Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yine de gülmek belki de tam bu neden­le bir ilaçtır. İnsanın benliğiyle ilişkisinde bir kriz söz konu­suysa, şifa olur. Özgürleştirici bir etkisi vardır. Yaralı ruhu onarır. Kalbi açar ve ötekiyle kolayca köprü kurmayı sağlar. Gülen kişi olmuş olan her şeyi silkeler üzerinden, yeniden kuvvet kazanır. Durumun ciddiyetine bir an ara verilir; ne­fes alıp gayrıciddilik sayesinde yeniden biraz alan kazanma­yı mümkün kılan bir andır o. Durum o kadar mı ümitsizdir? Güleyim bari!
“Gülmek, ciddi bir sanattır“, Nietzsche emindi bundan ( terekesinden fragmanı, ilkbahar 1882).
Reklam
Yine de gülmek belki de tam bu nedenle bir ilaçtır. İnsanın benliğiyle ilişkisinde bir kriz söz konusuysa, şifa olur. Özgürleştirici bir etkisi vardır. Yaralı ruhu onarır. Kalbi açar ve ötekiyle kolayca köprü kurmayı sağlar.
Ebû Hûreyre (r.a.)’den; Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: – Şu kelimeleri, onlar ile amel etmek veya onlar ile amel edecek olana öğretmek için benden kim almak (öğrenmek) ister? Bunun üzerine; – Ben, Yâ Resûlullah, dedim. Resûlullah elimden tutarak beş şeyi saydı ve buyurdu ki: -Haramdan sakın! insanların en çok ibâdet edeni olursun. -Allâhu Teâlâ’nın sana ayırdığına râzı ol! İnsanların en zengini olursun. -Komşuna iyilik et! (Gerçek) Mü’min olursun. -Kendin için sevdiğini, insanlar için de sev! (Hakiki) Müslüman olursun. -Çok gülme! Çünkü fazla gülmek, kalbi öldürür. (Tirmizî, Zühd, 2, IV, 551)
Türkiye'de Çocuk Olmak
Öncelikle altta yer alan fotoğrafa bir göz atmanızı rica ediyorum. Ne görüyorsunuz? Ben çok şey görüyorum. Zorundalık, ümitsizlik, çaresizlik, boşvermişlik, kaygı, endişe, hüzün, mutsuzluk, acı, yokluk, boşvermişlik ve belki de en dikkat çekeni çocuk olamamak - çocukluğunu yaşayamamayı görüyorum. Bence bu çocuğun gözleri Mona Lisa'dan
SEN HEP DURUP DURURKEN NEDEN HEP BÖYLE
Sen bir görüşte baharları eden, Beni şükretmekten eden, Ay aşık olunası kadın. Birden yine çık gel karşıma, Birden yine yeniden beni et kendimden. Sen Allah'ın hiç haber vermediği, En güzel mucizelerin içinden,
Reklam
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Nasıl anlatsam, nerden başlasam…… Kitabın adı bile gizli mesajlar içeriyor desem?... Kahramanlarımız Jack ve Jill iki kişi gibi görünseler de, bünyelerinde dört kişi barındırıyorlar. Jude ve Jessica Day olarak gözlerini açtıkları hayata, başlarına gelen trajediden sonra Jackson ve Jillian Knight olarak devam etmek zorunda kalıyorlar. Neden mi?
Günün Sonu
Günün SonuJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 2022120 okunma
Gülmek
Yine de gülmek belkide tam bu nedenle bir ilaçtır. İnsanın benliğiyle ilişkisinde bir kriz söz konusuysa, şifa olur. Özgürleştirici bir etkisi vardır. Yaralı ruhu onarır. Kalbi açar ve ötekiyle kolayca köprü kurmayı sağlar.
Sayfa 48
Demek ki gülmek insanın gördüğüne veya duyduğuna bağlı değilmiş. İnsanın kendisini dünyadan ve kendisinden koruma yeteneğiymiş. Bu yetenek insanın elinden alınırsa insan savunmasız kalıyor. İşte ben de öyleydim. Kısacası gülemiyordum.
