“İhtiyarlığımda çekilmez bir adam olacağım hakkındaki iltifatına teşekkür ederim.Ama bu tahminin doğru çıkmayacak sanırım. Çünkü ihtiyarlıyacağımı kim söyledi? Hep genç kalacağım.”
Sabahattin Ali ‘nin bu cümlelerini okurken aklıma 41 yaşında vefat ettiği geldi. Cümlelerini kurduğu sırada hiç aklına gelir miydi öldürüleceği? Sabahattin Ali ‘nin siyasi fikirlerine ve ideolojik düşüncelerine yorum yapmayacağım. Ne düşünürse düşünsün sonu ölüm olmamalıydı…
Sabahattin Ali nin tanıştığım en son kitaplarından birisi. Kitabı okuyana kadar evli ve çocuğu olduğunu bilmiyordum. Eşine ve kızına yazdığı mektuplar, 
Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabında toplanmış. Mektuplar tek taraflı sadece Sabahattin Ali ‘nin gönderdikleri eklenmiş.
Eşine ve kızına olan duygularını mektuplarında yansıtmış. Zaman zaman duygu değişimleri içerisine girmiş. Nişanlıyken nişanlısına olan hasretini, askerlik yaparken ve hapishanedeyken özlemini, geçim sıkıntısı çekerkenki çaresizliğini….
Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabı içerisinde mektupların orijinal haline yer vermiş, bir sayfası orjinal mektup yazıları diğer tarafında ise çevirisi mevcut. Eşine yazdığı mektuplar Osmanlıca yazılmışken kızına yazdığı mektuplar latin alfabesiyle yazılmış. Tek seferde kitabı elimden bırakmadan okuyup bitirdiğimi söylemek isterim.
“KÖR BAYKUŞ…”
Çok bilinen, hakkında fazlasıyla yazılan bir eser. Okumakta biraz geç kaldığımın farkındayım, ama başyapıt diye bir şey varsa o da 
Kör Baykuş’tur.
Modern İran Edebiyatından farklı bir kitap.
Sadık Hidayet ile tanışmam bu kitap sayesinde oldu. Biyografisinden ve kitaptan anladığım üzere, yazar hayatı boyunca kendini bir yere ait hissetmemiş. Hayatı
