“Ey seraplar, ey manasız korkular, ey hayaller hepiniz geri!.. Hayat denilen şey var. Sanki şimdi ben yaşamıyor muyum? Hayatım, henüz o ihtiyar kocakarıyla birlikte sönmedi. Allah sana rahmet etsin, ama, sen de başkalarını rahat bırak!.. Artık akıllandım, ışığa çıktım, irademi, gücümü kazandım. Şimdi görürüz! Boy da ölçüşürüz! Hâlbuki ben bir arşınlık bir alan üzerinde bile yaşamaya razı olmuştum!”