Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

85 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Savaşın Ardından Geriye Kan, Kül ve Gözyaşı Kalır: Troialı Kadınlar
"Ölüm her şeyi eşit kılar." - Seneca 1. Giriş: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Romalı filozof
Seneca
Seneca
'nın hayatı, felsefesi ve eserlerine değindikten sonra tragedyanın esin kaynakları ve mitoloji ile olan bağlantılarına geçeceğim. Son olarak Seneca'nın anlattığı hikâyeyi karakterler üzerinden ele alarak değerlendirmeye çalışacağım. Zaman ayırıp okuyacak olanlara teşekkür ederim. 2. Seneca Kimdir? Hayatı Hakkında Kısaca: Tam adı Lucius Anneus Seneca olan yazar, filozof ve devlet adamı, M.S. 3 yılında doğdu. Roma İmparatorluğu’nun sınırlarını genişlettiği bir dönemde, fethedilen topraklardan biri olan Hispania’nın Corduba kentinde dünyaya geldi. Günümüzde İspanya sınırları içinde kalan bu bölge, zamanında tam anlamıyla bir Roma kentiydi ve Seneca da Roma kültürü içinde büyüdü. Şair
Marcus Valerius Martialis
Marcus Valerius Martialis
, Seneca’nın ailesi için en az 3 kuşaktır edebi anlamda önemli kişilikler çıkardığını söyler. Küçük yaşlarda babası tarafından imparatorluğun başkenti Roma’ya getirilir ve burada eğitim alması sağlanır. “Yaşlı Seneca” olarak da bilinen babası L. Anneus Seneca, hatip kimliğiyle bilinen ve retorik alanında kitaplar yazan saygın bir kişilikti. Babası, tıpkı büyük oğlu Novatus gibi Seneca’nın da siyasete yönelmesi veya hatip olmasını arzulasa da, Seneca felsefeye yöneldi. Pythagorasçı filozof Sotion ve Stoacı filozof Attalus’tan aldığı dersler onun Yunan felsefesine büyük bir sevgi duymasına yol açtı ve geleceğini şekillendirmesinde önemli rol oynadı. Seneca’nın hayatı da tıpkı ülkesi gibi çalkantılarla geçti. Mısır, Pompei, Korsika gibi dünyanın farklı bölgelerinde yaşamak zorunda kaldı. Avukatlığın ardından devlet kadrolarında yer bulan
Seneca
Seneca
, siyasi hayatında birçok sorun yaşadı. Bir dönem sürgün hayatı da yaşayan Seneca, kendini Roma’nın meşhur siyasi komploları içinde buldu ve nitekim ölümü de bu sebeple gerçekleşti. İmparator Nero tarafından kendini öldürmesi söylendi ve bu buyruğa boyun eğerek M.S. 65’te yaşamına son verdi. 3. Felsefesi ve Eserleri Hakkında Kısaca: “Keşke artık insanlar her şeyi kavrayabilse, hakikat de açık ve kabul edilmiş olsa!” -Seneca Stoacı filozof olarak bilinen Seneca, Antik Yunan’da doğan Stoa felsefesinin Antik Roma’daki en büyük temsilcisi oldu. Kıbrıslı
Zenon
Zenon
’la başlayan Stoacılık, özü itibarıyla doğayla uyumlu yaşam anlamına gelir ve insanın doğadan bağımsız bir şekilde yaşamamasını salık verir. Temelde
Sokrates
Sokrates
çi geleneğe dayanan Stoacılık,
Antisthenes
Antisthenes
ve
Diyojen
Diyojen
’in kurucuları arasında olduğu kinik felsefenin açıklarından yola çıkarak, (bakınız:
Kinik Felsefe Fragmanları
Kinik Felsefe Fragmanları
) daha derli toplu ve doğayı örnek alan, sevgi temelli bir felsefe kurma düşüncesiyle ortaya çıkmıştır.
