Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özet
Seni büyük buldum, anladım, Seni güzel buldum, korudum, Seni küçük buldum, uyardım, Seni yakın buldum, uyudum, Biri yanlış idi, unuttum.
Her Şeye Rağmen Sevgi
Özet: Birbirini çok seven baba ve kızının arasındaki güçlü sevgiyi anlatıyor. Kızın bir zaman tanıdığı ve aslında evli olan genç bir adamla olan ilişkisinin yanlış olaylar doğurması ve kızın genç adam tarafından kandırılması üzerine babasının kızı adına düştüğü hayal kırıklığını ve onu evlatlıktan reddettiğini ele alıyor. Fakat zaman sonra aldığı tavsiyelerle evlatlıktan reddettiği kızını görmeye gidip aslında aralarındaki bağın hiç bozulmadığını ve kızına olan sevgisinin çok güçlü olduğunu anlıyor. Hikayeden alıntı: ○Aleksandra Dimitriyevna onu salona kadar çıkardı. "Şehir bahçesine gidin, orada dolaşmak çok güzeldir, oradan her yer yalandır. " ○Ya o! diyerek kızını hatırladı. Bunun bana ne büyük bir ıstırap verdiğini biliyor! Hayatımın sonuna doğru bu ne büyük, ne feci bir darbe! Bütün bunlar da bir serserinin güzel gözleri için. Birden bire "Oradan her yer yalandır" sözünü hatırladı, düşündü, defterini çıkararak kızının adresini okudu.
Reklam
Sanatçının yolu üzerine bir öğüt
Platon'un bize özet olarak çarpıcı bir Öğüdü var: Bu yolu hakkınca yürümek isteyen biri gençliğinde güzel biçimleri ziyaret ederek başlamalı; eğer ilk başta eğitmeni tarafından yolu ona bu güzel biçimlerden sadece birini sevecek şekilde doğru olarak gösterilirse, bu tek sevilenden doğru ve güzel düşünceler yaratacaktır. Ve sonra, o tek olanın biçiminin güzelliğinin bir diğerinin güzelliğine benzer olduğu ve her biçimdeki güzelliğin tek ve aynı olduğunu kendi kendine algılayacaktır.
Metis yay.
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
Sahip olduklarının farkında olmak ve onlarla yetinmek. Ve küçük şeylerden mutlu olmasını bilmek. En güzel özet bu.
Felsefi olarak "kim" ya da "ne" olduğumuz sorusunu cevaplamaktan oldukça uzak olsak da biyolojik olarak belki basit bir cevap verilebilirdi yakın zamana kadar. Derdik ki "öyle ya da böyle, insan; içinde kendisine ait 30 trilyon canlı hücrenin bir arada yaşadığı dev bir organizmadır" Ama son dönem bulgular bu kaçamak cevabı vermemizi de engellemektedir. Zira sinirbilim camiası ve biz sinirbilimciler yakın bir zamanda çok ilginç bir konuyla tanıştık: Mikrobiyota. Bu konuda yapılan çalışmalar, kim olduğumuz ve vücudumuzun kime ait olduğu sorularının çok daha farklı bir boyuta taşımaktadır. Tüm kitap boyunca ele almaya çalışacağımız asıl meselenin en özet halini sizinle paylaşalım o zaman. Nedir bu sinirbilim camiasını şaşkınlıkta bırakan ve beynin, insanlığın var olduğu günden beri süren saltanatına son verecek olan mikrobiyota? Baştan söyle- yelim, mesele biraz uzun. O nedenle isterseniz kendinize güzel bir çay ya da kahve koyun. Zira hikâyemize başlamak için hayatınızın en başına gitmemiz gerekiyor. Hayır, doğduğunuz günü kastetmiyorum. Daha da öncesine gideceğiz. Babanızdan gelen sperm hücresinin, annenizde yer alan yumurta ile birleştiği o garip başlangıca.
Reklam
"Güzel bir kitabın her türlü özeti, saçma bir özet olur."
Bahsettiğim "şükür" bu kardeşim. Tam isyanlık bir hayati var, öte yandan büyükler derler ya "Buna da şükür" ya da Anadolu'da çocuk bir şeyi beğenmeyince "Bunu bulamayan da var yavrum" diye. Sahip olduklarının farkında olmak ve onlarla yetinmek. Ve küçük şeylerden mutlu olmasını bilmek. En güzel özet bu. Hayatla ilgili farkında olmamız gereken en önemli ger- çek ne derseniz; asla canlı çıkan olmadı kardeşim bura- dan, hani onu bilin diyorum. Şimdi aranızda LGS stresi yaşayan var, boyu kısa olan var, burnu eğri olup yaptıramayan var, babası sinirli olan, erkek arkadaşı, kız arkadaşı ondan ayrıldı diye üzü- len var, bir dertliyiz bir dertli. En dertli olanlar da arabası olmayan ya da eski olan; bir de en acısı iPhone'nun son modeline sahip olmayanlar. Bak o iPhone'lan yapan firma Apple. Başarılı adam deyince aklımıza kimi getiriyor hep sistem: Apple'in kurucusu Steve Jobs. Tüm seminerlerde onu anlatıyorlar, büyük başarı öyküsü. Benim bu satırlanı yazdığım sırada Apple dünyanın en değerli ikinci markası, 154 milyar dolar değeri var. Steve, 2011'de pankreas kanserinden öldü. Şu anda, dertli birimizin yerinde oturabilmek için 154 mil- yar dolanı nakit çat verirdi. Budur. Sahip olduklarınızın değerini bilin, o güzel göbeğinizi, değiştiremediğiniz eski çekyatınızı, kısa boyunuzu sevin, hatta kurban olun siz ona.
Şafii, "Dinde olmayan şeylerin sonradan ortaya atılması iki türlü olur: Bir kısım bidatler vardır ki, kitap, sünnet, eser ve icmaya muhalefet eder ki, bu sapık bidattir. Ikincisi ise bunların hiçbirine muhalefet etmeyen bidattir ki, bu da kötülenmeyen bidattır (bidatı hase ne)." der. Izz bin Abdüsselam, bu tarife dayanarak bidati kı
“Neden bu kitap, neden bu karakter, neden bu bölüm?” Kitabı bitirdiğimde aklımda kalan en can alıcı cümle. Roman aşkı ve Psikodrama birleşince ortaya Romandrama çıkıyor. Kitap özet olarak bu konuyu anlatıyor ancak satır aralarına güzel bilgiler yerleştirilsede sık tekrarlardan dolayı biraz sıktı. Bir edebiyat kulübü ile okuduk, odtü ed. kulubü ile de yorumlanacak. Bu yüzden heyecanlıyım. Okumaya aşık olan edebiyat severler mutlaka okumalı. Kahve yanında 2 saatte tamamdır. İyi okumalar
294 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.