Dostoyevski ile 10. buluşmamız, yazarın Sibirya’da geçirdiği sürgün yıllarını Aleksandr Petroviç Goryançikov adlı bir karakter üzerinden anlattığı Ölüler Evinden Anılar kitabı ile gerçekleşti...
Ölüler Evi’ndeki misafirliğim genel itibariyle keyifli geçmekle beraber zaman zaman oldukça sıkıldığım bölümlerin de yaşandığını itiraf etmem gerek.
Bilgi, gerçeğe açılan güvenilir bir pencere midir yoksa sadece gerçeğin yanıltıcı imgelerini
ve değişken gölgelerini geçiren buğulu ve boyalı bir camlar dizgesi midir?
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
Kendisini ''Ben nesli tükenmiş bir insanım'' diye niteleyen İsmet Özel'in, yalnızca ismi için dahi okunması gereken enfes kitabı...
"Bu kitabı, intihar eden birkaç arkadaşıma ve paranoyadan, şizofreniden mustarip birçok arkadaşıma ithaf ediyorum...''
sözleri ile başlıyor
İsmet Özel ! Ve şöyle devam ediyor;
''Dünyaya gelmek, bir
Şimdi size birşey söyleyeceğim, kızım okuldan gelirken çantasına kedi koymuş gelmiş. Odasına sokmuş. Bir çığlık sesi geldi. Kedi Limon'a(kuşumuz) saldırmış, limon kıza saldırmış, girdim hepsi bana bakıyor. Evden kimi atmalıyım?🤦🏻♀️
"Bir zamanlar düşünürdü göğsümde yüreğim..."
(Homeros- İlyada, XIX -330)
Düşünmenin göğüsten bilindiği bir zamandan...
Homeros'un İlyada'sı Akhilleus'un öfkesi "Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle" ile başlayan ve Hector'un ölüm töreni ile son bulan epik geleneğin kuşkusuz en ünlü eseridir. Troya