Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan ,koşmana bak sen ! Çatlarsan,seni doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan renk, Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Hey gidi Piraye hey! İstanbullu, okumuş bir gelin olmanın seni acımasız törelerden uzak tutacağını mı sanıyordun? Anadolu kadınının yazgısı diye dudak büktüğün, yalnızca onların katlanabileceği bir aşağılanma olarak gördüğün 'kuma' gerçeğiyle yüz yüze gelmeyi asla aklına getirmiyordun,değil mi? Büyük yanılgı! Ne ayrıcalığın var onlardan? Hepinizin 'kadın' olmayı bölüştüğünüzün ayrımında değil misin?
Reklam
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
Kar yağayi yağayi, armudun dallarına, Mevlâm düşürsün seni, sevdanın kollarına! Hey gidi yalan dünya, boyle mi kalacaksun, Seni domuzun kızı, yuva mı yıkacasun! Karadeniz türküsü, Cuma sabahı çok iyi geldi.
724 syf.
5/10 puan verdi
Anlaşılması kolay bir kitap değil. Şöyle düşünün; gün içinde yaptıklarınız, söyledikleriniz o an için aklınızdan geçen tüm düşünceler yazıya dökülüyor. Olayı toplarlayıp anlamak içi zorlamak gerekiyor. Kitabı yarım bırakan bir çoğunluğun olduğunu duymuştum, kitabın içindeki kitabın içindeki kitapta geçen ( yanlışlıkla 2 kez yazılmadı bu kelimeler)
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
Hiç kimse bile bile kendi çıkarları uğruna davranamayacağına göre, tek çıkar yol, iyilik yapmak olacakmış. Hey gidi temiz yürekli çocuk, saf bebek
Reklam
“Gorşkov odaya girip başıyla selam verdi. Kirpikleri her zamanki gibi yaşlıydı. Ayaklarını yere sürtüp duruyor, ağzından tek bir sözcük çıkmıyordu.İskemleye oturttum; gerçi iskemlem kırıktı, çünkü başka iskemle yoktu. Çay ikram ettim, uzun uzadıya özür diledi, sonunda bardağı aldı.Şekersiz içmek istedi. Ben, şeker alması için ikna etmeye çalışınca yine özür dilemeye başladı.Bir süre hık mık ettikten sonra en ufak şeker parçasını alıp çayına attı, beni çayın son derece tatlı olduğuna inandırmaya çalışıyordu.Hey gidi, şu yoksulluk insanları ne derece küçültüyor!..”
Sayfa 96 - Varlık Yayınları - Nihal Yalaza Taluy Çevirisi
1. Şöyle böğürüyor bir kambur Kardeşler! Deniz geçen ahali! Erken kalkalım Köroğlunun koynundan biraz Kalender ilk vapurumuzdur Gidiyor yunuslarla yarışacak Üstünde nasıl geçirmiştir
Hey gidi insaniyetperverlik hey!… Senin uğruna Hindistan inliyor. Senin uğruna Şimali Afrika’da katliam var… Senin için Amerika’da zenciler yakılıyor… Ve, hey!… Senin için, kızıl cennete varmak için Türkistan’da, Azerbaycan’da, Kırım’da, Ural civarında Türkler açlıktan kırdırılıyor değil mi?
Barakmuslu Mezarlığı Kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları Gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi Buğdaysız, çavdarsız kara ekmeğe benzersin Yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler Kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi Suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları Barakmuslu mezarlığı kımıldanır
Reklam
Hey gidi hey! Kötü günlerden geçiyoruz, ama biz gene resimden konuşuruz! Bizde bunu yapacak güç var.
Sayfa 58
282 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hey gidi günler nasılda geçtin... Ortaokulda sevdiğim bi öğretmenimin tavsiyesiyle okuduğum bi kitaptı. Beni cidden derinden etkilemişti. Çocukluğum Maksim Gorki'nin hayat hikayesini anlattığı üç kitaptan biriydi. Tabi benim o yaşlarda okuduğum kitap sanırım sadeleşmisin sadeleşmişiydi :) Aleksey oldukça zor şartlarda hayatına adım atan küçücük bi çocuk... Gözlemleriyle beni derinden etkilemişti Aleksey. Çevresindeki ilişkileri derin bi gözlem gücüyle aktarmayı başarmıştı Gorki Aleksey karakteriyle. 5 yaşındayken babasını kaybeder babasını kaybettiği gün kardeşi ölü doğar. 5 yaşında küçücük yüreğine derin acılar dolar Aleksey'in... Annesi bi süre sonra hayata gözlerine yumar ve dedesi de ona bakmaz. 8 yaşında öksüz kalır Aleksey. 8 yaşında koca adam olmak zorunda kalmıştır o küçücük yüreğiyle...
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,7bin okunma
Hey gidi öfke, sen insan aklına daha saçma düşünceler bile getirebilirsin.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.