Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yatacak yeriniz yok!
Kadınları siz dövdürtüp öldürtüyorsunuz. Boktan eğitim sisteminizden tut, 7/24 ana haber bültenlerinizden yayınladığınız şiddet pornografisine varana kadar. Çarpık aile yapınızı, daima şiddeti telkin eden boktan dizilerinizi ve hastalıklı aşk-sevgi anlayışınızı saymıyorum bile. Sonra ilk kadın, çocuk veya hayvan şiddetinde ortaya çıkarak ona-buna sövüp bir diğerine kadar hayatınıza aynı sığlıkta devam ediyorsunuz. Çünkü bu ülkede yasalar sadece koyanları koruyor ve toplum en temelden nakış nakış işleniyor. Yozluk, yoksulluk ve onursuzlukla.
Bu Hayat, Senin Yüzün Suyun Hürmetine..
Kediler ve cam sıvıdır. Hemen hemen her yere girer kediler ve girdikleri kabın şeklini alabilirler. Cam belli etmez ama akışkandır. Bir camı dik bir şekilde yıllarca bırakırsanız, misal yüz yıl. Üst kısmının inceldiğini alt kısmının kalınlaştığını görebilirmişiz. Bunu bana kim anlattı hatırlamıyorum. Sivas'ta anlatıldığını hatırlıyorum. Kar
Reklam
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
2019’da okuduklarım veya tekrar okuduklarım arasında en beğendiğim kitapları listelemek istiyorum. 40 kitap okumuşum. Yılbaşına kadar
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
’ın ikinci cildi yetişmeyecek. O artık diğer yılın listesine kalır. Beğeni sırama göre başlıyorum. 1.
Budala
Budala
Kitap kulüplerinden
ben başlı başıma bir problem olalı aşk aritmatikten çıktı. Evde hastalıklı, yorgan döşek yatıyor kimyevi dertlerimiz. Acım beni unutma ! Aklına düştükçe hatırlat e mi? Yazsam bir iki cümle dedim ....
Bir erkeğin karşılıksız ve hastalıklı aşkından, intihar etmiş olması ve sevdiği (ki bu sevgi olamaz) kadına, ölümümü sen istedin demesini hiçbir kadın haketmez.Güzelliği yüzünden Lottenin hayatı zindan olmamalıydı..🌺 İstenilebilecek en olağanüstü güzellikler bile insanın hayatını mahvedebiliyormuş demek ki; büyük bir aşk,bedensel bir güzellik, büyük bir servet vsvs
Reklam
İşte bir sayfa daha; içimin kuytu köşelerine gizlenmiş, soyulmaya yüz tutmuş duyguları, kalemimim mürekkebi döküyor boş sayfalara. Ve hazan yaprakları gibi uçuşuyor etrafımda, hatırlamak istemediğim anılar. Gecenin en derininde, saatin tik tak seslerinde, yada Acının en yakın yerinde arıyorum seni. Belkiler, yerini aslalara bıraktı. Ve yüreğim, aynasında hastalıklı bir aşk yansımasıyla göz göze. Bu yollar hiç bitmeyecek belli ki, Yorulmak nafile, artık ufku görmek lazım. S.Y
İnsan Bilincinin Özdeğeri ve Değişim
Yerleşik düzenin insanı hasta eden edilgenliğinden ve alışılmış çaresizliğinden kurtulmak bu bilinçaltını tersyüz etmek oldukça cesaret işidir. O zaman biraz daha cesaret!🎈Gri hayatlara alışmış topluluk ve bireyler; kendi bilincinin kölesidir. Renklerden uzak tek bir gri… Biraz ışık, biraz değişim ve risk, belki binbir çeşit renkleri görmemizi sağlayacak düşsel, yalın bir başkaldırıdır. Muazzam yıkımlar arasından kendini tanımlama mecrasıdır. Sadece kısa yaşamım, yaşamımız; evimin penceresi, iş yerimin yol güzergahı değildir. Cesaret başkalaşımı için de barındırır. Cesaret etmek, müthiş mutlak değişim. Bilincin eğitilmesinde, özgür düşüncenin doğuşuna bir nedendir. Varoluşçu bir ayağa kalkıştır… Aşk yitimleri, dostluk yitimleri, yaş yitimleri, en sarsıcı yakınlarının yitimleri; bu hastalıklı gündelik hayattan kopuşun en uçurum kenarı karşı koyuşudur. Bu karşı çıkışta beni tüm nedensellikler çevrelese de; en büyük neden; bilimcimin körelmeye yüz tutmuş haline direnmek. Değişim korkusunu baskılayan bir anatomik kimyasal dolaşıyor bilincimde… Modern toplum; zaman, mekan ayrım korkusu. Şimdi kendi bilincimle bir mücadele halindeydim. Kazanma inancım yüksek. Bir kıvılcım, bir başkalaşım, bir başkaldırı. Aydınlığa ve var olmaya yönelik bir yol ayrımı… Griliği farkettiğim andan itibaren Prometheus’un yaktığı isyan ateşi öz benliğimde. Kendi bilincimin çaresizliğini yenersem değişim mutlak ve kaçınılmazdır. Ben bir yol buldum, hatta yollar, yolculuklar… 24/12/2021
