Hayat nedir
Bir adamın
Hayatı?
Ve eğer
Tek bir hayatın
Önemi yoksa
Bütün bir evrenin
Bütün bir geçmişin
Ve geleceğin
Önemli olduğunu
Bana kim kanıtlayabilir?
Hayat ne midir? Ben söyleyeyim.insan doğduğunda,üç hayat yolu arasında seçim yapabilir, başka seçimi yoktur: sağa gidersen kurtlar yutar seni;sola gidersen sen kurtları yutarsın; dosdoğru gidersen kendi kendini yutarsın.
Yakında bir kül ve kemik yığınına dönüşeceksin. Bir isimden fazlası olmayacaksın.
Hatta belki bir ismin bile olmayacak…
Hem isim dediğin de nedir ki zaten?
Sadece bir ses ve yankı…
yaprak gibi titriyorum koynunda
bilmediğim müzikler çalıyor odanın birinde
şakağımda bir tabanca
gece tüfekli
12 değil vurduğun yer
13’ten başlıyor sayılar burda
14’te de bitmiyor
15 nedir kimse bilmiyor
nefes alıp veriyorsun göğsümde
ya kaçırırsak
uyumak nedir o yüzden bilmiyoruz
saçında ellerim
bildiğim bi şarkı çalıyor odanın birinde
dikilitaş da diyorlar
semt yeraltı
yerin üstünde hayat yok
kalbim atıyor gözünde
iki gözün çok geliyor
ışık yeşile kaçıyor
loş aydınlıktan güneşli
öpünce sen beni tam da şu an
dudağıma ay doğuyor
oluyor mu oluyor
hayat iki diyor
başlıyoruz
Önümüzdeki yolda daima taşlar olacak. Bunları tökezlenecek engeller olarak mı, yoksa üzerlerine basılacak merdivenler olarak mı, göreceğimiz, onları nasıl kullanacağımıza bağlıdır.
Hayat üç H’den ibarettir. Hissetmek. Hiçe saymak. Heveslenmek. Hissetmek çünkü yediğiniz her yemeğin, attığınız her kahkahanın, gülümsediğiniz her ânın keyfini sürmelisiniz. Hiçe saymak çünkü hayatın her alanında inançsızlığınızı hiçe saymayı bilmelisiniz. Ve heveslenmek çünkü… direksiyonun başındaki hevesiniz değil de nedir?
daha fazla hayat üretmek için bugüne daha çok hangi ölümü vermeliyim? neyin ölmesi gerektiğini biliyor, ama buna izin vermekte duraksıyor muyum? sevmem için bende ölmesi gereken nedir? hangi güzel-olmayandan korkuyorum? güzel-olmayanın gücü bugün benim ne işime yarar? bugün ölmesi gereken nedir? yaşaması gereken nedir? hangi hayatın doğmasından korkuyorum? şimdi değilse ne zaman?
Bu insanlar genelev nedir bilmez. Ahlaksız evler, fahişeler ya da buna benzer her tür şey onlardan uzaktır. Hatta Avrupa'da böyle şeylere neden izin verildiğini (tiksinerek) merak ederler. Onlara göre siz evlilik kurumunu ortadan kaldırdınız. Oysa evlilik yasal olmayan cinsel arzuların ilacıdır. Bu arzuların evlilik dışı giderilmesini normalleştirirseniz, evlilik kurumu yok olur. Bunu fark eden erkekleriniz, yozlaşmış isteklerine daha kolay çözümler bulmaya başladı, böylece evlilik neredeyse ortadan kaldırıldı. Bu yüzden yüzlerce erkeğin evlilikle kendilerini dizginlemek yerine evlenmeyip hovarda ve ahlaksız bir hayat yaşadığını görüyorsunuz.
Olayların derinliklerine inmeye ve kendi kendinizi bütün bunların geçici olduğuna ikna etmeye çalışıyorsunuz, o zaman ihtiyaç duyduğunuzdan fazla güç veriliyor size ve neşe kalbinizi yeniden canlandırıyor ve olup biten herşeyi unutuyorsunuz. Bu iç mücadelede hayat böyle akıp gidiyor."