anne babasını kaybettikten sonra tamamlanır. İnsanların büyüme hevesi bu gerçekle yüzleştikten sonra kırılır. “Keşke hep çocuk kalsaydım!“ hayıflanması da o eşikten sonra başlar. 
Sayfa 98 - YedisuKitabı okudu
Bu her zaman böyle değil midir? İnsan, duyduğu şeyi gözünde canlandırır ve onun ne kadar iyi, ne kadar kötü, ne kadar güzel, ne kadar acı, ne kadar korkunç olduğunu anlamaya çalışır. Ne var ki hiçbir hayal o an kadar gerçek değildir. Aslolan o andır, o an yaşanan histir. Öncesinde her şey o anın nasıl olacağına dair yürütülen tahminlerdan ibarettir. 
Sayfa 92 - YedisuKitabı okudu
Veriler doğrulamıyordu ama Fiona'ya öyle geliyordu ki, 2012 yazının sonunda Büyük Britanya'da evlilikler ve birliktelikler bir gelgit dalgasına kapılmışçasına dağılıyor, dertler kabarıyor, koca evler dalgaya kapılıp sürükleniyor, mülkler ve umut dolu hayaller savrulup gidiyor, güçlü bir yaşama güdüsüne sahip olmayanlar boğuluyordu. Sevgi
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.