— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
"Kaybetme maceramız daha ana karnından çıktığımızda başlar. Hiç emek harcamadan hüküm sürdüğünüz, dünyanın en güvenli, en yumuşak korunağını, ana rahmini kaybederiz önce. Bizden intikam almak için bekleyen dünya, sanki niye çıktın oradan dercesine, gözlerimizi yakan ışıkları, kulaklarımızı tırmalayan gürültüsü, sıcağı, soğuğu, açlığı, kiri,
Gelmeni beklerken, her defasında
Baktığım ufuklar, yokluğun dolu
Bir lahza işitip, senin sanıp da
Beklerim yolunu, bir ömür boyu
Heceler, heceni tanısın diye
Yokluğun, içimde büyüsün diye
Bir ömür, aşkınla kül olsun diye
Diğer günlerden hiçbir farkı olmayan bir gün ve görünürde gök masmavi. Ama devasa bir boşluk bu. Her şey sessizlik içinde. Belki de kalbimin sessizliği bu. İçimde artık kimseye ve hiçbir şeye karşı sevgi kalmadı. Bir zamanlar "Dünya kocaman, zenginliklerle dolu; onları tatmak için bir ömür yetmez," diye düşünürdüm. Şimdiyse kayıtsızlıkla bakıyorum çevreme. Sanki kocaman bir sürgün alanıymış gibi. Beni asla tanımayacak milyarlarca insandan, uzaktaki galaksilerden bana ne! Benim için tek önemli olan, kendi yaşamım; o da artık önemini yitirdi. Bu dünyada yapacak hiçbir şey bulamıyorum.
hep şehitler makamı buralarda yaşam
nasıl da ağlaşır mezar taşları
ferahfeza bilinmez,
bilinmez başka makam
cani bir kasırga,
ömür ağacının yemyeşil yapraklarını döker an-be-an
…
- dağ gibidir her ölüm –
yâreler açar sinede,
seher vakti okunan salâların hüznüyle çöker insan
minicik elleriyle,
özgürlüğe giydirilmiş çelik korseleri
Kitapların en güzel yanı bir kere yazılıyor olması. İçindeki duygunun değişme olasılığı yok ama insanlar böyle değil, her gün değişiyor. İşte sırf bu yüzden belki de insan bir kitaba bir ömür âşık kalabiliyor.