"peki kendi kendine hiç onun, yani bu genç insanın senin duygularına layık olup olmadığını sordun mu?"
Sayfa 50 - can yayınları. mayıs, 2024.Kitabı okudu
Hiç (haydi samimi ol!) kendi kendine sordun mu, büyük toplumsal süreçler ya da doğa ya da örneğin İsa'nınki gibi büyük insanlık eylemleri açısından bakınca, doğru mu, yoksa yanlış mı düşündüğünü?
Yanlış mı düşündüğünü, sormadın kendi kendine, ancak komşunun buna ne diyeceğini sordun kendi kendine ya da doğruluğun sana kaç paraya patlayacağını. Bunu, küçük adam, sordun kendi kendine, başkaca hiçbir şeyi sormadın.
Sayfa 30
KADERin matematiğine aklımız yetmez
Planı var ama KALBimiz beş para etmez
OL demesiyle olur ama unutturur istetmez
Enel HAK makamında sebebler yıkılır
YARADANI SEVecek ama imtihan yine
Sen cemale hayranlığı cennette dene
Hiç sordun mu yalnızken o ÂN kendine
KULluktan DOSTluğa nasıl çıkılır
Biraz DELİKANLI OL sonra yorul
Köşene geç çiçekte güneşi bul
Kendini beğeniverince aciz kul
CENNETten taa dünyaya çakılır
(...) " Bir şeyi hep yaptım ama: Doğum gününde sana daima bir demet beyaz gül, ilk aşk gecemizden sonra bana verdiğin güllerin aynılarından gönderdim. O on-on bir yılda kendine hiç sordun mu bu gülleri sana kimin gönderdiğini? Bir zamanlar bu güllerden verdiğin kadını hatırladın mı acaba? Bilmiyorum, cevabını da asla bilemeyeceğim. Karanlığın içinden de olsa sana o gülleri uzatmak, yılda bir kez o günlerin hatırasını tazelemek yetiyordu bana. " (...)
(...) O sırada gözü çalışma masasının üzerindeki mavi vazoya takıldı. Vazo boştu, yıllardan beri ilk kez boştu doğum gününde. İrkildi; sanki bir kapı kendiliğinden açılıvermiş, huzur dolu odasına bir başka dünyadan soğuk bir rüzgar esmişti. Bir ölümü hissetti, ölümsüz bir aşkı hissetti; ruhunda bir şey yarılıp açıldı ve uzaklardaki düşsel bir müziğe kulak kabartır gibi coşkuyla düşündü görünmez kadını.
Namusluca söyle. Sürekli toplumsal olaylar üzerine, doğa üzerine, insanlığın gerçekleştirdiği büyük olaylar üzerine kurulu incelemeler karşısında senin düşündüklerinin ayakta kaldığını, tutunabildiğini, büyük bir insanın görüşlerine uyup uymadığını hiç kendi kendine sordun mu? Hayır, kendi düşüncelerinin gerçekten bir temele dayanıp dayanmadığını öğrenmek için hiç bir zaman soru sormadın. Kendi komşunun verdiği öğütleri dinlemeyi yeğledin ya da dürüstlüğünün para edip etmeyeceğini sordun. İşte küçük adam, sen hep bu tür sorular soruyorsun.
“Evet, bu doğru her şeyden kaçmak istiyorum.”
“Ama hiç kendine şu soruyu sordun mu?”
“Ne sorusu?”
“Ya gittiğin yer de kaçmak istediğin yerse? Peki o zaman ne olacak?”
“O zaman insan intihar çözüm gibi görünüyor…”
Sayfa 77 - Hayy kitapKitabı okudu
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Kendi kendine hiç bu dünyaya niçin geldiğini sordun mu?
Sayfa 123 - Ötüken - 30. BasımKitabı okudu
Hiç (haydi samimi ol!) kendi kendine sordun mu, büyük toplumsal süreçler ya da doğa ya da örneğin İsa’nınki gibi büyük insanlık eylemi açısından bakınca, doğru mu yoksa yanlış mı düşündüğünü? Yanlış mı düşündüğünü sormadın kendi kendine, ancak komşunun buna ne diyeceğini sordun kendi kendine ya da doğruluğun sana kaç paraya patlayacağını.
Sayfa 30 - Ah küçük adamKitabı okudu
Bilmem ki,
Sordun mu aşkı kendine?
(..)
Bilmem ki,
Hiç sevdin mi gerçekten?
Bir sor kalbine..
Sayfa 35Kitabı okudu
"Hiç kendine şu soruyu sordun mu: Denizler ve ormanlar, katledildikleri için insanlara karşı dava açabilirler mi? Biliyorsunuz insanoğlu doğayı yağmalıyor. Bu yağmanın sonuçlarım görüyoruz. Bazı radikal ekolojistler bir hukuk devrimi yapmaya hazırlıyorlar. İnsanın doğayı sadece egemenliği altma almadığı, aynı zamanda onu tahrip ettiği açıkça görüldüğünden gelecek kuşakları düşünerek doğayı korumak gerektiğine inanıyorlar. Onlara göre insan biyosferin basit bir canlısıdır ve biyosferi gözetmek için ekonomisini ekolojiye dayandırmalıdır."
Günümüzde sevgi anlayışının sadece cinsellik üzerine kurulduğu bu devirde gerçek sevgiyi kim yüreğinde yaşar bunu hiç kendine sordun mu?