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine
,
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
(incelemesi için bakınız: #142646095),
Hoşgörü Üzerine - Ruh Dinginliği Üzerine
Hoşgörü Üzerine - Ruh Dinginliği Üzerine
,
Doğa Araştırmaları
Doğa Araştırmaları
gibi stoacı felsefe üzerine inşa ettiği eserleriyle tanıdığımız Seneca aynı zamanda çok iyi bir tragedya yazarıdır. Antik Yunan’ın güçlü tragedya yazarları
Euripides
Euripides
,
Sophokles
Sophokles
ve
Aiskhylos
Aiskhylos
’tan aldığı bayrağı Roma semalarında dalgalandırmış ve konusunu mitolojiden alan 10 tragedya eseri kaleme almıştır. Fakat onun eserleri daha çok okunmak için yazılmıştır, sahneye konmak için değil. Bu sebepledir ki edebi anlamda çok daha güçlüdürler. Yazdığı 10 tragedyanın içlerinden birinin ona ait olup olmadığı tartışmalı olsa da, 3’ü Türkçede de yayımlanmıştır:
Phaedra
Phaedra
,
Medea
Medea
ve
Troialı Kadınlar
Troialı Kadınlar
4. "Troialı Kadınlar" Tragedyasındaki Karakterlere Dair: Romalı bir yazar tarafından kaleme alındığı için karakterlerin Latince ismi kullanılmıştır. Parantez içinde daha sıklıkla bildiğimiz Yunancalarını ekledim: Hecuba (Hekabe): Troai Kralı Priamos’un karısı ve Hector, Paris, Kassandra da dahil olmak üzere tam 19 çocuğunun annesi. Savaşın ardından acılar yaşamaya devam eden Troailı kadınlardan biridir. Agamemnon: Kral Agamemnon, Menelaos’un kardeşi ve Klytaimestra’nın kocasıdır. Elektra, Orestes ve İphigeneia’nın da babalarıdır. İlyada’da Achilles’le olan tartışması meşhurdur. Bu tragedyada ise Achilles’in oğlu Prrhus ile tartışır. Talthybus: Agamemnon’un habercisidir. Savaşa katılır ve üzerine düşen görevleri yerine getirir. Calchas (Kalkhas): Yunan Mitolojisi’nde Kassandra ile birlikte en büyük kahinlerden biri olarak anılır.
Christa Wolf
Christa Wolf
'un "
Kassandra
Kassandra
" adlı romanı, döneme dair okunabilecek kitaplar arasındadır. Homeros ise İlyada’da Calchas’ı şöyle anar: “Kalkhas, Thestor’un oğlu, tanrı sözcülerinin en büyüğü, biliyordu her şeyi, geçmekte olanı, geçmişi, geleceği. Phoibos Apollon verdiydi bu hüneri ona, bu hünerle geldiydi ta İlyon’a Akhaların gemileri.” Helena: 10 yıl sürecek ve sayısız insanın ölümüne yol açacak olan Troia Savaşı’nın yaşanmasına sebep olan kadın olarak bilinir genelde Helena.
Euripides
Euripides
, “
Helena
Helena
” adlı oyunuyla bu mitin altını oyar ve farklı açılardan yaklaşır. Paris’in Hector ile birlikte gittiği Yunanistan’dan gelin olarak Troia’a getirilir. O da artık bir Troialı kadındır ve bu oyunda karşımıza çıkar. Üzerine yöneltilen suçlamalarla baş etmek zorundadır. Prrhus (Neoptolemos): Achilles’in oğlu. Kehanet gereği Troia Savaşı’na katılması zorunludur.
