Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu gece kendime soracağım soruyu buldum. Ayrıca düşünmelik güzel bir konu arayan varsa Yunan mitolojisinden Narsis'in hayatını okuyup üstüne kafa patlatabilir. Bugün hep beraber Ekho'ya üzülürüz
ş

ş

@gidiciyim
·
25 Nisan 21:16
siz kimsiniz ve neden söylediklerinizi umursamalıyız arkadaşlar
"Dünya, kafa bulanıklığımın örtüsü altından bile çok güzel görünüyordu."
Sayfa 22
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
Sarah Jio ile tanışmama sebep olan kitabın yorumuyla geldim. Hem yazarın dili hem kitabın gidişatı adeta sizi içine çekiyor. Tek oturuşta okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Kitabımız iki farklı zamanda geçiyor. 1933 yılı Vera'nın ve 2013 yılında Claire'in benzer hayat hikayelerini ve yollarının kesişmelerini okuyoruz. Kocası Ethan'la mutlu bir evliliğe sahip olan Claire, bebeğini kaybetmesi üzerine hayat enerjisini yitiriyor. Bu süreçte çiftin evlilikleri de çalkantılı bir hale bürünüyor. Claire bu sıkıntılı dönemden kendini işine vererek çıkmaya çalışıyor. Patronu ona bir araştırma fırsatı sunuyor. En son 80 yıl önce görülen yazın ortasında bir kar yağışı günümüzde de gerçekleşiyor. "Böğürtlen Kışı" olarak adlandırılan bu durumu Claire araştırmaya karar veriyor. Araştırmaya devam ederken 80 yıl önce bu zamanlarda bir kadının bebeğini garip bir şekilde kaybettiğini öğreniyor. Bu durum Claire'in dikkatini cezbediyor ve araştırmasını derinleştiriyor. Sonu beni tatmin eden bir kitaptı. Sarah Jio, genel olarak sonları güzel yazıyor ve bu kitapta da bunu belli etmiş. Onun dışında kafa dağıtmak için okunabilecek yumuş yumuş bir kitap diyebilirim ;)
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201138,7bin okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarların en kalın kitabı kim yazacak diye yarışa girdiği bu dönemlerde sonunda kısa seriler de görebilmemiz güzel bi değişiklik olmuş. Fantastik kısmı yüzeysel kalsa da bazı saçma çelişkili durumları olsa da kafa yormadan hızlıca okunabilecek bir kitaptı. Konusu ve 7 hanedan mövzularıyla bana biraz da
Kötülerin Krallığı
Kötülerin Krallığı
'nı anımsattı. Kaos Lordu'nu her ne kadar sevsem de anlattıkları korkutucu iblis özelliğini görmek isterdim. Kısa bölümleriyle akıcılığıyla sıkmadan okunacak seri arıyorsanız şans vermeye değer. · ⋆
Dikenler Şehri
Dikenler ŞehriC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 2024440 okunma
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
Canından öte neyini verebilir insan? Onu da vermiş… Yarınlar güzel olsun, sonraki nesiller rahat etsin diye… Etmiş mi?
Reklam
Basit kadın güzel olmayı zeki olmaya tercih eder çünkü basit erkekte zekayı anlayacak kafa değil güzelliği görecek göz vardır...
Şimdi hâlâ onun yanında çalışıyorum. Akşamları da Haliç kıyısına inip bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Zihnimi hafifletebilmek için yalnızca. Etrafımdaki insanlar mutsuz olduğumu düşünüyor. Mutsuz değilim aslında. Kendimi iyi hissediyorum. İnsanın gözle görülür bir şeyler imâl etmesi çok güzel. Heyecan verici. Bir şirket odasında soyut değerler üreterek kafa patlatmaktansa, elinde bir şeylerle uğraşmak çok daha keyifli. Başka bir iş aramıyorum. Kovulana kadar burada çalışmaya da niyetliyim.
Sayfa 122Kitabı okudu
192 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
sahibine asla ulaşmayacak mektuplar…
Yazar Camilo Jose Cela bu kitapta yer alan mektuplar ona ulaşmadan kısa bir süre önce, bir yolculuk esnasında tanışıyor, kitaba adını veren Bayan Caldwell ile. Bayan Caldwell, Ege Denizi’ndeki bir fırtınada kaybettiği genç yaştaki oğlu Elia Arrow Coldwell için not şeklinde minik mektuplar yazıyor. “Sevgili Oğlum Elia’yla Konuşuyorum” başlığı
Bayan Caldwell Oğluyla Konuşuyor
Bayan Caldwell Oğluyla KonuşuyorCamilo Jose Cela · Olvido Kitap · 202271 okunma
"Fakat böyle olmayacağını da gayet iyi biliyordum. Hayatımızın, birtakım ehemmiyetsiz teferruatın oyuncağı olduğunu, çünkü asıl hayatın teferruattan ibaret bulunduğunu görüyordum. Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyordu. Bir kadın, trenin penceresinden dışarı bakabilir, bu sırada gözüne bir kömür parçası kaçar, o ehemmiyet vermeden bunu ovuşturur ve bu minimini hadise dünyanın en güzel gözlerinden birini kör edebilirdi. Yahut bir kiremit, hafif bir rüzgârla yerinden oynayarak, devrin gıpta ettiği bir kafayı parçalayabilirdi. Göz mü mühim kömür parçası mı, kiremit mi mühim kafa mı, diye düşünmek nasıl aklımıza gelmiyorsa ve bütün bunları nasıl hiç mütalaa yürütmeden kabule mecbursak, hayatın daha başka türlü birçok cilvelerine de aynı tevekkülle katlanmaya mecburduk."
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Harare'deki güneşten solmuş o kütüpha­neye duyduğum sevginin kafa karıştıran bir tarafı vardı: Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu.
Sayfa 49 - Domingo
Harare'deki güneşten solmuş o kütüpha­neye duyduğum sevginin kafa karıştıran bir tarafı vardı: Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu. İnsanlar niye kitap çalmıyor­du? (Tabii ki çalarlar ama yüzde beş gibi nis­peten düşük bir oranda. En fazla çalınanlarsa cinsel içerikli ve büyücülükle ilgili olanlardır. Amerika'da yapılan bir kamuoyu yoklamasın­da ülkede en sık çalınan iki kitaptan birinin Nostradamus'un Kehanetleri, diğerininse The Joy ofSex [Seksin Keyfi] olduğu anlaşıldı.) O dönemdeki kısa hayat tecrübeme dayanarak her şeyin bir bedeli olduğunu anladığım bu dünyada, kütüphaneler olabilecek en güzel şeylerden birini bedava veriyordu.
Sayfa 49 - Domingo
Kitap Önerisi
Tüm dikkatimi sadece kitaba vereceğim akıcı güzel,kafa dağıtan bir roman önerisi istiyorum 🌸 Yılışık aşk olmazsa sevinirim :)
Derdim Dünyadan Büyük “Zorlukları bir macera, kolaylıkları bir hediye olarak gör, ne var? Ve unutma, hayatın en güzel melodisi hem ağlayan hem Gülen notaların birleşiminden oluşur. Bu melodinin her notasını, her tınısını hissederek yaşa. Çünkü hayat, bu derin ve zengin müziğin ta kendisi. Ha, bazen oyun havası çalar bazen cenaze marşı. Sonuçta her ikisinde de notalar yedi tane, başında bir de sol anahtarı…” Can Yılmaz
Birazcık kafa dinlemek için hapishaneye düşmek,hastaneye yatmak veya ölmekten başka çaremiz kalmadı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.