Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen çekip gidesim geliyor, öylesine içten… Neresi olursa olsun diyemem. Mutlaka bir deniz görmeli gözüm. Sol avucumda sıcak elleri olmalı yârimin. Yağmur yağarken ansızın, ne var ne yok toplayıp uzaklara… Bazen çekip gidesim geliyor, ansızın… Yaşama sebebimi sorguluyorum ard arda kendime sorduğum sorularla, fütursuzca… Neden burada olduğumu,
Hiç unutmam,” diye başladı yaşlı kadın cümlesine “Hiç unutmam yavrum, bundan on sene öncesi, o zamanlar böyle yatalak değilim. Oğlumun kolundan tutup ‘Beni Ankara’ya götür’ demiştim. İtiraz etmemişti, iki gün sonrasına uçak bileti almış, götürmüştü beni Ankara’ya. Taksideyken ‘Nereye gideceğiz anne’ diye sordu, gözlerim yaşlı cevap verdim ona
Reklam
“Hiç unutmam,” diye başladı yaşlı kadın cümlesine “Hiç unutmam yavrum, bundan on sene öncesi, o zamanlar böyle yatalak değilim. Oğlumun kolundan tutup ‘Beni Ankara’ya götür’ demiştim. İtiraz etmemişti, iki gün sonrasına uçak bileti almış, götürmüştü beni Ankara’ya. Taksideyken ‘Nereye gideceğiz anne’ diye sordu, gözlerim yaşlı cevap verdim ona
360 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Kafka gerek hayat hikayesiyle gerekse Dönüşüm ve Milena'ya Mektuplar'ıyla içime çok işlemiş bir yazardır. Kendisiyle ilgili özel araştırma da yapıyorum anladığım kadarıyla her yerde otorite hep baba figürü olarak geçer ancak bunu yalnız baba figürüne dayandırarak kesmek bana yeterli gelmiyor. Kişilik gelişiminde babanın faktörünü yok saymıyorum ancak çevre faktörü de oldukça etkili. Şato kitabında iktidarın ulaşılmazlığı, tebaayı yok saymak, hizmet sektöründe çalışanların çalıştığı grubu küçümsemesi insanların istedikleri gibi davranamamasına neden oluyor. Yani Kafka'nın sesini duyuramaması, bir yardımcısına dahi sözünü geçirememesi hep babadan kalma eziklikle değil bazen umudunu yitirmişlerin bazen de boş vermişlerin karşısına çıkabiliyor. Sonuç olarak ne yazık ki kitabın bitmiyor olması bir çok yorumu eksik bırakıyor. Ama Kafka kafasından bakıyorum da bazen (ne kadar anlaşılır o meçhul) kitabın sonunda bir arpa boyu yol gidemeyen kadastrocu ya sokakta kaldığı için parasızlıktan soğukta ölecek ya da açlıktan. Yani bu kitapta bir çiçek açmasını bekleyemedim ne yazık ki...
Şato
ŞatoFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20179,9bin okunma
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
1 Hayatı bir gömlek gibi sıyırsam mı üstümden? Yüreğimde, kuyruğunu bırakıp giden bir kertenkelenin tedirginliği Ya da yollar, yollar, yollar boyunca Bastırıp dursam mı yarama ellerimi? O kadar kolay değil unutmak Ölüm bile istemez olur adamı gün gelir Son anda göze ilişen bir çiçek, Uzaktan duyulan bir çocuk sesi... Kan mı tutuyorum
Sayfa 76 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu aralar bir iki cümle ile ifade edebileceğim şeyleri bir bakıyorum bir paragrafla açıklamışım.Yazmayı sevdiğim günlerdeyim.Evet yazmak için yer arıyorum yalan değil hani:) O yüzden salt izdiham incelemesi mi ,o da ne modundayim :) İlk defa bir derginin eski sayısıni aldım.Dergimiz iki aylık olunca bir süre sonra canım izdiham çekti ve yaza
İzdiham - Sayı: 31
İzdiham - Sayı: 31İzdiham Dergisi · İzdiham · 2017257 okunma
Hep içime bakıyorum!
"Macide gökyüzüne bayılır... dedi. 'Bulutlu olmamak şartıyle... Bulutlu olursa tahammül edemiyorum. O zaman hep içime bakıyorum."
Sayfa 242 - Dergâh Yayınları, 9. Baskı, Nisan 1999.
272 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.