Halil Cibran,kitapta konu konu anlatılan her bölüm üzerine,kısaca hayatı ve kutsalı aramanın üzerine fevkaladenin fevkinde olan felsefesiyle her "Ey Orphalese" halkı diye seslendiğinde bilin bakalım aklıma kim geldi :) van minut! konu dağılmasın.Orphalese halkı biziz,sizsiniz,onlar. Felsefe ve betimlemeleri muazzam.Cibran'ın okuduğum ilk kitabıdır.Livaneli'nin Kardeşinin! Hikayesine ikinci kez ihanet edip araya aldığım kitaptır.İlki Katip Bartleby idi.Bunlar güzel kaçamaklar efendim,kim ne derse desin.Bu kitap için kişisel gelişim kitabı diyenlere rastladım ama bence belli bir yaş üzeri okunması gereken bir felsefe kitabıdır.Beş saatte bana çok güzel şeyler yaşattı,ben çok sevdim.Kitabın içeriğinden,ne anlattığından,verdiği mesajlardan ayrıntılı şekilde bahsetmeyi sevmiyorum inceleme yaparken.Sözlerimi Cem Yılmaz'dan bir komiklik ile bitirmek isterim, "mesaj, gönderenden çok alanla alakalı değil midir? Kitabın mesajı,valla sen ne alırsan o...O kadar. Tavsiye ederim.
Disfonksiyel ebeveynlik, Alice Miller ve simülakrlar... Normallikten psikopatolojiye olan uzamda ilişki dinamiklerini değerlendirebilmek adına “normal aile
modeli”, “disfonksiyonel aile modeli” ve “patolojik aile modeli” olmak üzere üç aile modeli bulunmaktadır. Disfonksiyonel aile modelleri bir toplumda kuşaklararası travma geçişine ve
Kinde temsilcileri:
"Biz senin ağladığını görüyoruz!? Yoksa sen, seni gönderenden korktuğun için mi ağlıyorsun?" dediler.
Peygamber Efendimiz:
"Beni korkutan, ağlatan, Allah'ın beni kılıcın ağzı gibi ince ve keskin olan dosdoğru bir yol üzere göndermiş olmasıdır ki, ondan azıcık eğrilsem helåk olurum!" buyurdu.
Ben Rab ve Öğretmen olduğum halde ayaklarınızı yıkadım; öyleyse, sizler de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız. Size doğrusunu söyleyeyim,köle efendisinden, elçi de kendisini gönderenden üstün değildir...
Şükranla söz açtı gönderenden, getiren;
Dinlerdi kanaryalar da, coştukça Müren...
Ey yaz, sana buğday, güze salkım, kışa kar,
Nîsâna çiçek, Zekî’ye ses verdi veren!
Sevinçler gibi kederler de misafır, ferahlık gibi darlık da...
Bu şekilde görebilirsek geleni, hem telaş ve endişe içinde perişan olmaktan kurtulabiliriz hem de Gönderenden sebep, geleni ne olursa olsun “hoşgeldin” deyip , bağrımıza basabiliriz.