Güzel bir sabahtan herkese Merhabalar..
Kitaba başlamadan önce yakın zamanda okuduğum Sabahattin Ali'nin "Canım Aliye, Ruhum Filiz" kitabı aklıma geldi. O kitabı gerçekten çok beğenmiştim ve çok samimi bulmuştum, hangisi daha güzel bakalım, kesin Sabahattin Bey'in diye düşünürken başladığım kitapta aslında çok sevdiğim Sabahattin Beyciğimin, Nihat hanıma karşı olan aşkını ve mektuplar yazmış olduğunu ama Nihat hanımdan hiçbir şekilde karşılık alamadığını öğrenmiş bulunmaktayım. Bunu öğrenmekle birlikte gerçekten biraz hayal kırıklığına uğramış ve incinmiş bir vaziyetteyim. Okuduğumda aslında bizim Sabahattin Ali'nin olmadığını düşündüm çünkü Aliyeye olan sevgisi, aşkı, samimiyeti çok içten gelmişti. O güzel duygular Aliye hanıma özel olsun dilemiştim sanırım.. Hayatta elbette tek bir sevdiğimiz olacak diye bir kaide yok ama ilk ve masumane aşk derler yaa, Sabahattin Ali ile Aliyenin aşkları da benim gözümde öyle idi.. Neyse sadede gelecek olursak kendimi aldatılmış gibi hissediyorum biraz. Kalbim çıt, gözyaşım pıt..
Asıl kitabımız olan "Yalnız Seni Arıyorum" a gelecek olursak, "Canım Aliye, Ruhum Filiz" gibi samimi, sevgi pıtırcıklarıyla dolu değildi. Onun için onun kadar güzel duygular hissettirdi diyemem ama mektup okumayı sevenler için okunabilir. Keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın..
Cumhuriyet Bayramı gecesi, Boğaziçi vapurlarından birini tutan gençler, Dolmabahçe Sarayı'nın rıhtımına yaklaşmışlar, haykırışıyorlardı. Atatürk kesik kesik konuşarak pencereye gitmek istediğini anlattı. Kollarına girdiler. Pencere kenarındaki koltuğa oturdu. Vapurda bir kıyamettir koptu. Gençler hep bir ağızdan "Dağ başını duman almış, Gümüş dere durmaz akar" türküsünü söylüyorlardı. Atatürk mırıldandı: "Bu bayramlar ve yarınlar sizindir, güle güle..." dedi ve gözyaşları ile ölüm yatağına döndü.
Dikkat Spoiler İçerir!!!-
Küçük Kadınlar, 4 kız kardeşin (Meg, Jo, Beth ve Amy) hayatlarını okuyabileceğiniz, sıcacık bir aile kitabı. (Küçük Kadınlar kitabı, yazar Louisa May Alcott'un 3 kız kardeşiyle birlikte geçirdiği çocukluğuna dayanmaktadır.)
Kitabı ilk okuduğumda ilkokula gidiyordum kitap o zamanda çok hoşuma gitmişti.
Kitabın, filminin çekildiğini duydum ve filmi izlemeden önce de kitabı tekrardan okumak istedim...
İlk başta, İş Bankasının basmış olduğu kitabı okuyacaktım ama o kitabın seri şeklinde olduğunu ve devamının sonradan çıkacağını öğrenince o kitabı okumaktan vazgeçtim ve o kitap yerine 2019 yılında Bursa Tüyap Kitap Fuarında ki sahaflardan aldığım 1977 basımlı Küçük Kadınlar kitabını okudum iyi ki de okumuşum, harika ötesi bir kitap. Kitabın dili o kadar akıcı ki okurken kendinizi kitabın içinde buluyorsunuz, kendinizi karakterden biriymiş gibi hissediyorsunuz... Kitapta ki kardeş dayanışması çok etkiledi beni...
Kitapta en çok Beth'in ölmesine üzüldüm ve Amy'in, çocuğuna ablasının (Beth'in) ismini verdiğini okuyunca gözyaşım pıt...
Kitabı bitirince, önce 1994 yılında çekilmiş olan filmi sonra da 2019 yılında çekilmiş olan filmi izledim ve iki film de çok hoşuma gitti.
(Yine de filmler de az da olsa eksiklikler vardı.)
Kitabı okumayı düşünen herkese şiddetle tavsiye ederim.
Filmleri izlemek isteyenlere, kitabı okuduktan sonra filmleri izlemelerini tavsiye ederim çünkü kitapta beni etkileyen bazı güzel bölümlere 2 filmde de denk gelemedim o yüzden de birazcık üzüldüm....
Keyifli Okumalar
Keyifli Seyirler
Küçük KadınlarLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,4bin okunma
Banyodan çıkıp oturma odasındaki sobanın yanına oturuyorum, saçlarımı kurutuyorum. Yukarda da yıkanan okul kıyafetlerim asılı. Yüzüm kalan sabundan gergin, yanaklarım annemin attığı keseden pembe. Babam soyduğu mandalinalardan uzatıyor, günlerden de pazar. Yıl bilmem kaç...
Kalbim çıt gözyaşım pıt
Yine hassas kalbimi çok etkileyen bir eser olduğu için söze tam neresinden başlasam bilemiyorum. Kitaba geçmeden Cengiz Aytmatov'un benim ruhuma hitap eden bir yazar olduğunu ve her eserinde beni derinden etkilediğini söylemeliyim.
Bu romanda yazar kötülük karşısındaki bir çocuk masumiyetini bizlere sunmuş. İnsanı en çok