Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Amentü
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
Siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. Çünkü her bomba ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. Mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa ondan korkun işte. Çünkü ezilip bastırılan her grev bir adım atıldığının işaretidir. Şundan emin olabilirsiniz korkulacak zaman insanın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır
Sayfa 185 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
461 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
59 günde okudu
Yüreğini kolla, ölmeden çürüyorsun.
Daha önce yarım bıraktığım bu kitabın ikinci defa elime alıp son sayfasını kapattığımda anladım neden Nobel Edebiyat Ödülü aldığını. Yüzyıllık Yalnızlık, ödül aldığı için değil toplumsal gerçekliğin büyülü bir kalemle yazılarak yarattığı çok katmanlı evreni edebi bir hazla buluşturduğu için okunmalı bence. Gabriel Garcia Marquez’in ‘Kırmızı
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
638 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sıcacık, etkileyici, insanı sarıveren, etkisinden kolay kurtulamayacağınız bir aile hikayesi bu. Galler’de, yemyeşil bir vadinin ortasında, kömür madenleri ile doğanın iç içe geçtiği küçük bir köyde; kalabalık ailelerin, arkadaşların, komşuların, acıların ve mutlulukların ortasındaki yaşamı bir tablo titizliğinde, şiirsel diliyle bizlere sunuyor
Vadim O Kadar Yeşildi ki
Vadim O Kadar Yeşildi kiRichard Llewellyn · Engin Yayıncılık · 1998437 okunma
294 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Şimdi ben nasıl anlatsam bu kitabı gerçekten bilmiyorum. İçimde bir hüzün... Kitabın son cümlesini okudum. Kitabı kapattım ve yazıyorum. Özellikle son 2 sayfa beni mahvetti... Cem Karaca'nın "İşçisin sen! İşçi kal..."ı yankılanıyor kulaklarımda... Kitaba başlamadan önce fikir edinmek amacıyla birkaç inceleme okumuştum. Kitabı sıkıcı bulanlar, beğenmeyenler de vardı. Sıkıcı bulanların nasıl sıkıcı bulduğuna dair hiçbir fikrim yok. Tabi herkesin görüşüne saygım sonsuz. Bir "grev", "başkaldırı" ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi bana göre. John Steinbeck'in dilini, anlatışını zaten çok seviyorum. Bu kitapta da düşüncem değişmedi. Bundan önce de böyleydi. Günümüzde de böyle. Bundan sonra da böyle devam edecek... Sistem hep aynı... Emeğinin hakkı verilmeyen emekçiler! Emekçiyi sömüren, kendisi hep daha çok kazanan, bencil işverenler! İnsanlar sadece karın tokluğuna susmaya alışmış, başına gelebileceklere korkuyor ve hakkını arayamıyor. Bu düzen böyle gelmiş böyle gidiyor.. Ne kadar grevler olsa da başkaldırılar olsa da değişmiyor, değişemiyor. Güçlü hep daha güçlü. Zengin hep daha zengin! Emek verenler ise kabullenmiş, yaşayabildiklerine şükrediyolar sadece. Keşke herkesin hakkını aldığı, emeğinin karşılığını aldığı bir dünya olabilseydi. Ama gerçekten hiç umudum yok. Teşekkürler Steinbeck bu konulara değindiğin ve çarpıcı bir şekilde dile getirdiğin için. Okunmalı... Kitapla kalın hoşçakalın... :)
Bitmeyen Kavga
Bitmeyen KavgaJohn Steinbeck · Remzi Kitabevi · 20115,9bin okunma
Siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. Çünkü her bomba, ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. Mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa… ondan korkun işte. Çünkü ezilip bastırılan her grev, bir adım atıldığının işaretidir. Şundan emin olabilirsiniz… korkulacak zaman, insanın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır.
Sayfa 185
Reklam
680 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Fransa tarihinin, 1930'lu yılların ortasından başlayıp, 1940 yılında ülkenin Almanlar tarafından işgal edilmesine kadar olan beş yıllık bir döneminin anlatıldığı muhteşem denecek nitelikte bir kurgusal roman. Kitapta, bu beş yıllık dönemde gelişen siyasal, sosyal ve toplumsal olaylar çok ayrıntılı ve derinlemesine olarak anlatılırken Alman
Paris Düşerken
Paris Düşerkenİlya Ehrenburg · Kor Kitap Yayınları · 2019541 okunma
şahlanan grevler içinde kahkalarım küstah bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
Sayfa 180Kitabı okudu
Kitabın en güzel alıntısı kanımca.
