Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
152 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İnsanları sevmekle yaralandım. Teselliyi hayvanları sevmekte buldum.
“1937’de doğdu Hiç uçurtması olmadı.” (s. 11) Ölmeden bir sanatçı ile tanışmak isteseniz kim olurdu? Kitabı okumadan önce de Cüneyt Arkın derdim sanırım bu soruya. Ama okuduktan sonra öyle bir bağ kuruldu ki içimde artık istesem de başka cevap veremem sanırım. Sahi, nasıl bilirsiniz kendisini? Battal Gazi, Kara Murat, Dünyayı Kurtaran Adam, Türk
Benim Kahramanım Türk Halkıdır
Benim Kahramanım Türk HalkıdırCüneyt Arkın · Kırmızı Kedi Yayınevi · 0170 okunma
Oğuz menkıbesi, Uygurca bir metinde,
Oğuz doğduğu zaman yüzü mavi, ağzı ateş gibi kırmızı gözü, saçı ve kaşları siyah bir dünya güzeliydi. Annesinin memesinden ilk sütü emdikten sonra, bir daha emmedi. Yiyecek istedi, lakırdı etmeğe başladı. Kırk günde büyüdü: dolaşıp oynuyordu. Oğuz’un ayakları öküze, vücudu kurda, göğsü ayıya benzerdi. Böğürleri kıllı idi. At sürü­sü güder, beygire
Reklam
“Lea hayvanları severdi, onlar da bunu hissederlerdi. Onlardan hiç korkmazdı. En azgın köpekler bile onu görünce uysallaşırdı. Bunun üzerine, “Bak baba, beni sevdi!” diye bağırırdı. Sanki başkalarında bulamadığı için hayvanların sevgisine muhtaçtı.
Çok sevdiğim Neşet Ertaş ve o en sevdiğim anlamlı türküsü: Bir anadan dünyaya gelen yolcu Bir anadan dünyaya gelen yolcu Görünce dünyaya gönül verdin mi? Görünce dünyaya gönül verdin mi? Kimi böyük kim böcek kimi kul Kimi böyük kim böcek kimi kul Merak edip hiçbirini sordun mu? Bunlar neden nedenini sordun mu? İnsan ölür
Ekber Şah’ın Yaptırdığı Deneyler:
“...yeni doğmuş yirmi bebeğin ebeveynlerinden satın alınarak izole edilmeleri ve ses seda çıkarmayan hizmetçiler tarafından bakılmalarını emretti. Birkaç yıl sonra çocukların hiçbir dili konuşmadıkları ya da herhangi bir dine inanmadıklarını görünce, ‘konuşmanın çağrışımlarla öğrenildiği, aksi takdirde insanların meramlarını anlatamayacakları’ sonucuna vardı. Ekber üreyip üremediklerini, üreyebiliyorlarsa yavrularının nasıl olacağını gözlemlemek için de farklı türden hayvanları melezlemeyi denedi.”
Sayfa 199 - Kronik KitapKitabı okudu
Bir seyyahla, onun çölde karşılaştığı yırtıcı hayvanları anlatan o şark masalını kim bilmez ki! Seyyah, yırtıcı bir hayvandan kurtulmak için kendini kurumuş bir kuyuya atar. Tam o anda, kuyunun dibinde onu yutmak için ağzını açmış bekleyen bir ejderha görür. Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmamak için yukarı çıkmaya cesaret edemeyen ama ejderha
Sayfa 68 - Karakutu YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
İSLAM’DA SANAT DÜŞMANLIĞI-1
TECRİD-İ SARİH 980 NOLU HADİS: Âişe’den rivayet olunduğuna göre, sıddîka-i müşârün ileyhâ bir kere ufak bir yastık, bir şilte almıştı. Üstünde hayvan resimleri vardı. Muhammed bunu görünce kapının önünde bekledi, içeri girmedi. Âişe bu sırada Muhammed’in yüzünde şiddeti sezdim ve “Yâ Resûlullah! Allah’a ve Allah’ın resulüne tövbe ederim. Fakat bilmem ki ne kusur ettim” dedim. Muhammed, “Şu yastığın burada işi nedir?” buyurdu. Ben, “Yâ Resûlullah! Kâh üzerine oturasın, kâh yaslanasın diye senin için iştirâ ettim” diye cevap verdim. Muhammed, “Bu suretlerin sahipleri kıyamet gününde muhakkak azap olunurlar ve bu kimselere zorbalıkla ve taciz yollu, tasvir ettiğiniz bu hayvanları haydi diriltiniz bakalım denilir” dedi. Yine Resûlullah, “Bu bir ev ki içinde suretler vardır, artık o eve melekler girmez” buyurdu. {B2105 Buhârî, Büyû‘, 40.}
Tanrı “insanın dünyadaki kötülüğünün çok fazla olduğunu görünce… İnsanı ve dünyayı yarattığına pişman oldu, bundan gerçekten de üzüntü duydu. Ve Tanrı dedi ki; dünyanın çehresinden yarattığım insanı yok edeceğim; hem insanları hem de hayvanları, sürünen şeyleri ve de gökyüzündeki kuşları yok edeceğim çünkü onları yarattığıma pişman oldum”.
