Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
52 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yazın dünyasına bu ilk kitabıyla giriş yapmış olan yazar, elinin değdiği her şeyi güzelleştireceğine and içmiş adeta. İnsanın içini ısıtan ve umut ile dolduran şiirlerinin bulunduğu çok tatlı bir kitap olmuş. Kitap, kısacık olması ile insana bir yarım kalmışlık duygusu tattırıyor. Birazcık daha uzun olsa tam olacakmış gibi hissettiriyor. Tüm bu cümlelerden sonra biliyor ve inanıyorum ki yazarın başarıları daim olacaktır.
Bir Gece Geçiyor İçimden
Bir Gece Geçiyor İçimdenDeniz Engin Müldür · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20249 okunma
542 syf.
·
Puan vermedi
·
70 günde okudu
Şair
"Dünyanın çatısı soğuk ve karanlık ormanlarla örtülüdür. Karanlık olduğu için soğuk, ormanlarla kaplı olduğu için sulak, kimseler yaşamadığıiçin ıssızdır. Güneye indikçe karanlıklar loş gölgelere, ağaçlar çalılara, çalılar bozkıra dönüşür. Ağaçlar olmadığı için aydınlık, yeşil olmadığı için soğuk fakat soğuk olmasına rağmen ıssız değildir.
Şair
ŞairRafet Elçi · Fanus Yayınları · 2011321 okunma
Reklam
297 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
#ölümdefteri #kevinbrooks #thebunkerdiary Merhaba herkese 2017 yılında alıp okumadığım bir kitapla geldim. Aşırı sarsıcı aşırı ama aşırı sert gerçekçi ve bana kalırsa korkutucu bir kitap. O vakitler go kitap zarf şeklinde kitap kapandığında mıknatıslı kapalı tutan mekanizmalı kitaplar yapıyormuş. Diğer kitapları işaretlediğim gibi postit kullanamadım ama güzel bir tasarım. Kapak görseli orijinal onu da güzel buldum. Yazarı ilk okuyuşum. Linus, zengin babasından kaçmış 5 aydır sokaklarda. Bir gün kör olduğunu düşündüğü bir adama yardım ederken minibüsle kaçırılır ve nir tesisin içnde gözlerini açar. 6 oda 6 tabak takımı 6 sandalye olan, hiçbir pencerenin veya süsün olmadığı, tek giriş çıkış yolunun düğmesiz bir asansör olduğu bir yere kapatılmıştır. Fidye için kaçırıldığını düşünür. Tutsak olarak tutulduğu bu yere kendisi gibi bazı insanlar getirilmeye başlanır hepsinin odasında kağıtlar ve kalem vardır. Linus günlük tutmaya başlar. Kitap bittikten sonra tüylerim diken dikendi. Resmen üzerime bir öküz oturmuştu. Kitap mükemmel. Çok sarsıcı. Daha nasıl anlatılır bilmiyorum ama bir süre normale dönemedim. Tetikleyici unsurlar: açlık, intihar, cinayet, delilik, hastalık, panik atak, hayvan saldırısı, ölüm Kitabı #korkuyoruzamaokuyoruz grubum için okudum #horror #horrorbooks #mystery #thrillerbooks #psikolojikgerilim #psychologicalthriller
Ölüm Defteri
Ölüm DefteriKevin Brooks · GO! Kitap · 2017320 okunma
361 syf.
6/10 puan verdi
Balzac'tan okuduğum 5. kitap olan Suyu Bulandıran Kız herhalde en kötüsü oldu benim için. Evet diğer Balzac romanlarının başlarında da sıkıcı ve detaycı bir giriş vardı ama bir yerde hikaye seni içine çekiyordu. Fakat bu eserde niyeyse olay örgüsü beni hiç sarmadı ve bitirmekte zorlandım. Ama benim için özellikle bizim toplumumuzda olduğunu sandığım evlatlar arasındaki ayrımcılığın ve genelde annelerin daha hayırsız evlata olan düşkünlüğünün Fransız toplumunda da olduğunu görmek şaşırtan unsurlardan biri oldu.
