Garip Yaratıklar Ansiklopedisinden:
Tutunamayan(disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşü ile, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer.) Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok
Sayfa 149Kitabı okudu
Birkaç yıl önce primatların kendilerine verilen bir ödevi, salatalık dilimleri karşılığında seve seve yaptığını ama başkasına tadı çok daha iyi olan üzümlerin verildiğini gördüğünde yapmayı bıraktığını tespit etmiştik. Salatalık yiyenler sinirleniyor, ellerindeki sebzeleri yere atıyor ve grev yapıyorlardı. Gayet güzel bir yiyecek, bir arkadaşlarının daha iyisini aldığını görmeleri sonucu yenemeyecek bir şeye dönüşüyordu. Buna eşitsizlik nefreti adını taktık ve köpekler de dahil başka hayvanlar üzerinde bu konuda incelemeler yapıldı. Köpekler bir numarayı hiçbir ödül almadan tekrar tekrar sergileyebiliyordu ama başka bir köpeğin aynı numara karşılığında sosis kazandığını görünce hemen bırakıyordu.
Reklam
Ağaç fazla tüketilirse kendini yenmez hala getiriyor! --Kuşkusuz şaşırtıcı bir şey; ama hayvanların ve böceklerin henüz kendilerini korumaya almamış bitkileri yemek istemeyişini açıklamıyor. -- Yara almamış komşu ağaçları inceleyen araştırmacılar aynı maddelerin bu ağaçlarda da üretildiğini görünce tıpkı sizin gibi şaşırmışlar, çünkü söz konusu ağaçlarda tanen miktarı, kemirilmiş ağaçlardakiyle aynı oranda artmış. Bunun tek bir mantıklı açıklaması var: Yara almış ağaçlar bir tehlike sinyali vermiş.
syf.99-100
Platon ise tüm ilkçağ filozofları için, siyasi anlamda kirlenmiş bir kentte yaşayan bir filozofun nasıl davranması gerektiğini bir biçimde açıklamıştır: Demek ki, çok az sayıda insan felsefeyle uğraşmaya layıktır.[...] Oysa bu az sayıdaki insanlardan biri olan ve böylesi bir iyiliğin tatlılığını ve mutluluğunu tatmış olan kişi, geri kalan çoğunluğunun deli olduğunu, hiçbir siyasi adamın davranışında anlamlı bir şey bulunmadığını ve -tıpkı yırtıcı hayvanların arasında düşüp de onların yırtıcılıklarına ayak uydurmayı reddeden ama o vahşi güruha tek başına karşı koyamayan bir insan gibi- ölümü göze almadığı sürece, yanında adaletin yardımına koşacağı hiç kimse olmadığını anladığında, kente ya da dostlarına bir hizmette bulunamadan, kendisine ya da başkalarına bir yararı dokunmadan öleceğinden emindir. Bütün bunları düşündüğünde, kendini dinlenmeye çeker ve yalnızca kendi işleriyle meşgul olur. Tıpkı aniden fırtınaya yakalanan bir yolcunun rüzgarın kaldırdığı toz ve yağmur girdabına karşı bir duvar ardına sığınması gibi, diğer herkesten adaletsizlik taştığını görünce, bu dünyadaki varlığını adaletsizlikten ve inançsızlıktan arı tutabilir ve hoş bir umutla ruhu dingin ve huzur içinde bu hayattan çekip gidebilirse kendisini mutlu addeder.
Dost kitabeviKitabı okudu
Kendi hayatının anlamsızlığı ve amaçsızlığı düşüncesiyle ve çevresini kuşatan insanların bağnazca suskunluğuna duyduğu nefretle adım adım yeryüzünde insan varlığının tam anlamıyla saçmalık olduğu kaçınılmaz yargısına varıyor. Hayvanlara benzeyen ve az gelişmiş bilinçlerine, sık sık bedensel isteklerine göre hareket eden insanların ancak, yaşamayı
Evet dişlerin hususen insandakilerin tekvini ve tertibi, basiret sahipleri için büyük ibretleri ihtiva eder. Çünkü onların keskinleri ağzın önlerinde bulunup kesilmeye lüzum görülen şeyleri kesmeye;bunların bitişiğindeki köpek dişleri denilen dişler de kazma şeklinde bulunmaları hasebiyle kırmaya ve ufalamaya elverişlidirler. Bunların arka
Reklam
595 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.