Alt başlığı "Bir Peri Masalı" olsa da pek masal tadında bir kitap değil Hayvan Çiftliği. Masal deyince aklımıza hep iyilerin kazandığı, kötülerin kaybettiği mutlu sonlu anlatılar gelir. Ancak bu kitap çevirmenin tabiriyle korkunç sonlu bir masal. O yüzden masal değil de fabl desek daha doğru olur sanki. Kahramanlarının hayvanlardan
Sen nasıl bir başyapıt , nasıl bir hiciv , nasıl bir siyasi analizsin be ey kitap!
Canım George Orwell'ın bu eleştirel yapıtında, sonu kötü biten bir peri masalı bizleri bekliyor. Her ne kadar sosyalizm eleştiri olarak görülse de aslında iki taraflı bir mızrak gibi her iki görüşü de eleştiren kısımlar mevcut. Ki bu da benim en sevdiğim
George Orwell’in 1945 yılında yayımladığı "Hayvan Çiftliği" eserini okuduktan sonra
Sıfır Virgül Beş 'in önerisiyle Yaşar Kemal'in 1977'de yayımlanan "Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" adlı eserini okudum. Bu kitabı da okuduktan sonra incelemede bu iki eserin, özellikle benzer
Distopya edebiyatının ünlü yazarı George Orwell'in masalsı anlatımıyla bize ve topluma ışık tuttuğu bu eser, bizi bildiğimiz ve göremediğimiz her şeyi sorgulamaya itiyor.Toplum yapısı,devletler,hiyerarşi,eşitlik adı altında eşit olunmaya izin vermeyen üst sınıflar,doyumsuz olanlar,çalışanlar üzerinden refah bir hayat sürenler,modern kölelik ve bir çok konu... En güzel tarafı da bunları bir çiftlikte yaşayan hayvanlar üzerinden sembolize ederek bize basit ve akıcı bir dilde anlatması.
Her hayvandan bir şey öğreniyoruz her hayvanın temsil ettiği kişileri ve kişilikleri algılıyoruz.Doğruları söylediği için dokuz köyden kovulan Snowball, emekli olmadan canla başla çalışan olduktan sonra da mutlu mesut yaşayacağını sanan Boxer, her sorgulama da susturan Squealer, göz dağı veren ve korkuyla yönetmeye çalışan Napoleon,bildiği tek cümleyi hayatı boyunca söyleyen koyunlar ve gerçeği görüp sorgulamayan ve işleyişi değiştirmeye cesareti olmayan Benjamin bizden ve hepsi çok tanıdık. Aslında umutla başlanan bu masalda eleştirilen sisteme dönüşümümüzü okuyoruz.
Okudukça bu Hayvan Çifliği'ndeki hayvanlara' artık şu gerçeği görün' diye seslenmek istiyoruz. İçimiz sıkılıyor ve üzülüyoruz. Ne kadar da manidar.
Hayatta en az iki kez farklı yaşlarda okunması gereken kitaplar arasında bu mükemmel kitap. İlk defa 24 yaşında okuduğum için biraz burukluk var içimde ama tam anlamıyla özümseyerek okuduğum için de mutluyum. İleride hangi yaşta okurum bilmiyorum ama şu an hissettiklerimden farklı hissetmeyeceğimden eminim. Okumayı düşünen ve okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,6bin okunma
Uzun süredir George Orwell'in 1984 kitabını okumayı düşünürken kendimi bir an da Hayvan Çiftliği'nde buldum.
Hayvanların gözünden insanların makam, mevki sahibi olunca nasıl değiştiğini, hırs ve menfaatleri uğruna diğer insanları nasıl köle gibi kullandıkları vb. kaleme alınmış.
Ayrıca anlatım dili oldukça akıcı.
Kitapta dün ve bugünün bazı
Herkese Merhabalar,
Yıllar önce daha çok küçükken okuduğum kitabı bu yaşta tekrar okumak istedim. Çünkü çok net hatırlamıyordum olanları. Zaten hiç okumayan insanların elinde genellikle Hayvan Çiftliği ve 1984 kitapları oluyordu. Ben de herkesin okuduğu ve sürekli paylaşım yaptığı kitapları okuyamama durumu ne yazık ki var ve kendim gerçekten okumak istediğimde okuyorum.
Kitap zaten çok kısa ve okurken o kadar tanıdık geldi ki yaşananlar, yazarımızı buradan saygıyla anıyorum. Anlaşılan her dönemde aynı durumlar yaşanıyor. Karakterler üzerinden, hem sosyalizm hem de kapitalizm eleştirisi bolca yapılıyor. Kitabın hikayesi kısaca zaten, Kendi özgürlüklerini ve bağımsızlıklarına ilan eden bir çiftlikte yaşayan hayvanların, başlarına seçtikleri ve güya adaletli olacağını söylenen Domuzlar tarafından iktidar hırsına nasıl kandırdıklarını okuyoruz.
Domuzlar, güya insanların onlara karşı yaptıkları zorbalıkları ortadan kaldırıp, tüm hayvanları eşit ve rahat bir hayat sunacaklarını söyleyerek örgütlüyor. Başta her şey güzel giderken iktidar sevdası ağır basıyor ve o saatten sonra, her şey sarpa sarıyor… Kitabı okurken en çok üzüldüğüm karakter Boxer oldu ve hala üzülüyorum… :( Napolyon sen nasıl uyuz ve kötü bir domuzsun ya.
Kitabın finali aslında yeterli olmakla beraber, o hayvanların domuzları alt ettiğini görmek isterdim. İktidar hırsı yüzünden, mutsuz bir topluma zemin hazırlanır ve sonu ne yazık ki bu kitapta da anlatıldığı gibi hüsran ile sonuçlanır…
Okuması kolay ve verdiği mesajların yerinde olması nedeniyle kendisine 10 puan veriyorum :)
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Anonim Yayıncılık · 2021245,6bin okunma
Öncelikle iyi okumalar… ️
Eser, fabl (konuşturma sanatı) tarzında yazılmış olup sadece yazıldığı dönemi kapsamayan, her döneme hitap edebilecek, rejime dayalı bir kitaptır.
Hayvanların insan yaşantısına değinerek, bir yönetim biçimini ele almış olmasının yanı sıra demagoji yapılmaya çalışılmıştır. Okuru, benliğine, yaşam standartlarına, yönetime bakış açısına ve diğer birçok faktörü sorgulatmaya itmiştir.
Eseri okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,6bin okunma
George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,6bin okunma