Sophokles
Sophokles
’in “
Philoktetes
Philoktetes
” adı oyunu buna yöneliktir. Seneca’nın tragedyasındaki rolü ise daha acımasızdır. Yine kehanet gereği hareket etmek zorundadır Prrhus ve babasına adak olarak sunulan Polyxena’yı gözünü kırpmadan öldürecektir. Andromacha (Andromakhe): Hector’un eşi olarak bildiğimiz Andromacha, Astyanax’ın da annesidir. Troai’nın düşmesinden sonra büyük acılar yaşayan Troialı kadınlardan biridir zira Achilles’in oğlu Prrhus’a köle olarak verilir ve yüreğinde birçok ölümün acısını taşır. Ulysses (Odysseus): İlyada’nın önemli kahramanlarından Ulysses, dünya edebiyatının en önemli karakterlerindendir. İthacalı Ulysses’in Troia Savaşı sonrasında eve dönüş yolculuğu Homeros’un
Odysseia
Odysseia
destanında anlatılır. Dünya edebiyatının önemli isimlerinden
James Joyce
James Joyce
ise ünlü kitabı "
Ulysses
Ulysses
"i kaleme alırken ondan esinlenir. Bu tragedyada ise yine kurnazlığı ve zalimliğiyle çıkar karşımıza. Astyanax: Hector’un savaşın ardından hayatta kalan oğlu ve Troai’nın son varisi. Ulysses, kehanet gereği Astyanax’ı almak için gelir ve karşısında Andromacha’yı bulur. Astyanax, cesurca yürür ölüme zira yazgısı bunu gerektirir. Polyxena (Polyksene): Hecuba ile Priamos’un en küçük kızları. İlyada’da adı geçmemesine rağmen, tragedya yazarları tarafından detaylıca işlenir. Sessiz karakter olarak çıkar karşımıza Polyxena ve oyun boyunca hiç konuşmaz. O da kaderini kabullenenler arasındadır. Achilles’in mezarına kurban olarak sunulacaktır. Canını alacak kişi ise Achilles’in oğlu Prrhus’tur. Troialı Kadınlar Korosu: Seneca, Yunan tragedyasındaki “Koro” görevini Troialı Kadınlar’a vermiştir. Oyunun çeşitli anlarında sahne alarak yaşananlara dair görüş bildirirler. 5. Homeros ve Troya Savaşı: “Ama ne diye ağlarsın, ey ayak sürüyen yaşlılık, viran olmuş bu kentin yıkıntılarına? Baksana, ey bahtsız, şu yeni yaslara; eski bir acı artık Troia.” (sayfa 5) Dünya edebiyatının ilk örneklerinden olmasına rağmen muazzam bir dil ve anlatım örneği olan
İlyada
İlyada
, günümüzden 3200 önce gerçekleştiği rivayet edilen Troya Savaşı’nı konu alır.
Homeros
Homeros
’un eşsiz diliyle okuduğumuz bu muazzam yapıtta anlatılan savaş kendinden sonraki bütün dünya edebiyatını etkiledi. Fakat günümüze uzanmadan önce hemen Homeros sonrası döneme, Dionysos kültünün Yunanistan’a hakim olmaya başladığı zamana gidelim.
Aiskhylos
Aiskhylos
,
Sophokles
Sophokles
ve
Euripides
Euripides
gibi tragedya yazarlarının eserleri Yunan mitolojisinden esinlenerek kaleme alınmışlardı.
Homeros
Homeros
ve
Hesiodos
Hesiodos
gibi ozanların eserleri de diğer büyük ilham kaynakları olarak çıkar karşımıza. Ardından oluşmaya başlayan komedya gibi türlerle de genişleyen yelpaze, bir başka büyük uygarlık Roma’ya sıçramıştır.
Ovidius
Ovidius
,
Vergilius
Vergilius
gibi büyük ozanların yanı sıra,
Terentius
Terentius
,
Titus Maccius Plautus
Titus Maccius Plautus
ve
Seneca
Seneca
da tragedya ve komedya gibi dallarda eser vererek Yunan kültürünün Roma’daki temsilcileri olmuşlardır. Yunan Mitolojisi unsurları aynı şekilde Roma Mitolojisi’ne kaymış ve Latin yazarların ana esin kaynağı olmuştur. Homeros’un
İlyada
İlyada
’sıyla gün yüzüne çıkan Troya Savaşı hakkında yazan yazarlardan biri ise Seneca’dır ve Troades adlı oyunu
Çiğdem Dürüşken
Çiğdem Dürüşken
tarafından dilimize "
Troialı Kadınlar
Troialı Kadınlar
" olarak çevrilmiştir. 6. Seneca’nın Gözünden Troia: “Ah şu gelip geçici ömür nasıl da pamuk ipliğine bağlı!” (sayfa 57)
Euripides
Euripides
’in “
Troyalı Kadınlar
Troyalı Kadınlar
” eseri bire bir çeviri olduğu için gerçek anlamda kadınlara odaklanır fakat Seneca’nın eseri Türkçeleştirilirken “Kadınlar” ibaresinin eklenmesi çevirmenin tercihi olarak görülüyor. Yine de bunun yanlış bir çeviri olduğu söylenemez zira Seneca da tragedyasında kadınlara yer vermiş. Kadınların çevresinde dönen bir oyun olmasa da, Troialı Kadınlar’ın dramatik yaşamlarına geniş yer verildiğini görüyoruz.
