Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Kapalı cezaevinde, haftada bir defa, önceden belirlediğin ve numaralarını idareye bildirdiğin üç kişiyle, toplamda sadece on dakika telefonla görüşme hakkın olacak.
Elbette bu süreye anlatmak istediğin hiçbir şeyi sığdıramayacaksın, seni seven ve merak eden yakınlarının da sorularına cevap vermek için
yetmeyecek.
Bu yüzden telefon hakkını çok akıllıca kullanmalı, hâl hatır sormaları kısa tutup, önemli konulara öncelik vermelisin. Hatta bir gün önceden
konuşacaklarını not almanı tavsiye ederim çünkü sevdiklerinin sesini duyduğunda heyecanlanıp söyleyeceğin her şeyi unutacaksın, o kısacık süre uçup gidecek ve bir sonraki görüşme için bir hafta daha
beklemek zorunda kalacaksın.
Unutma! sadece on dakikan var.
Sayfa 155 - Unutma! sadece on dakikan var.Kitabı okudu
Bugün sizler ile birlikte Türk Edebiyatının son zamanlarda sıklıkla duyulan, birçoğumuz tarafından okunan, bilinen yazarı Sabahattin Ali ve onun Kürk Mantolu Madonna eserini incelemek istiyorum.
Bugüne kadar eskiye dönük edebiyat eserleri okumuş olmama rağmen, Sabahattin Ali ve kalemi ile hiç tanışmadığımı söylemek ve hatta bu konuda da biraz ön
Bu kitabı bir cümle ile özetle derseniz şunu söyleyebilirim:
Yalnızca okursanız anlayamazsınız, içine girerseniz çıkamazsınız!
Lou Salome küstahça sayılabilecek bir notla Dr. Breuer ile görüşme talebini iletmiş ve bunda başarılı olmasıyla olaylara ilk adımımızı atmış oluyoruz bizde. Her şeyin başı sayılabilecek bu notun sonrasında olanlar ise
1.78 boyundaydı babam. Karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin doğal bir sonucu olarak ben onu bildim bileli göbeği vardı.
Saçları azalmaya başladıktan sonra daha kısa kestirir, saçımın uzun olmasından son derece rahatsızlık duyardı.
Afşin'de başlayan hayatının son 32 yılı arada -Kayseri'de geçen- 7 yıl kesinti dışında hep Kırşehir'de
Baltalı Hanoyu duymayanimiz yoktur ama öyle güzel kurgulanmış bir kitap var ki önümüzde Baltalı Hanoyu işlediği cinayetlerden, Osmanlı'da ilk kadın mafya olmasından ziyade , aşık Hano, adalet arayan Hano , Anne Hano , Arkadaş - dost Hano olarak karşımıza çıkarıyor ne olursa olsun ben karakterimizi çok sevdim. Kitaptaki karakterlerin hepsi çok
Okulsuz bir toplum nasıl olurdu?
Kulağa ilk başta oldukça imkansız ve kabul edilemez bir düşünce gibi geliyor. Sebebi eğtim ve okulun ayrılmaz bir ikili olduğu algısı ve birbirinden bağımsız var olamayacak gibi bir düşünce oluşmasıdır. Ancak eğitim hiçbir zaman okulla sınırla kalmadı, kalmamalıdır da.
Örgün eğitime, formal eğitime çok fazla
NOT : Aşkın gözü kördür.
Bu sıralar şizofren gibi mektupların olduğu kitapları okuyorum. Görünür de ne harika eserler olduğunu okurken yaşıyorum. Bana geçmiş dönemdeki zorlukları, ilişkideki sabrın derinliklerini gösteriyor.
Atalarımızın dediği gibi :
" Peh bizim zamanımızda böyle miydi? Teknoloji nerdeee o zamanlar..."
Keşke bizim zamanımızda da böyle olmasaydı diyorum bu eserleri okuyunca... Bizler de saf ve samimi aşkları, bu tür zorlu yollarla tecrübe etseydik.
Bir mektubun en erken 2 günde ulaştığı bir aşka tanık oldum. Bazen ulaşma süresi uzadı adresten, bazen de maddi problemler mani oldu mektubun gitmesine. İlk zamanlar Nahit hanımın bu ilişkiye pek yanaşmayarak iyice zorladığı bir dönemden görüşme döneminin özlemine ( hatta bir ara Orhan Veli artık at yarışlarından bahseder olmuştu :D) kadar yaşanılan bir duruma gelen aşk. Gündelik olaylardan bahsetmeleri, tanıdıklarını şunları şunları yaptı diye anlatmaları okur açısından bazen sıkıcı gelebilir. Fakat mektup sonuçta, o zamanlar sürekli aşktan konuşacak halleri yok ya :)
Nahit Hanım bazen Orhan Veli'yi çok yanlış anlayarak zor durumda bırakıyor mektuplarda. Fakat burada Orhan Veli'nin mükemmel sabrı ve sevgisi Nahit Hanımı kırmadan problemleri çözmesinde etkili oluyor. Meşakkatli bir aşk ama okundukça bizlere birçok şey katan bir aşktı onlarınki. Sabahattin Ali ve Aliye Hanım aşkı gibi çok samimi bir aşktı...
Çok beğendim. Okumak isteyenlere de tavsiye ederim :)
Leyla ile Mecnun... İlk olarak dizisini izlediğim bir hikaye. Yerli dizi izlemeyi sevmem ama izlediklerim içerisinde de en iyi Türk dizisi Leyla ile Mecnun'du benim için. Dizisini bu kadar sevdiğimden kitabı da okunacaklar listemdeydi. Bu aralar yüzümü güldürecek bir kitap okuyayım diyerek okumaya başladım.
Ertesi gün Ak Sakallı Dede
"Roman;yorum üreten bir makinedir" diyor kitabın sonunda Eco.Ben de üstadın bana verdiği yetkiye dayanarak yorumlayabildiğim kadar yorumlayacağım.Çünkü roman yorum üreten bir makine ise benim yorum ve incelemelirim de okur üreten bir makineye dönüşsün isterim.Çünkü ben obskürantist bir insan değilim,Eco’dan kimse mahrum kalmasın
Kitabı en sonunda bitirdim. İlk bölüm inceleme, ikinci bölüm ise bir öyküdür. Keyifli okumalar dilerim.
İlk Bölüm:
Maksim Gorki’nin bir eseri daha biter ve böylelikle onun gönlümde yükselişi tüm hızıyla devam eder. Bilemiyorum… Okuyacağım sürüyle kitap, tanışacağım onca yazar olacaktır lakin mümkün müdür? Gorki’nin samimiyetini, çocuksu ruhunu,
ETKİNLİK BAŞLANGIÇ TARİHİ:17.11.2023
ETKİNLİK BİTİŞ TARİHİ:17.12.2023 (#227403009)
"Halbuki ona benim vuslatım lâzımdır.” Şu halde Allah, kulunu vuslat ile müjdeledi. Ancak bu vuslata ermek için kula ölüm gerekir demesi tâ ki ölüm sözüyle kulunu kederlendirmesin.
Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm’ın “Sizden