İnanın bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi. Bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık. Bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba... yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık. En büyük hazine kalbimizdeydi. Nasıl utangaçtık; gönül verdiğimiz kişiyi incitmekten de, onun karşısında küçük düşmekten de ödümüz kopardı. Karşılıksız aşklar,
ben yatıyorum içerde ağaçlar büyüyor dışarda çocuklar büyüyor dışarda ben yatıyorum içerde mitingler büyüyor dışarda grevler büyüyor dışarda ben yatıyorum içerde özlem büyüyor dışarda öfke büyüyor dışarda içler dışlar çarpımı korku büyüyor dışarda umut büyüyor dışarda ben yatıyorum içerde
Sayfa 189 - İçerde DışardaKitabı okudu
Reklam
556 syf.
·
Puan vermedi
Germinal... Sayfalar, kelimeler, düşünceler... ve bitti. Çok ağır bir romandı bu. Kalınlığından ya da dilinden söz etmiyorum; bana hissettirdiği duygular ağırdı. Emile Zola 19. yy'ın başlarında bir işçi mahallesinde geçen olayları anlatıyor. İşçiler yıllardır madende çalışıyorlar, karanlığa toza toprağa alışmışlar. Ve yoksulluğa, bir lokma ekmeğe,
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#Germinal'in konusu tamamen "gerçek" hayattan alınmış. 1870'li yıllarda Fransada Kömür Ocaklarında çalışan işçilerin, çalışma şartları, aileleri,yaşam şekilleri,değer yargıları, toplumun ahlaki yapısı tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor. İşçilerin haklarını alamadıkları, açlık ve sefaleti en derinden yaşadıkları, dayanma güçlerini tükettikleri noktada, grev ve işçi direnişleri ortaya çıkıyor . #Bu roman Fransa'nın "endüstri ilişkileri" hakkında güvenilir bilgiler verebilecek bir "belge roman" mış. #Zola, Germinal'de tek bir arzum var: Zavallı insanların acınacak durumunu gözler önüne sermek " diyerek Germinal'in kaleme alma nedenini açıkça ifade etmiş. #Zola, "Germinal"i yazmadan önce konu ile doğrudan ilgili 2. ve 3. İmparatorluk döneminde yapılan "grevler" hakkında, bugün hala Paris'te Milli Kütüphane'de saklı bulunan çok sayıda belge toplamış. #Maden ocaklarına inerek işçilerle ve işverenlerle günlerce yüz yüze görüşmeler yapmış. Bu çalışma sonunda ortaya oldukça etkileyici ,hiç bir ayrıntının atlanmadığı, insani duyguları açıkça ortaya koyan çok başarılı bir roman çıkmış.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
Vazelin; Bu hikayeyi kime anlatsam çok beğenildiğini en baştan söyleyerek başlayayım. Ne de olsa hepimiz Vazelin'in, eee, iyi bir şey olduğunu biliriz. Öncelikle bu çok amaçlı nanenin bulunuşuna dair biraz bilgi vereyim: Her şey 1859 yılında Brooklyn, New York'ta başladı. Robert Chesebrough (Chesebrough-Ponds bakım malzemeleri ile ünlüdür) adlı genç bir kimyagerin ofisinde çalıştığını gözünüzün önüne getirin. Genç Robby, döneminin çok yaygın bir sorunuyla boğuşmaktaydı: Yakıt olarak gazyağı satıyordu ama Pennsylvania'daki petrol kuyularındaki büyük grevler geçimini zorlaştırıyordu. Petrolün gelecekte en temel enerji kaynağı olacağını öngörmekteydi. Ne yapmalı? Ne yapmalı? İlk akla gelecek şeyi yaptı. At arabasına atlayıp, petrol kuyularının anavatanı olan Pennsylvania'daki Titusville'e doğru yola çıktı. Amacı petrol sektöründe voleyi vurmaktı. Ancak, sondaj aletlerinde kullanılan parafin benzeri bir yapışkan madde ilgisini çekti. Kuyularda çalışanlar bu maddeden nefret ediyordu, çünkü sondaj aletlerinde tutukluğa sebep oluyordu. Fakat sebep olduğu bütün sorunlara rağmen, işe yaradığı bir nokta da bulmuşlardı. Bir yaraya veya çürüğe sürdüklerinde, iyileştiriyordu. Robby bu maddeden bir miktar alıp Brooklyn'deki laboratuvarına götürdü. İçindeki temel madde olan ve bugün petrol jölesi olarak bilinen saydam maddeyi keşfetmesi uzun sürmedi. Harikalar yaratan bu jölenin patentini 1870 yılında aldı.
809 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.