Seneca
Seneca
’nın tragedyası bizleri Troia’nın yıkıldığı güne götürüyor. Yunan ordularının tam 10 yıl boyunca kuşattığı fakat bir türlü ele geçiremediği efsanevi kent Troia onca yılın ardından artık zayıf düşer ve yıkılır. Nice Yunan ve Anadolulu kahramanın uğruna canını verdiği kentin yıkıntıları arasındayız. Troia’nın büyük savaşçısı Hector da ölenler arasındadır. Troia Kralı Priamos’un eşi Hecuba karşılıyor bizi ilk dizelerde. Onun ağıtlarıyla yeniden yaşanıyor acılar. Savaşın gerçek yüzü gösteriyor kendini bu satırlarda. Evlatları Paris ve Hector’u yitirmenin acısıyla birlikte şu cümleleri kuruyor Hecuba: “Kim krallığına güvenip hüküm sürerse gururla Büyük sarayında. Kararsız tanrılardan hiç korkmadan, Kim kaptırırsa ruhunu mutluluğa safça, Baksın bana, bir de sana, ey Troia” 7. Hecuba’nın Kara Yazgısına Dair: İşte bak, kaç kişi kaldık o koca alaydan: bir mezar, bir çocuk, bir tutsak! (sayfa 32) Bahtsız ve doğurgan kadını simgeliyor
Homeros
Homeros
’un metninde Hecuba.
Euripides
Euripides
ve
Seneca
Seneca
gibi tragedya yazarları da bu dramatik karakteri ayrı ayrı işleyerek onun acılarına daha yakından bakıyorlar. Bir annenin feryatları inletirken yeri göğü ve savaş yanında sayısız canı alıp terk etmişken Troia topraklarını, henüz acılar son bulmamıştır. Yunan (Akha) gemileri deniz kenarında beklemektedir fakat bir türlü yelken açılamaz. Kaderin Troia üzerine yazılan satırları henüz son bulmamıştır. Bütün yiğit savaşçılarını kaybeden şehirden geriye yalnızca yaşlı kadınlar, analar ve çocuklar kalmıştır. Buna rağmen kâhine göre hâlâ ölmesi gereken kişiler vardır yoksa Akha orduları asla yelken açıp eve dönemeyeceklerdir. Kehanetler yerine getirilmelidir. Troialı Kadınlar Korosu girer bu sırada devreye. Troia’nın ardından yakılan ağıtlar, Hector ve Priamos ile devam eder. Savaş bitse de, acılar henüz tazedir ve yitip giden canlar hüzünle anılırlar. Hecuba, henüz Paris’e hamileyken alev alev yanan bir meşaleye can verdiğini ve bu meşalenin Toria’yı yıkacak bir ateş olduğunu söyleyerek yaşananları çok önceden bildiğini söylüyor. Kahin Kassandra’dan çok önce Troai’nın sonunu görmüştür ve tüm yaşananlardan kendisini sorumlu tutar. Kendisine ek olarak diğer büyük sorumlu kişi ise Helena’dır. Troia Savaşı’nın ortaya çıkmasında büyük role sahip olan Helana’ya karşı sitemini dile getirir Hecuba ve onun savaşı önleyebilecekken durup seyrettiğini dile getirir. Paris’in Akhalar'dan gelin olarak getirdiği Helena, birçok uygarlığı karşı karşıya getiren büyük Troai Savaşı’nın başlamasına sebep olmuştur. Nice canlar ölüp giderken Helana hâlâ hayattadır ve bu durum Hecuba’yı öfkelendirir. Konuya dair daha detaylı okumalar yapmak ve karakterleri farklı açılardan gözlemlemek için
Euripides
Euripides
’in
Helena
Helena
,
Hekabe
Hekabe
,
Andromakhe
Andromakhe
,
Troyalı Kadınlar
Troyalı Kadınlar
,
Resos
Resos
,
Orestes
Orestes
adlı tragedyaları okunmalıdır.
