Bir efsaneye göre bir kadın bir adama aşık olmuş. Ama ne kadın ne adam bunu fark edememiş. Yaşadıkları duygu yoğunluğu o kadar duygusuz yapmış ki onları aşkı görememişler.
Ailesinden inanılmaz derecede sevgi almış, güzel, kibar bir kadın varmış. Annesi ve babası birbirine çok aşık bir çiftmiş. Bir erkek kardeşi ve bir ablası varmış. Ablası
Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
-Atsız, Geri Dönen Mektup.
UNUTMADIM
Çenendeki çocukluktan kalma haylaz bıçak kesiğini, yokuş aşağı giderken uçabildiğini sanıp ellerini gökyüzüne açtığın bir bisiklet kazasından geriye kalan dizlerindeki yaralan, annenden hiç kopamamışsın gibi göbek deliğinde öylece bekleyen o
kapkara beni unutmadım. Alnındaki çizgileri elinle yoklamanı, aynada kendini dalgın dalgın
DAĞA ÇIKAN KURT
Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Olay 1976 Haziranında Paris'te bir metroda geçmektedir. Yazar, romana tablodaki bir resimden söz ederek başlamaktadır. Tabloda, deniz ve o maviliğin üstündeki gemi bulumaktadır. Yazar, bu tabloya hayran kalmıştır. Metroda bu tabloyu seyrederken gözleri, son derece ilgi çeken bir adama takılır ve bu bu adamı takip etmeye başlar. Bu takip
Edmond Dantes…
Asla unutamayacağım, unuttuğumu hissettiğimde tekrar macerasına ortak olmak isteyeceğim bir isim. Bilmem unutulur mu ?
Bazı kitapları hiç okumamış olmayı dilersiniz, ilk okuma heyecanını tekrar yaşayabilmek için. İşte benim için o kitap Monte Cristo Kontu.
Fransız edebiyatının enlerinden biri. Alexandre Dumas’ın başyapıtı. Bir
Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı gazetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlandı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettiklerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Prenseslerin esir alındığı haberi iki hafta sonra Tifüs' e ulaştı. Yaşananları öğrenen halk çok öfkeliydi. Olayın ayrıntıları belli değildi. Bu nedenle ne sivil ne de askeri yetkililer, esirleri kurtarmak için hangi adımları atmaları gerektiğine karar verebiliyordu. Kimse, esirlerin nerede olduğunu bilmiyordu. Muhafız Alayı'nda görevli
Prenseslerin esir alındığı haberi iki hafta sonra Tifüs' e ulaştı. Yaşananları öğrenen halk çok öfkeliydi. Olayın ayrıntıları belli değildi. Bu nedenle ne sivil ne de askeri yetkililer, esirleri kurtarmak için hangi adımları atmaları gerektiğine karar verebiliyordu. Kimse, esirlerin nerede olduğunu bilmiyordu. Muhafız Alayı'nda görevli
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettiklerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Şamil, Müritlerin arasına geri döndüğünde, ne kaçışından ne de sakliada geçirdiği günlerden bahsedecekti. Kimsenin kendisini ya da Fatma'yı sorgulamasına izin vermiyordu. Geri dönmüştü, işte o kadar. Zayıf düştüğü o aylardan bahsetmek mi istemiyordu? Yoksa Allah yolunda çalışması için muhafaza edilmiş, seçilmiş biri olduğu yönündeki
Bir Nihal Atsız - Geri Dönen Mektup değil fakat kendi tarzımızda ne gitmiş ne de dönecek bir mektup yazdık.
Ef'al-i kulûb-ü idrâk eyler akıl
Amma müşahede itmeden mükâşefe eyler nigârını
Bad-ı subhunu lütfet nefesinden
Heb eyle ey güzel! Bergime konup öt gülbangını - @furkilius