Suyu Bulandıran Kız
Suyu Bulandıran KızHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019281 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
Mata Hari'nin hayatının anlatıldığı akıcı bir anlatımı olan bu kitap gerçektir ve bir kadının herşeyi geride bırakıp zirveye çıkışına da dibe çöküşüne de şahit oluyoruz. Çarpıcı bir giriş ile başlıyor: Mata Hari'nin kurşuna dizilme sahnesi ile.. Sonrasında geriye dönüp onun renkli hayatına konuk oluyoruz. Kadın olmanın zorluklarını küçük yaşta öğrenen, özgür​ ve mutlu olmak isteyen, dünya umurunda olmayan bir dansçı. Casusluk yaptı mı yoksa adamları hep oyaladı mı bilinmez. Bana göre pisi pisine öldürülmüş bir kadın çünkü hala suçluluğu net olarak kanıtlanamamış. Mata Hari'nin ölümünden sonrası sizi daha çok şaşırtacak. Özellikle her kadın okumalı.
Casus
CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165,8bin okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Neye baktığın değil, ne gördüğün önemlidir.
Sevgili dostumuz Nora Seed, intihara karar vermişti. Kedisi ölmüş, işini kaybetmiş, arkadaşları ve abisi ile uzak ve kopmuş bir dönemdeydi. İkili ilişkileri arzu ettiği semalara ipi kopmuş bir uçurtma gibi veda ediyordu. Birkaç ilaçla birlikte sürdürülemez olduğuna inandığı yaşama el sallamaya karar verdi. Ölümle yaşam arasında yer alan o
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,8bin okunma
Reklam
496 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Sahtekar Leydi Talih ~ Chloe Gong . Yazardan Şiddetli Hazlar ve Şiddetli Sonlar’ı okuyanlar için tanıdık bir evrene giriş yapıyoruz. Şimdi Rosalind ve Orion’la beraberiz. 1930’larda Şangay’da yaşanan cinayetleri araştırmak için evli rolü yapan bir çiftle karşılaşıyoruz. Öncelikle bu kitap iki kitaplık yeni bir serinin başlangıcı. İkileme olması
Sahtekâr Leydi Talih
Sahtekâr Leydi TalihChloe Gong · Martı Yayınları · 20246 okunma
736 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Evvet. Fiyatıyla olay yaratan kitabımızın yorumuna hoş geldiniz. Direkt başlıyorum. Konusu; 2. kitabın sonundaki olay yüzünden Daren ve Nova dünyaya dönmüşlerdi ve hatta dünyadaki hallerini anlatan kitap olan "HGOİ 2,5: Ejderha ve Yıldız" da DvC ile birlikte çıkmıştı. Dünyadan tekrar diyara geri döndüklerinde artık Daren ve Nova değil,
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Kitap · 2024151 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Coetzee'nin anlatımıyla geçtiğimiz aylarda 'Utanç' kitabıyla tanışmıştım. Coetzee insanların yapabileceği kötülükleri, yaşayacağı utançları çat çat yüzümüze vuruyordu. 'Barbarları Beklerken' de yine bize düşündürten, sorgulatan bir kitap olmuş. Hayali bir ülkede, hayali bir imparatorlukta saldırmasından korkulan barbarları engelleme hikayesi diye giriş yapabiliriz. Ayaklanacağı düşünülen barbarları durdurmaktan için impatorluktan bir ordu imparatorluğun en uç bölgesine gönderiliyor. Albay Joll ve emrindekiler baskın engelleme amacıyla bölge insanlarına işkence, eziyet ve her türlü kıyımı yapıyorlar. Tüm bu yaşananları o bölgede görevli Sulh Hakimi'nin anlatımıyla okuyoruz. Kitap boyunca düşündüğüm tek şey asıl barbarların kim olduğuydu. Hangi tarafın kötü olduğuna karar veremiyorsunuz. İmparatorluğun devamı için görevlendiren, işkence ve kıyım yapan ordu mu? Yoksa barbarlardan bekledikleri mi? Barbarlar gerçekten var mı bunu bile bilemiyorsunuz. Çünkü tek söylenen 'Barbarlar geliyor'.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20191,548 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