Şeytan insanın kalbinde süse düşkünlük olduğunu görünce, bu yoldan tohum atar ve tohumların yumurtlamasını sağlar. Şeytan böyle şeylere karşı zaafı olan kimseyi durmadan yeni evler yapmaya, yapıların duvar ve tavanlarını türlü türlü geleneklere göre süslemeye ve odaların genişletmeye çağırır, çeşit çeşit kıyafetler ve binek hayvanları ile bezenmeye davet eder ve insanı ömrü boyunca bu çeşit arzuların esiri halinde tutar.
İbrahim Aleyhisselâm; yer yüzünde gezip dolaşan hayvanları görünce, kendi kendine: “Her halde, şu yaratıkların, bir Rabb’i, olması, gerekir!” dedi.
Sayfa 147 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları / Yeni ŞafakKitabı okudu
Reklam
Şeyhin kerametlerinin sonu gelmez. Hizna Şeyhi'nin yardımıyla Şeyh Abdulhakim, bir kaç seçme, iyi hırsız peydahlar. O günden itibaren köylülerin koyunları, davarları azalır, kaybolurlar. Şeyh derhal iştiareye yatar, suua bakar, kitap, hadis karıştırır ve çığlık atar. Bir süre sonra da kayıp hayvanların yerini söyler. Köylüler şeyhin gösterdiği yere gidip kayıp hayvanlarını gözleriyle görünce, korkudan dillerini yutar, hayvanları şeyhlerine bağışlar.
Allah da onlara “Aşağılık maymunlar olun!” buyurdu. Araf 166
Hayvanat Bahçesi, Şamil'de fevkalade büyük bir heyecan uyandırdı. Böyle hayvanların var olduğunu hayal dahi etmemişti. Maymunlarla tekrar tekrar el sıkışan Şamil, sevinçle gülümsedi. Aileme bir mektup yazıp bu hayvanları anlatmalıyım, diyordu. Bogoslavsky'e "Bunların kim olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Bogoslavsky, maymun olduklarını söyledi. ''Tamam ama daha önce?" diye sordu Şamil. "Bunlar, önceden Yahudiydi. Allah'ı kızdırdılar. O da, onları maymuna çevirdi. Kitabımızda böyle yazıyor" dedi inançla. Hiçbir söz, onun inan­cını sarsamazdı. Hayatında hiç ıstakoz ve kerevit görmemişti. Tiksinerek bir tanesini eline aldı ve inceledi. Istakoz kıskaçlarıyla parmağını sıkıştırınca, onu yere attı; ancak merakla izlemeye devam etti. Istakozun yan yan gittiğini görünce ürperdi. "Şeytan da böyle görünüyor olmalı" dedi korkuyla. Bogoslavsky ıstakozun çok lezzetli olduğunu söyleyince Şamil, duraksadı. Sayısız savaşa giren kahramanın beti benzi attı. On sekiz kılıç darbesine da­yanan vücudu irkildi. "Belki gavurlar için öyledir; ama benim için değil" dedi.
Tanrıça İnanna, Gilgameş'e daha Huluppu ağacını kestirdiği zaman göz koymuş­tu. Fakat o sıralarda Tanrıça'nın bir sevgilisi vardı. B ir gün her nedense ona kızmış ve ondan ayrılmıştı. Gilgameş'i, canavarı öl­dürüp elini yıkadıktan ve kendisine eski düzeni verdikten sonra ilk gören Tanrıça İnanna oldu. Çok yakışıklıydı.
464 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.