Sayfa 92
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
İnsanın en doğal hali gülerken diye düşünüyordum ki sahte kahkahalar atan ve gülümseyen insanlar aklıma geldi. Oysa o kadar güzel bir şey ki gülmek. "En iyi ilaçtır gülmek" diye bir söz bile var. Yapılan araştırmalarda gösteriyor ki hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımız üzerinde faydalı birçok etkisi var. #henribergson dan önce
Gülme
GülmeHenri Bergson · İnkılap Kitabevi · 2024781 okunma
Reklam
Bir başkasının gülmesi, dokunur bize. Ben de onunla gülebiliyorsam, hoş bir şekilde dokunur, lakin hiç gülecek halim yoksa, nahoş bir şekilde. Gülecek ne vardır ki ortada? Bir başka seferinde de gülen ben olurum, ötekilerin bununla ilgili bir tavır alması gerekir. Peki o zaman ben düşünür müyüm, gülmem onlara nasıl geliyor diye? O sırada gülmek sadece dokunmakla kalmıyor, tamamen alt üst ediyordur beni; karın bölgesinin derinlerinden kopup gelen ve titreşimleriyle her zaman gergin olan diyaframı sarsalayan gülüş, en nihayet gevşeyene kadar basbayağı acı veriyordur.
Kadın, adamm canım yakmaya yetecek şekilde ısırdı. “Fazla rahat görünüyordun,” dedi. “İnan ki rahat olmak şu anda hissettiğim şey değil. Bu pantolonu bir an önce çıkarmazsan muhtemelen dikişlerini yırtacağım.” “Gerçekten mi?” Sesi, bu fikirden hoşlanmış gibiydi. Arkasına yaslanıp tüm dikkatini pantolonun fermuarına verdi. Elini adamm
Sayfa 239
272 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okuyacak arkadaşlar, hiç kuşkum yok, epey şey öğrenecekler, yararlanacaklar. Benim şahsen yararım ise şu oldu. Çocukken kırk yılda bir eve uğradığında, öğleden sonraları dinlenmeye, yatağına uzanır; beni de yanına çağırır, yanına, koluna yatırırdı. Bu yazıları okurken o demlerde kokladığım o güzel insan kokusu yeniden burnumu
Geçtiğim Günlerden
Geçtiğim GünlerdenHasan Ali Yücel · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019145 okunma
Başlıkların deliciliği matkapta yok..
Markopaşa: İlk sayısı 25 Kasım 1946'da çıkan "Haftalık siyasi mizah gazetesi"dir. Sahibi ve yazıişleri müdürlüğünde sırasıyla şu imzalar yer alır: Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Mücap Nedim Ofluoğlu, Mustafa Uykusuz. Markopaşa'nın ilk sayısında amacı şöyle açıklanır: "Maksadımız, sadece gülmek için gülmek değildir. Gülmek, düşünmek ve faydalı olmaktır." 2. sayısında "Sabotaja Uğradık" manşetiyle Markopaşa'nın gazete bayilerince dağıtılmadığı, bununsa bayilerin "kulakları bükülerek" yapıldığı belirtilir. İş, yazarlarına kalır. Bir günde 4 bin sayı dağıtılır ve bir teki kalmaz, satılır. 16. ve 17. sayılarında adının hemen altında şu alt başlık yer alır: "Muharrirleri polis nezaretine alınmadığı ve hapse girmediği zamanlarda çıkar." 16. sayı (7 Nisan 1947) şapiroğrafla 2 yaprak olarak çıkarılabilmiştir. 20 ve 21. sayıların Ankara ve Samsun'da satışının engellenmesi üzerine şu alt başlıkla çıkar: "Ankara ve Samsun'dan başka dünyanın her yerinde satılır."
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
779 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.