116 günde okudu
Muhyiddin Şekûr'la tanışma sürecimle başlamak istiyorum yorumlarıma. Sözlerine nerede denk geldiğimi hatırlamamakla birlikte çok etkilemiştim. Sonra sosyal medya üzerinden fan sayfası olarak paylaşım yapan bir hesabı olduğunu gördüm ve takip etmeye başladım. O kadar naif, samimi ve etkileyici sözleri vardı ki okudukça mest oluyordum. Bir zaman sonra hayatını araştırdım ve Amerikalı bir "psikolojik danışman" olduğunu öğrendim. Ve sanırım çok sevip etkilenmemin bir sebebinin de meslektaş olmamız olduğunu anlamış oldum. Kitabını alıp okumam bayağı bir zaman sonraya, yıllar sonraya denk geliyor diyebilirim. Her şeyin bir zamanı olduğuna inanırım Çok etkilenerek ve itiraf etmeliyim zaman zaman gözlerimde yaşlarla okudum. Çok fazla yabancı kelime olmasına rağmen oldukça basit, anlaşılır bir dili olduğunu söyleyebilirim. Yüreğinize süzülüp içinizi fetheden cümleler kurmuş yazarımız. Onun naifliğine karşılık naifçe okumak istedim ben de, saygıyla. Yazar, tasavvufa giriş sürecinde yaşadığı olayları, olaylar karşısında çıkardığı dersleri, olgunlaşma sürecini anlatmış eserinde. Günlük hayatta yaşadığımız ama üzerine düşünmediğimiz, basit gördüğümüz onca olayın aslında bir mesajı olduğunu, ama bunu anlamak için olgun bir gözün ve kalbin gerekliliğini anlatmış bize. Çok güzel, etkileyici bir eser, yüreğe dokunan cinsten. Tasavvufa ilgisi olanlar için güzel bir eser elbette ama herkes için kendisine bir pay alacağı şey de vardır eminim kitapta. O sebeple şiddetle tavsiye ediyorum kitap severlere keyifli okumalar dilerim
Su Üstüne Yazı Yazmak
Su Üstüne Yazı YazmakMuhyiddin Şekur · Sufi Kitap · 20213,076 okunma
Reklam
364 syf.
10/10 puan verdi
Bazı insanlar böyle yaşar
Hep dediğim gibi zekice kurgulanan kitapların hastasıyım. İlk kitabın hemen ardından devam eden bu kitapta olayların daha çok derinleştiği ve karakterleri daha çok tanıdığımız bir kitap oldu. İlk kitap daha çok Lina'nın iç dünyasını anlamak üzerineydi ve kurguya giriş kitabıydı bana göre. Fakat burada Lina'nın etrafında gelişen olayları okuyoruz. Aral'ın güzel sevgisinin de etkisiyle bir insanın sevilince nasıl değişebileceğini görüyoruz ve kurgu da bir yana en güzel şeylerden bir tanesi bu. Arka planda sürekli bir seyleri döndüğü kurgunun bundan sonra daha da güçlenerek ağzımız açık okuyacağımız bir evreye giriyor. Bu evrene girmek için ne yapmam gerekir bilenler söylerse sevinirim... Çakırcalar, Kürşat, Şahin hepsini okurken o kadar samimi ve doğal geliyorlar ki sık sık kitaba sırıtırken bulabilirsiniz kendinizi. Okuyanın pişman olacağını düşünmediğim, okurken sıkılmadığım verdigim puanı hak eden bir kitap. Okuyun okutunuz efendim.
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar 2
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar 2Filiz Puluç · İndigo Kitap · 065 okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Platon ve İdeal Devlet
Platon, her zamanki üslubuyla, Sokrates ve eşrafı arasındaki diyaloglarıyla, ideal devlet nasıl olmalı, nasıl kurulmalı, kim yönetmeli ve yönetenlerle yönetilenler nasıl niteliklere sahip olmalı, nasıl bir eğitim almalı bunu anlatıyor
Devlet
Devlet
kitabında.. İdeal devletin tüm ayrıntılarına tek tek bakıldığında, özellikle kadın ve çocuk konusunda
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,6bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler İçerebilir...