Sophokles
Sophokles
’in yine Troia Savaşı ekseninde yazdığı
Philoktetes
Philoktetes
,
Elektra
Elektra
ve
Aias
Aias
gibi tragedyaları da okunmalıdır. (Resos incelemesi için bakınız: #153215312 Philoktetes incelemesi için bakınız: #157621148 Aias incelemesi için bakınız: #125202526 Elektra incelemesi için bakınız: #153531923 ) 8. Agamemnon ve Prrhus Anlaşmazlığı ve Achilles’e Sunulan Adak: “Hiçbir şey kalmaz ölümden sonra, ölüm dediğin zaten bir hiçlik, hızla koştuğumuz yaşam yolunun bitiş çizgisi. Hırslılar bıraksın umutlarını, korkaklar da tasalarını: açgözlü boşluk ve zaman yutuyor hepimizi.” (sayfa 26) Neoptolemos ismiyle de bilinen Prrhus, Achilles’in güçlü, kudretli oğludur. Achilles’in hayattayken Agamemnon’la tartışması ve anlaşamaması gibi, oğlunun da tartıştığını görüyoruz. Karşılıklı olarak oldukça sert söylemlerde bulunarak birbirlerini aşağılarlar. Agamemnon Achilles’in anısına saygısızlık ederek ona da kötü sözler söyler ve Prrhus’tan aynı ölçüde karşılık alır. Yunan gemilerinin denize açılamamasından dolayı herkesin üzerinde gerginlik vardır ve bu ordu içinde huzursuzluklara sebep olur. Herkes yorgundur ve bir an önce eve dönmek istemektedirler. Bu duruma neyin sebep olduğunu anlamak için kâhin Calchas çağırılır ve o, gelecekte yaşanması muhtemel olayları önceden söyleyerek ölmesi gereken kişileri söyler. Andromacha ve Hektor’un oğlu, Troai’nın son varisi Astyanax ölmelidir. Zira büyüyüp de babası gibi güçlü kuvvetli olduğunda intikam almak isteyebilir ve tarih yeniden tekerrür ederek savaşlar yaşanabilir. En iyisi bunlar yaşanmadan son vermektir. Kâhinin bir diğer kehaneti de Hecuba ve Priamos’un kızları Polyxena’nın, Achilles’in mezarına adak olarak sunulmasıdır. Bunlar olmadan gemiler hareket etmeyecek ve Troai’nın çileleri sona ermeyecektir. Polyxena, gelinlikler içinde yürür Achilles’in mezarına. Ağzından tek bir söz dahi çıkmaz. Kaderine karşı bir kabullenmişlik vardır yüreğinde. Ölüme doğru yürümektedir büyük bir azametle. Etrafında diğer Troialı kadınlarla birlikte. Troia’da artık ölümler ve düğünler birbirine karışmıştır. Polyxena’nın düğünü aynı zamanda ölümü de olur. Achilles’in oğlu Prrhus, tereddüt etmeden öldürür Polyxena’yı ve babasının mezarını kanla sular. Adak sunulmuştur. 9. Ulysses’in Hikâyedeki Rolü Üzerine: “Zorunluluk hep baskın çıkar sadakate.” - Ulysses (sayfa 36)
İlyada
İlyada
’nın en önemli karakterlerinden biri olan ve savaşın kazanılmasında büyük öneme sahip olan Odysseus’un Roma mitolojisindeki ismi Ulysses’tir. Savaşın 51 günlük bölümü anlatılan İlyada’nın ardından onu evine çıktığı yolculukta yeniden okuruz.
Homeros
Homeros
'un
Odysseia
Odysseia
destanının ana kahramanı olan ve eve dönüş yolculuğu zorluklar içinde geçen Odysseus’un, bu yolculuğa henüz çıkmadan, savaşın hemen arından neler yaptığını
Seneca
Seneca
’nın bu tragedyasında görebiliriz. Kurnaz, zeki, güçlü ve vatanını seven bir karakterdir Ulysses. Troia Savaşı’nda yer almak için İthaka Adası’ndan çıkar yola ve bir an bile tereddüt etmez. Savaşın son gününe dek de yine orada kalır. Türlü badireler atlatır, ölümlerden döner fakat o kurnazlığıyla nam salan biridir, hepsinden başarılı bir şekilde alnının akıyla çıkar.
