YouTube kitap kanalımda Nietzsche Ağladığında kitabı için hazırladığım videoyu izleyebilirsiniz: ytbe.one/nLLeUV0Up5k
100 tane kişisel gelişim kitabına bedel bir kitap okumak ister misiniz? O halde şu an doğru incelemeyi okuyorsunuz demektir.
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak sizi çok geliştirecek ve bakış açınızı
Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabını bi arkadaşımın vasıtasıyla tanıdım.Kitabın beni zorlayacağını hiç düşünmemiştim çünkü az çok vakıf olduğumu düşündüğüm fikirlere bi kat daha çıkmaktı amacım.Aslında beni yanıltmasıda hoşuma gitmedi değil.Çünkü uzun zamandır beni zorlayan kitaplarla karşılaşmamıştım.Bi yerde okumuştum bi adam okuduğu hiç bir kitabı
Hayat için, ne zaman vardır, ne de yer. Hayat hem bir andır, hem de binlerce yıl. Senin hayatınla, gördüğün veya görmediğin öteki varlıkların hayatları farksızdır. Hayatı yok etmek, ya da değiştirmek imkansızdır. Çünkü o sadece vardır. Geri kalan her şey sadece bir görüntüdür....
Yerkürenin insanlığı misafir etmeye başlamasının üzerinden nice asırlar geçti. Milyarlarca insan doğum kapısından girip, süresini tamamladı ve ölüm kapısından çıkarak savdı sırasını. Kim bilir daha kaç insan kaldı dünyaya misafir olmak için sırasını bekleyen.Ne var ki dünya, insanın aklını yaratılışın hemen akabinde çeldi. Böylece tarihler
Sait Faik Abasıyanık, durum öyküsünün önemli temsilcilerindendir. Kitapta on dört farklı hikaye ve farklı karakterler mevcut. İçeriğindeki hikayelerin gözlem gücü yüksek, dili ve üslubu bakımdan çok güzeldi. Öykülerdeki karakterlerin yaşamları, duygu ve düşünceleri olduğu gibi yansıtılmış bu sayede size karakterleri yaşamanıza imkan veriyor.
Bir şeylerin o kadar harika olmadığını kabul etmek iyidir ama olasılıklarla dolu bir dünyada şimdi ve burada olmanın bir ayrıcalık olduğunu unutmayın...
Ikigai kısaca : yaşlanırken genç kalma sanatı demektir.
Buna dayanarak, kitap Okinawa isimli Japonya'nın Kuzey kısmında kalan bölgenin yerli halkının yaşam felsefesine dayanıyor.
Uzun
Honore de Balzac
Napolyon'la birlikte doğdu. Biri kılıcı, diğeri kalemi seçti. Dünyayı fethetmenin yolunun silahtan değil, sanattan geçtiğini biliyordu Balzac. "Onun kılıçla sona erdiremediğini ben kalemle tamamlayacağım." der. Azla yetinmez, mükemmeli arar, bu yolda yorulmaz; yükseldiği yerden alçalır,
Bir hikaye anlatmak istiyorum, bu sefer anlatacağım şey kibir dolu kalplerin bulunduğu bir şehirde geçiyor. Geceleri uykusunu, gündüzleri ise zihnini sevdiği kadın için düşünmeden feda eden Albert, bir gün bilincinin artık bu uykusuzluğa dayanamadığını fark etmiş. Artık bu mistik olgudan bir süre uzaklaşıp sevdiği kadın için daha iyi bir Albert
“Fakirin (Ak Şemsiddin'in) dileği budur ki, unutma, iki türlü hayat tarzı var: Biri dünya zevklerine, diğeri ahiret lezzetlerine dayanır. İlki, ikinciye kıyasla geçicidir, hiç bir şeydir. Sen geçici zevklere aldanma.
Peygamberler, veliler ve halifeler, dünya zevklerinden kaçınmış, ahiret saadeti için çilelere talip olmuşlar. Sen de onların yolunda olmalı, aynı hayat tarzını benimsemeli, meşakkati nimet bilmeli, belâlardan ve sıkıntılardan elem duymayıp zevk almalısın.
Unutma: Sen sıradan bir insan değilsin. Memleketin durumu senin durumunla yakından ilgilidir. Memleket sathında meydana gelecek her şeyden sorumlusun. Bedenle ruh ne ise, memleketle padişah da odur; ikisi bütündür. Hayatını ona göre düzenlemelisin.” (Bu mektubun aslı, Topkapı Sarayı Müzesindedir/E-5862)
Hocasının diğer bütün telkin ve tavsiyeleri gibi bu tavsiyelerine de uyan talebe hayatını bu istikamette düzenlemiş, maddî dünyasını ahiretin mezrası telâkki etmiş, yönü daima Allah’ına dönük yaşamıştır.