Dorian Gray'in Portresi... Uzun zamandır kitaplığımda var olan ancak bir türlü okumaya cesaret edemediğim bir kitap. Kitabı bitirdim ancak etkisinden biraz olsun bile kurtulamadım.. Kitaba giriş önce betimlemelerle başlıyor. Bu kısımda bunlar ne anlatıyor tarzı bir düşünceye kapılabilirsiniz. Ancak çok geçmeden birden kendinizi kitabın
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202172,8bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
Swastika Geceleri / Katharine Burdekin Hitler dünyayı ele geçirmiş ve yedi yüz yıldır o anlayış iktidardadır. Haliyle şiddet, f*şizm ve ataerkil düzenin her türlü normu maksimum düzeydedir. Kadınların aşağılandığı ve sadece damızlık bir hayvan statüsüne indirgendiği, erkeklerin şiddet eğilimleri ile paralel giden itibarlarının yükselişe geçtiği bir atmosfer hakimdir döneme. Böyle başlıyor eser ve haliyle okuyucunun da beklentisini oldukça yükseltiyor. Ancak kurguda betimlemeler yeterince güçlü değildi; bölümler arasında ise kopukluk hissettim. Giriş bölümünde eserin 1984 ile kıyaslanabileceğine ise yer verilmemesini tercih ederdim. Sonuçta Cesur Yeni Dünya ile Damızlık Kızın Öyküsü arasında bir yere koyacağımı tahmin ederek okumaya başladığım eser sadece distopyadaki feminist dozundan dolayı orta halli bir okuma heyecanı sundu bana. Belli başlı distopik eserlerden önce okusaydım keşke diyorum. #alıntılarım “Sosyalistsen eğer şövalyelerin imparatorluğun topraklarına, fabrikalarına, gemilerine ve evlerine sahip olma hakkının olmadığına inanırsın; o topraklara ve fabrikalara çalışanların sahip olması gerektiğini düşünürsün.” “Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde onur da yoktur.” “.. insanların üstünü ya da evini arayabilirsiniz belki ama zihinlerini arayamazsınız.” #tavsiye #swastıkageceleri #distopya #birdahaoku @birdahaoku
Swastika Geceleri
Swastika GeceleriKatharine Burdekin · Encore Yayınları · 2014758 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Thomas Mann
Thomas Mann
’ın dünyasına bu kitapla giriş yapmak istedim fakat iyi mi ettim emin değilim. Hacimli olmayan fakat ağır ve yoğunluklu bir eser. Tabi yazarın hangi kitabı ağır değil ki derseniz anlarım.
Thomas Mann
Thomas Mann
’ın tarzı bu ve onu büyük usta yapan da bu zaten. Kitaba gelelim; yazar Eisenbach yorucu bir çalışmadan sonra uzun bir seyahate çıkma isteği duyuyor ve şu sözlerle ifade ediyor; “Gezi arzusuydu bu, başka bir şey değil; fakat bir nöbet gibi bastırmış, bir tutkuya dönüşmüş, adeta bir sanrı haline gelmişti.” Kitapta geçmiyor ama Almancada “Reisefiber” diye bir kelime vardır. Anlamı “seyahat ateşi” demektir. Bir anda herşeyi yarıda bırakıp uzun yolculuklara çıkma arzusunun kelime karşılığıdır. Tam olarak bunu yaşıyor Eisenbach ve düşüyor yollara tabiri caizse yüreğinin götürdüğü yere gidiyor ve kendini Venedik’te buluyor. Bu aslında Eisenbach’ın kendi içsel yolculuğu daha çok. Kendi içinde olup bitiyor her şey. Tabi aynı anda dışarda da hayat akıyor. Yer yer mitolojiye ve antik yunan felsefesine atıflarda bulunuyor yazar. Bı kısımlar bana biraz
Milan Kundera
Milan Kundera
’nın
Bilmemek
Bilmemek
romanını hatırlattı. Yer yer derin sözler vardı insanı düşündüren. Güzel roman, daha doğrusu uzun öyküymüş türü. İçinde kayboldum aman etkisinden çıkamadım diyemeyeceğim, anlamakta biraz zorlandım ve bitirmek için bitirdim. Çıkardığım sonuç ise Thomas Mann’ın etrafına sarılı o dikenli telleri aşmanın o kadar da kolay olmayacağıydı. Fakat ben yine de bu yolculuğa talibim. Gücümü topladığım bir vakit
Buddenbrooklar
Buddenbrooklar
’ı okumayı planlıyorum. Ve belki de yolum bir gün
Büyülü Dağ
Büyülü Dağ
’a düşer.
Venedik'te Ölüm
Venedik'te ÖlümThomas Mann · Can Yayınları · 20073,605 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.