Çünki meselâ, gözü veren zât, hem gözü görür, hem ince bir mâna olan gözün gördüğünü görür, sonra verir.
Evet, senin gözüne bir gözlük yapan gözlükçü usta, göze gözlüğün yakıştığını görür, sonra yapar.
Hem kulağı veren zât, elbette o kulağın işittiklerini işitir, sonra yapar, verir.
Sair sıfatlar buna kıyas edilsin.