Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Şiirin içine edeyim," demişti Rimbaud ömrünün sonunda. "Şiir önemli değil," der bir dizesi Eliot'ın. Ve Larkin: ''Neden yazamıyorsun? Sen de benim gibi edebiyatın ne kadar önemsiz olduğunu mu kavradın yoksa?" "Yazmadan yaşayamam," diyor karıştırdığım bir dergide gözlüklü, şişman bir budala: "Ya şiir ya ölüm." Marketten getirdiğim torbaları boşaltıyorum mutfakta. Dışarıda tanıdık boz sincap bahçeye gömüyor fındıklarını, daha kaç ay yaşayacağını merak etmeden hiç; çiçekler saksılarında duruyor, Kuzey Denizi'ne doğru kayıyor yavaşça bulutlar. Her şey tam, kararlı, dingin ve ötesinde sözcüklerimizin.
Sayfa 96 - YA ŞİİR YA HAYATKitabı okudu
Gözlüklü bir velet aklını çelmiş Şiir meraklısı biraz fakülteli Artık sabah akşam yolunu gözlemiş Mübarek kadın değil gözyaşı seli
Reklam
Ya aşkına şiir okuyan gözlüklü adam?
Aşkla şiir arasında gizli bir bağ vardır; çünkü her ikisi de, kiminle olursa olsun, konuşmak, anlaşmak, ona içini açmak isteğidir. Yerini başka bir şeyin alamayacağı dizginlenemez bir istektir bu. Şarap da buna benzeyen düzmece bir durum yaratır; gerçekten de, sarhoşların durmadan konuşmaları bunun bir kanıtı değil midir?
ayrılık masanın üstündeydi cıgara paketinde gözlüklü garson getirdi onu ama sen ısmarladın kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin cıgaranın ucunda senin ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Ben görmek istiyorum, dedi koyu renk gözlüklü genç kız, görmek istiyorsun diye görecek değilsin, olsa olsa körlerin en kötüsü olmaktan kurtulursun
Sayfa 300Kitabı okudu
Gözlüklü Şiir
İyi değiliz gözlük bak durmadan kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi değiliz iki gözüm, bende can, sende cam bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde, gözlüğü olmayanlar çok mu acımasız oluyor *Haydar Ergülen
Reklam
Korku insanın gözünü kör eder, dedi koyu renk gözlüklü genç kız, doğru söze ne denir, kör olduğumuz anda zaten kördük, korku bizi kör etmişti, korku yüzünden körlüğümüz sürecek,
Sayfa 136Kitabı okudu
'benim şiirim ne tüfektir... ne kelebek. ne de hâyal ülkesinin nârin bir kızıdır; o, gözlüklü ve siyah kolluklu bir tapu sicil muhafızıdır ki, eski günler ve anıların tapularını saklar' "benim şiirim tüfeğidir kavgamın" h. hatemi
Ateşe konan kuşlar / Madımak anısına
Kimi görsem gözlüklü, Behçet sanıyorum Bir deli sakal kalabalıkta nereye baksam Cebinde fırçası, ağzında mızıka Asaf çocuklara rüzgâr taşıyor. Elinde bir süpürge bedeninden ince Aklında dördüncü maymun Fikrini ölümüyle doğruluyor Metin. Uçamıyor bir daha ateşe konan kuşlar Uçanlarsa konacak yer bulamıyor…
Gözlüklü Şiir
İyi değiliz gözlük bak durmadan kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi değiliz iki gözüm, bende can, sende cam bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde, gözlüğü olmayanlar çok mu acımasız oluyor ne, çekip alıyorlar seni gözümden, öyle çok eziliyoruz ki gözlük, sen bensiz kırık, ben sensiz karanlık, nerde insanlık bizi bu kadar kırmasalar, di’ mi
Reklam
aklından geçenlerdeydi ayrılık cıgaranın ucunda
ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında onu oraya sen koydun bir taş kuyunun dibindeki suydu bakıyorum eğilip bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz sesleniyorum seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları ayrılık masanın üstündeydi cıgara paketinde gözlüklü garson getirdi onu ama sen ısmarladın kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin cıgaranın ucunda senin ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda ayrılık masanın üstünde dirseğini dayadığın yerdeydi aklından geçenlerdeydi ayrılık                  benden gizlediklerinde gizlemediklerinde ayrılık rahatlığındaydı senin                                          senin güvenindeydi bana büyük korkundaydı ayrılık birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin ayrılık bunu farketmeyişindeydi senin ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi diyemem           tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu ama kendisi vardı
Sayfa 1751Kitabı okudu
PAUL VALERY (1871-1945)
T.S. Eliot, Paul Valery'yi 'ilanlarda etkileyici bir isim verilmiş bir ilacı dener ya da ölçerken gösterilen beyaz önlüklü ciddi, gözlüklü adam'a benzetir.1 Valéry gerçekten de 1892 yılında fırtınalı bir gecede kendini edebiyatın ve duyguların sahteliğinden kurtarmaya karar vermiş, yirmi yıl boyunca şiiri bırakarak matematiğe ve felsefeye yönelmişti. Ancak 'bir şiir asla bitmez, yalnızca terk edilir,' diyen Verlaine'ı arkadaşı André Gide ve yayıncı Gallimard gençliğinde yazdığı şiirlerin üzerinden geçmeye ikna etmiş, kısa bir şiir için tekrar kalemi aldığında ortaya çıkan beş yüz dizelik La Jeune Pataque en büyük eserlerinden biri olmuştur.
- Kim bu Ali Kemal? - Gazete muharriri, İngiliz'den para alır. Adamıydı halifenin. Gözlüklü şişman. Kan damlardı kaleminden, fakat murdar fakat pis bir kan. Gün olur daha derin daha geniş yara açar kalemin düşmanlığı mavzerin düşmanlığından.
Sayfa 1044 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.