Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"İsimlerin hayatı tamamlandığına dair taşıdığım sarsılmaz inançla, hayat hakkı ihlâl edilmiş bir aşk olmasın benimki diye, onun ismini merak ettim. Bilmeyişimle merak ettim ben. İsmi koyulmuş fakat henüz sebepler âleminden mümkünler âlemine düşmemiş olanların arasından düşsün benim hakikatime diye, başka bir şeyi değil, onun ismini merak ettim. Bir ismi olmalıydı. Ve ben o ismi mutlaka hatırlıyor olmalıydım, bütün ruhların bir araya toplandığı ezel meclisinde onun ismi benim kulağıma fısıldanmış olmalıydı...." İSİMLE ATEŞ ARASINDA - NAZAN BEKİROĞLU
Friedrich Nietzsche : Sonunda şu soruyu soruyorum: Herhangi bir kadın, bir kez olsun, kadının kafasına derinliği, yüreğine adaleti bahşedebildi mi? Tümüyle ele alındığında, “kadın”ın kadınları hor gördüğü doğru değil mi? Sigmund Freud: Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: Kadın ne ister?
Reklam
"İsimlerin hayatı tamamlandığına dair taşıdığım sarsılmaz inançla, hayat hakkı ihlâl edilmiş bir aşk olmasın benimki diye, onun ismini merak ettim. Bilmeyişimle merak ettim ben. İsmi koyulmuş fakat henüz sebepler âleminden mümkünler âlemine düşmemiş olanların arasından düşsün benim hakikatime diye, başka bir şeyi değil, onun ismini merak ettim."
Hepimizin yaraları var keke min e delal dedim. Biz derin yaraların çocuklarıyız, yaralarımız, bazen benim yaram gibi yüzde olur, bazen de senin ki gibi yürekte... Yaralarım... onlar, henüz her şeyden bihaber olduğum zamanlardan kalmadır, onları ne zaman aldım, hiç hatırlamıyorum.
Sayfa 192 - Kitap
300 syf.
·
Puan vermedi
henüz tam bir yorumum yokkk :D
İki Yeşil Susamuru
İki Yeşil SusamuruBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195,7bin okunma
Tezer Özlü'nün Kalanlar kitabını henüz bitti. Yine okuduğum diğer kitaplarında olduğu gibi beni kendi dünyasına çekti , buram buram buhranlı bir havayı soludum onunla beraber ,dertleşen iki yakın dost gibiydik her zaman ki gibi. İşte ben yazarlığa tam anlamıyla bu derim ;basmakalıpların dışına çıkıp zor olanı yazmak ve seçkin okurlara yol göstericilik etmek.
Reklam
O şimdi ne yapıyor, Şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir, -her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren sevgili canımın içi ayaklar!...- Ve ne düşünüyor beni mi?
Seni fark ettiği an geniş bir gülümseme kaplıyor yüzünü.. Sadece ağzıyla değil, burnuyla, alnıyla, yük çeken omuzlarıyla beraber, bütün mahalleye yayılan bir arzuyla gülümsüyor.. Güzel bir ülkeye bakıyor sanki.. Gözlerinde pırıltılı bir sadakat.. Bu kusursuz an gelip geçtiğinde iyileşmeyecek bir yara açılıyor içinde.. Elinde fotoğraf makinesi, nereye gidersen git bu gülüşü asla yakalayamayacağını henüz bilmiyorsun...
Adına yaşam kavgası denen kavgayı karnımızı doyurmak ve sevebilmek uğruna olduğu kadar, içimizdeki kitleyi öldürmek uğruna da veririz. Kimi koşullar altında bu kitle, bireyi bencillikten tümüyle uzak, dahası kendi yararına aykırı davranışlara dek götürebilir. "İnsanlık", bir kavram olarak bulunmadan ve sulandırılmadan çok önce, kitle olarak vardı. Bu kitle vahşi, coşkun, kocaman ve sımsıcak bir hayvan gibi hepimizin içinde derinlerde bir anafor gibi kaynar. Kitle, yaşına karşın, dünyanın en genç hayvanı, en öz yaratığı, ereği ve geleceğidir. Onun üzerine hiçbir bilgimiz yok; hala bir birey olduğumuz varsayımıyla yaşamaktayız. Kimi zaman kitle, gök gürültüsünden örülü bir fırtına içinde her damlanın yaşadığı ve aynı şeyi istediği coşkun bir okyanus gibi saldırı üzerimize. Bu saldırının hemen ardından parçalanıp gitme alışkanlığını henüz koruduğu için, fırtına geçince yine biz olarak, zavallı ve bırakılmış şeytancıklar olarak kalırız. Bir zamanlar bu denli çok, bu denli büyük, bu denli bütün olduğumuzu anılarımıza sığdıramayız bir türlü. ... Bir gün gelecek, kitle artık parçalanamaz olacak; belki de önce bir ülkede başlayacak, sonra orayı çıkış noktası yapıp çevresinde ne varsa yutarak ilerleyecek; ta ki artık Ben, Sen, O kavramı değil, ama yalnızca kitle var olacağından, kitlenin varlığına ilişkin tüm kuşkular ortadan kalkana dek.
Sayfa 460Kitabı okudu
"Senden nefret etmiyorum, Patch. Henüz." "Nefret yeterince güçlü değil mi?" diye tahminde bulundu. "Peki daha derin şeyler?" Gülümsedim ama bu, dişlerimi gösterecek bir gülümseme değildi.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.