‘Melankoli’ ise, daha çok, hastalıklı bir durumun ürünüdür. Kelime anlamı ‘kara sevda’dır; ancak ‘kara sevda’ya benzer yönleri olduğu gibi, farklı yönleri de vardır. Psikolojik bir durum olan ‘melankoli’, bireyin çok yoğun hüzünleriyle beraber açığa çıkmaktadır. Bu iki kavram arasındaki benzerlik, ikisinin de hüznün derin ve tehlikeli boyutunu içlerinde barındırmasıdır. ‘Melâl’ ile ‘melankoli’ arasındaki fark ise, melankolinin vücuttaki çeşitli salgılara bağlı olarak oluşan fiziksel olaylarla bağlantılı olarak kabul edilmesidir. ‘Melankoli’ anlamı itibariyle de zaten ‘karasafra’ anlamındadır. ‘Melankoli’, karasevda ile arasında farklar olan, ancak aşk kavramının daha derin, daha ağır ve tehlikeli şekli, kişiyi aşkın derin hüznüyle sıkıntıya sokabilecek boyutu olarak görülmektedir. ‘Melâl’ duygusu ise, genel anlamda, hüznün ağır ve devamlı olma hâlidir. Ahmet Karakuş, MODERN TÜRK ŞİİRİNDE HÜZÜN VE MELÂL, Yüksek Lisans Tezi
Mehmet Emin Alperen Kılıç

Mehmet Emin Alperen Kılıç

@toprakvegokyuzu
·
21 Temmuz 2023 14:53
1400 yıl boyunca insanların düşünme ve ruh dünyalarını etkileyen ortaçağın dinbilim-ahlak, tıp kuramı, acedia/melankoli anlayışı, Aydınlanma Çağı'yla birlikte birdenbire ortadan kaybolmuştur. 1700 yıllarına değin kitapların, sözlüklerin, ansiklopedilerin önemli bölümlerini oluşturan acedia konuları üzerine, Diderot ve arkadaşlarının
Sayfa 155 - Say Kitap, 4. Baskı 2009, 3. BÖLÜM: ORTAÇAĞ'DA MELANKOLİ, ÖLÜMCÜL GÜNAH: ACEDİA/MELANKOLİ
İnsanlar hayatlarını beyinlerinin sol tarafıyla yaşarlar. Ancak kişi aşırı derecede acı hisseder, üzülür veya hasta olursa, bilinçaltı bilince sızabilir. Biri yaralandığında, hastalandığında, yas tuttuğunda veya depresyona girdiğinde beynin sağ kısmında bir anda bir flaş patlar ve kısa bir süreliğine ilahi esine ulaşma imkanı sağlar. Ani esin patlaması. Bir anlık kavrayış. Yeterli miktarda stres, iyi veya kötü, aşk veya acı, mantığımızı sakatlayarak bize başka şekilde asla sahip olamayacağımız fikir ve yetenekler bahşeder. Bütün büyük sanatçılar aslında hastalıklı insanlardır. İlham; hastalık, yara ve delilik ister.
Reklam
Nietzsche, Rilke ve Freud’un Kalbini Çalan Narsist Güzel Salome' nin Hikayesi...
“Kesinlikle kendi hayatımı yaşayabilirim. Ve ne olursa olsun bunu yapacağım. Böyle davranarak hiçbir ilkeyi temsil etmiyorum; ama çok daha güzel, benim içimde olan bir şeyi, tamamen yaşamın sıcaklığı olan, neşe dolu ve kaçıp gitmeye çalışan bir şeyi temsil ediyorum.” Bu sözler Lou Andreas Salome‘ye ait… Ardından hakkında farklı dillerde sayısız
Nietzsche, Rilke ve Freud’un kalbini çalan narsist güzel: Lou Salome
“Kesinlikle kendi hayatımı yaşayabilirim. Ve ne olursa olsun bunu yapacağım. Böyle davranarak hiçbir ilkeyi temsil etmiyorum; ama çok daha güzel, benim içimde olan bir şeyi, tamamen yaşamın sıcaklığı olan, neşe dolu ve kaçıp gitmeye çalışan bir şeyi temsil ediyorum.” Bu sözler Lou Andreas Salome‘ye ait… Ardından hakkında farklı dillerde
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.