Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yeter Buraya Kadar
Elime alınca garip ses verdi Saz dediki yeter buraya kadar Nefesim kısıldı parmaklar durdu Söz dedi ki “Yeter buraya kadar”. Hayli güvenirdim gençlik çağıma Hazan düştü gönül denen bağıma Odun kömür artım aşk ocağına
Reklam
Bütün eşyaya hazan indi, sular dermansız. Şimdi bir gölgeyi bekler, gezerim ben yalnız.
en çok hasreti yakar oldu bahar cemreye aldanmış badem ağacı gibi geceden başladı kar baharın ve yazın hayali hazan oldu dal dal döküldü tomurcuklar umut diyor gönlümdeki güneş belki bir başka vakit çiçek çiçek yanar kar.. seni düşündükçe azalıyor içimdeki ben yabani otlar sarıyor ayın etrafını halesinde mor menevşeler düşlerime düşüyor
"Gül hazâna müntazır, Bübül figâna münhasır, Hazân bitmez gülistanda.. Bahar oldunuz sultanım.." 🥀
Reklam
Hüzün teselli bulmanın, sabretmenin ve olgunlaşmanın kaynağıdır. Bir an gelir seni teselli eden bir hüzünle karşılaşır kalbin. Ve onla huzur bulursun. Yağmurlar durur, rüzgarlar kesilir, fırtınalar diner. Ama bir an gelir hüzün de seni bırakıp gitmek ister. Ya Hazanın hüzün mevsimi olduğunu bilmez ya da hazanın hüzünden bir şeyler bilmediğini sanır. Bilmez ki hazan hüzün ile vardır. Selam olsun hüzün yağmuruna... Esen hüzün rüzgarına... Yüreğime düşürdüğü hüzün yıldırımlarına...
Al bu gönül yarası, hazan sarısı, zaman ağrısı sende kalsın, ben taşıyamadım.
Sayfa 207Kitabı okudu
Anısız yara izi olmaz Kapıya çarpmak bile bir anıdır. Tüm yaralarımı seviyorum Sana çarptığım dahil...
O kaaaç leylim baharlar hazan oldu da, Hasretin bütün prangaları çürüttü...⚘
Reklam
Bezminde hazân olmayacak neş'e dilersen Âlemle fenâ bulmayacak câna gönül ver.
Ali Ulvi Kurucu
Ali Ulvi Kurucu
Çağdaş eğitim kurumlarımıza sahip çıkmazsak dünya ile buluşamayız çünkü dünyanın batısından doğusuna ancak doğru yöntemlerle eğitilmiş insanlara yer var. Aklımızı başımıza toplayalım!
Sayfa 192 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Neredeyse gün aşırı bir kadının öldürüldüğü ve durumun kanıksandığı bir ülkede yaşıyorduk. Belli bir yöne giden trenin içinde ters yöne dahi koşmuyorduk artık. Geçmişe rotalanmış trenimizde itiraz etmeden ve uygun adım naftalin kokulu Ortaçağ’a koşar adımla ilerliyorduk. Oysa biz, onlarca yıl süren savaşların ardından yanmış yıkılmış topraklarda bin bir bulaşıcı hastalıkla mücadele etmiş, yüzde doksanı zır cahil halkın çocuklarını yeni harflerle on yıl içinde ilkokuldan üniversite sona kadar bedelsiz eğitmeyi başarmış, mucizeler yaratmış kuşağın torunları ve torun çocuklarıydık.
Everest yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.