Troialı Kadınlar
Troialı Kadınlar
’daki rolü de yine sadakat üzerinedir. Zira ordunun denize açılması için ortaya atılan kehanetlere sadık olarak gereken rolü üstlenir ve Astyanax’ı bulmak için Andromacha’nın yanına gelir. Aynı zamanda zalim tarafını da görürüz Ulysses’in. Kendi halkının bekası söz konusu olduğunda karşısında kim olursa olsun duygusallığa yenilmez ve yapması gereken ne kadar acımasız olursa olsun yapar, asla geri adım atmaz. 10. Ölüm mü Daha İyidir Yaşam mı? Andromacha’nın Yazgısı: “Hiç umudum kalmadı, iyi günler gelecek diye, kötü günlerse geliyor bir yol bulup kendilerine. Ümitler tükenince korkmak, ne korkunç.” -Andromacha (sayfa 28) Andromacha da gözü yaşlı Troia kadınlarından biridir. Kocası Hector yiğitçe savaşarak can vermiştir. En azından ölüsünün ardından mezarına saygısızlık edilmemesini ister fakat bir yanda da oğlu, Hector’un varisi Astyanax vardır. Tercihini kimden yana kullanacağını bilemez. İçinde bulunduğu ağır psikolojik durum
Seneca
Seneca
’nın edebi gücüyle muazzam bir şekilde aktarılır cümlelere. Yaşadığı gelgitler son derece gerçekçi bir şekilde resmedilir. Ölüm ve yaşam arasında yapmak zorunda olduğu seçim onu yıpratır. Öylesine çaresizdir ki, bir an ölen insanın acı çekeceğini fakat yaşayan insan için bunun geçerli olmayacağını düşünür. Duyguları öylesine darmadağındır ki, az kalsın Hector’u oğluna tercih edecektir. Neyse ki çabucak toparlanır ve hayatta kalan oğlunu saklamak üzerine plan yapar. Fakat karşısında Akha ordularının en gözü pek, en kurnaz kişisi Ulysses vardır ve istediğini almadan yanından gitmeyecek kadar inatçıdır. Onu aşmak Andromacha için pek mümkün görünmemektedir. Tarih, Troia’nın acılarına bir yenisini daha katacaktır ve bu kadim kent sayısız acıyla yoğrulacaktır. 11. Son Söz: Her zaman, ah her zaman kıskanç şu insanın acısı, sevinir, kendisi gibi elem çeken gördü mü, tek başına ceza çekti mi, üzülür." -Troialı Kadınlar Korosu (sayfa 61) Astyanax ve Polyxena’nın ölümlerinin ardından Yunanlar’ın gemileri nihayet denize açılır ve kendi yurtlarına doğru yola koyulurlar. Ölüm ve hayat arasında sıkışmış olan Troialı kadınların son anlarına tanıklık ederiz fakat acılarının sonlanmadığını da biliriz. Savaşın yenilen tarafı olarak oğullarını, kocalarını, babalarını ve kardeşlerini kaybetmiş olan Troialı kadınların hayatta kalanları kurayla birer birer Yunan askerlerine verilmektedir. Bu ağır şartlar altında nefes almaya devam eden kadınların çileleri ve acıları Seneca’nın etkileyici cümleleriyle ete kemiğe bürünüyor. "Ölüm her şeyi eşit kılar" cümlesiyle ölüme olan bakışını dile getiren ve imparator istedi diye kendi ölümüne razı olan Stoacı filozof Seneca'nın ölümle içli dışlı olan bu tragedyası içinde birden fazla dram barındıran, unutulmaz bir klasik olarak binlerce yıldır varlığını sürdürüyor. Homeros metinlerini okumuş olan, mitolojiye ve Troia Savaşı'na meraklı olan okurların mutlaka okuması gereken bir kitap Troialı Kadınlar. Keyifli okumalar dilerim. “ Neler geçecek aklımızdan kim bilir, biz biçarelerin, karalar yavaş yavaş küçülüp denizler gitgide büyüdükçe, yüce Ida Dağı, uzaklara gizlenince? O an oğul anaya, ana oğla gösterecek Troia’nın yıkıldığı yöreyi, “İşte Ilium orada, dumanların yükselip göğe, döne döne kara bulutlara karıştığı yerde,” diyecek. Bu işaretle görecek Troialılar yurdunu. “ (sayfa 62-63)
Troialı Kadınlar
Troialı KadınlarSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020259 okunma
··1 alıntı·
3.996 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.