Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sistem, en azından başlangıçta, heyecan verici bir şeydir, tüketici arzularını hem özgür bırakan hem de isteklere çeşitlilik kazandıran bir sistem. Sorun, para ekonomisinin zaman içinde insanın eşyanın özelliklerine duyarlığını yitirmesine neden ol­ması. Simmel’in de ifade ettiği gibi para “Olanca renksizliği ve kayıtsızlığıyla, bütün değerlerin
Bazen bir adama ya da kadına aşık olursun ve birden kendini bütünlenmiş hissedersin; birden ilk defa kendini birlik içinde hissedersin. Gözlerin parlaktır, yüzünde bir ışıltı vardır ve zekan artık donuk değildir. Varlığında parlak bir şey yanmaya başlar, bir şarkı yükselir, yürüyüşün dansa dönüşür. Tamamen farklı bir varlıksındır. Bunlar nadir zamanlardır, çünkü sırrını bilmeyiz. Sır, zevk almaya başladığın bir şey olduğudur. Bütün sır budur. Bir ressam aç olabilir ama resim yapıyordur. Yine de yüzündeki memnuniyeti görebilirsin.Bir şair fakir olabilir ama bu şair şarkısını söylerken dünyanın en zengin adamıdır. Kimse ondan daha zengin olamaz. Bunun sırrı nedir? Sır şairin o andan zevk alıyor olmasıdır. Ne zaman bir şeyden zevk alacak olsan, kendinle ve evrenle uyum içine girersin, çünkü senin merkezin, herşeyin merkezidir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Sana hiç bahsetmemiştim ama, muhakkak duymuşsundur: Evliliğimizin dördüncü yılında Nazlı, evi terk etmişti. Nasıl derler, bir başkasına kaçmıştı. Acıklı bir durumdu. Ne yapacağımı bilmeden odalarda dolaşıp durdum. Karımın resimlerine baktım. Bir şeyler yapmak, birilerine gitmek, ne bileyim dert yanmak, ondan şikayet etmek, bana yapılan bu
Sayfa 206 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
-ilerde kitap falan olmayacak. Herşeyi internetten okuyacaksın. Dedi, dediğinden pek emin, kaşları kalkık, elleri dijital adam. Birden ürperdim. Ne yani? Artık kitap okunmayacak mı? Usum bunu içine sığdırmakta zorlanıyor. -İnternet kullanmayan n 'apıcak? sorusunu serdim masanın rengarenk nakışlı örtüsüne. -İnternet kullanmayan kalmayacak. İnternet kullanmadan banka işlemi yapamayacaksın diye yanıtladı, dijital ellerinin çok kısa parmaklarıyla masa örtüsünde trampet çalan, dediğinden pek emin,kaşları kalkık adam. - Bilgisayar kullanmayı bilmeyen ne bok yiyecek? sorusunu nakşettim masa örtüsünün en nakışsız yerine. - Öyle birileri de kalmayacak. Bilgisayar kullanmadan ikametgah, nüfus sureti alamayacaksın. diyerek aşağılayıcı bir bakış ifraz etti ,kalkık durumunu muntazam koruyan kaşlarının altından.
Leya Hanım… Uzak diyarları gezdirmeyi götüremeyen hasret bizi götürdü. Biliyorum kimseyi özlemeyen hasret bizi özleyi veriyor. Merak etme.! Kimselerde görmedi bunu leyla hanım. Ne sen, ne insanlar, nede senin kalbin. Ne güzel olurdu senle günler, zulandaki hasretin ne de yakışır yanı başımda. Şunu da bil.! Bu dünyadan ben geçtim, sen
Tam Metin
(Çok uzun bir sessizlik) Ama senin dostların var. (Uzun bir sessizlik) Çok dostun var. Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Reklam
Yeşil Renkli Namus Gazı Operası -Aziz Nesin
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte biçok ileri ulusların
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de