Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Pascal'dan birkaç yüzyıl sonra, Max Scheler, Ordo Arnaris'te 'kalbin, tinsel bir varlık olarak insanın özü olarak adlandırılmayı bilme ve istençten çok daha fazla hak ettiği'ni vurguluyordu. 'Kalp' burada cazibe ve iğrenme hisleri -sevgi ve nefret- arasındaki seçimi temsil eder. 'Bir insan yaşamının
Sayfa 60 - Çeviren: Akın Sarı, İstanbul: Versus Kitap, 2011.Kitabı okudu
Descartes herşeyden önce insanı res cogitans* ve res corporea* olarak ikiye ayırır. Bu ayrım Martin Heidegger'e göre Descartes'dan sonraki bütün “doğa” ve “tin” şeklindeki ayrımları belirlemiştir. Res Cogitans*: Düşünsel olan şey Res Corporea*: Madden olan şey
Reklam
Descartes
Onun çözümü basitliğin ta kendisiydi. İki adet paralel, bir o kadar da ayrı gerçeklik alanının varlığını varsaydı: res cogitans, sübjektif aklın özü düşünce olan düşünme tözü ve res extensa, veya maddesel dünyanın genişletilmiş tözü. Zihinsel şeyle­rin ve maddesel şeylerin (beyin de dahil) kesinlikle birbirinden ayrı oldu­ğunu savundu.
Scheler insanın bir ens cogitans ya da ens volens (bilen ya da isteyen varlık) olmadan önce bir ens amans (seven varlık) olduğunu söyler. “Kalp” sadece kendi kurallarıyla, yaşam yolunda belirlediği kurallarıyla yaşar ve diğer bütün kurallara duyarsız ya da kahramanca itaatsizdir.
Düşünmek, Hissetmek, Algılamak
Dekart'a bir nazire de Baker'den geliyor: ...Ben sadece "düşünüyorum, o hâlde varım" diyen birisi değilim ki. Bende düşünen şeyin pekâlâ bedenim olabileceğini biliyorum.. Bütün sorun, bende düşünen şeyin bedenim olduğuna kuşku duyabilmem. Nasıl oluyor da, acaba hangi kudretle ben bundan kuşku duyabiliyorum? Bu kuşkuyu mümkün kılan şey nedir? Böylece Cogito ilkesinin tamamlanmış formülüne erişiyoruz: "Dubita, ergo cogito, ergo sum, ergo ego sum res cogitans" yani " Kuşku duyuyorum, o hâlde düşünüyorum, demek ki varım, öyleyse ben düşünen bir "şey"im"...
Sayfa 162Kitabı okudu
Scheler, insanın bir ens cogitans ya da ens volens (bilen ya da isteyen varlık) olmadan önce bir ens amans (seven varlık) olduğunu söyler.
Bkz. Max Scheler, Ordo amoris, Schriften aus de Nachlass içinde: Zur Ethik und Erkenntnislehre, Frank Verlag, 1927; buradaki alıntı şu derlemedendir: Max Scheler, Selected Philosophical Essays, Çev. David R. Lachterman, Northwestern Press, 1973, s. 100-1
Reklam
"Beden ruhtan ayrıldığında, bedenin içselliği olmayan bir parçalar bütünü, ruhun da mesafesiz içsellik mahiyetindeki tarihleri başlar. Bu ikisi, Descartes’ın istediği şekilde net ve birbirinden farklı iki kavram olmuşlardır, böylelikle var olmak kavramı şairlerin genel­likle ona atfettikleri tüm zenginliği yitirmiş ve sadece iki anlam edinmiştir: Buna göre, şey ya da bilinç olarak, bir diğer deyişle rex extensa ya da res cogitans olarak var olunur. Ancak bu ikisi ara­sında düşünen sadece res cogitans olduğundan, akıldan meydana gelmiş bir beden edinilmiştir. Buna göre, beden hayat tarafından yaşanmaz; beden, etten kemikten değil, fikirdendir, anatomiktir, hayat öznesi değildir. Akıl tarafından meydana getirilmiş hayatı yaşamaya mecbur olan beden üçüncü şahsa ait bir süreç demedi: göz, işitme, dokunma, hareket bütünü haline gelir; her bir sürecin kendi organı, kendi nedenleri, kendi özel bir bilimi vardır.” (Umberto Galimberti)
Sayfa 83 - YKY / Çev. Meryem Mine ÇilingiroğluKitabı okudu
Descartes'ın Cogito eleştirilerine cevabı
"Düşündüğünü, o halde varolduğunu söylüyorsun, ama sende düşünen pekala bedenin olabilir." yönünde giden bu eleştirilere son derecede sert, öfkeli bir tonda cevap vermektedir: "Söylediklerimden hiçbir şey anlamıyorsunuz, ya da anlamazlıktan geliyorsunuz. Elbette bedenim düşünüyor olabilir, benim bütün söylemeye çalıştığım düşünen şeyin bedenim olduğundan nasıl kuşku duyabildiğim? Sorun son derecede ciddidir ve Cogito fikrinin sekanslarını açmak şu anda gerekli hale geliyor. Tam formül, "dubito, ergo cogito, ergo sum, ergo res cogitans sum", "kuşku duyuyorum, demek ki düşünüyorum, öyleyse varım, o halde ben düşünen bir şeyim. " olarak telaffuz edilmeli.
Sayfa 179 - İletişim Yayınları
Kant ve Descartes karşı karşıya!!!
Düşünüyorum, varım, burası tamam. Ama neyim ben; ne olarak varım? Descartes cevap veriyordu: Belirlemeyi belirlenmemişe uyguladığı için... hah işte bakın— söylediklerim çok açık hale geliyor... Descartes belirlemeyi belirlenmemiş varoluşa doğrudan uyguladığı bir işlem yapıyordu. Çabuk kurtulmak için belirlemeyi doğrudan uyguluyordu. Kant ise diyor ki: Tamam, düşünüyorum, varım. Ama neyim ben, ne olarak varım? Düşünen bir şey mi? Ama bunu hangi hakla söylüyor? Descartes duysa çok öfkelenirdi... Kant ona diyor ki: Ama sıkışıp kaldınız, elinizde belirlenmemiş bir varoluşun konması var ve onu belirlemeyle belirleyeceğinizi iddia ediyorsunuz. Bunu yapmaya hiç hakkınız yok. Elinizde bir belirleme var, elinizde belirlenmemiş varoluşun bir konumu var —hep dönüp durursunuz, ama tek bir adım ilerleyemezsiniz böyle. Burada tıkanıp kaldınız. Niçin? Çünkü buradan bir sonuca varmak için belirlenmemiş varoluşun bir töz gibi, bir şey gibi belirlenebilir olduğunu varsaymanız lazım —ve işte bu varsayıma hakkınız yok. Latincede düşünen şey (res cogitans)...
Res Cogitans...
Descartes'in düalist temel anlayışına göre insan, iki özün birleşiminden oluşur: Ruh ve beden. Ruh, bedenin etkilerinden kurtulabilir, zira kendi kendisine yeterli bir yapıdadır. Ben düşünerek varım, aslında ben, düşünme fiilinden oluşuyorum. Öbürüyle, yani bedenle ( bu beden beni duyusal algılara, arzulara ve tutkulara kenetler) birleşiğim ama bir değilim. Düşünürken, bedensiz olarak bir bütünüm aslında.
Reklam
Spinoza yer kaplayanın içerisinde gerçeği yakaladığına inandığı için tamamıyla dünyanın ideal tarafında kalmıştır. Buna göre bizim dışımızda gözlemlenebilir dünya, tek gerçektir ve düşünen (cogitans) bizim içimizdeki tek gerçek olandır. Spinoza bunun üzerine reel bir gerçeklik olan iradeyi, ideal olana dönüştürür.
Sayfa 24
Bakmak, Fark Etmek
Whistler’dan önce kimsenin Londra’daki sisi fark etmemiş olması ya da Van Gogh’tan önce kimsenin Provence’taki selvilere ilgi göstermemiş olması imkânsızdı.
Sayfa 222 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Cogito
"Dubito, ergo cogito, ergo sum, ergo ego res cogitans." "Kuşku duyuyorum, o halde düşünüyorum, demek ki varım, öyleyse ben düşünen bir şeyim...."
Sayfa 162 - İletişim Yayınları
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.